WASHINGTON

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby, Savunma Bakanlığının, Suriye'de, ciddi lojistik, zaman, kaynak ve çaba gerektirecek bir güvenli bölge oluşturulmasına şu anda ihtiyaç olmadığını düşündüğünü söyledi.

Kirby, günlük basın toplantısında Suriye'de uçuşa yasak bölge oluşturulmasına yönelik soruları yanıtladı.

Türkiye’nin uzun süredir bu konudaki pozisyonunun belli olduğunu belirten Kirby, "Ancak böyle bir bölgeye yönelik herhangi bir askeri planlama olup olmadığını bilmiyoruz" dedi.

Kirby, ABD Savunma Bakanlığının, ciddi lojistik, zaman, kaynak ve çaba gerektirecek bir güvenli bölgeye şu anda ihtiyaç olduğunu ve koalisyonun askeri varlıklarını böyle bir bölge kurmak için kullanmak gerektiğini düşünmediğini bildirerek, "Pentagon, ABD ordusu veya koalisyon açısından şu anda buna ihtiyaç duyulmadığını ve bunun zorlukları bulunduğunu belirtti" dedi.

Koalisyonun şimdiye kadar güvenli bölgeyi desteklemeye ilgi göstermediğini anlatan Kirby, "Ancak Türkiye’nin sınırına yönelik kaygılarının farkındayız" ifadesini kullandı.

Kirby, Türkiye'nin binlerce sığınmacıyla uğraştığını belirterek, "Kimse, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu zorluklara ve kaygılarına gözlerini kapatmıyor" diye konuştu.

"ABD İsrail'i hedef alan yaptırım, tasfiye ve boykot gibi eylemlere karşı"

Kirby, "Ticareti Geliştirme Yetkisi" (TPA) yasasında, ticari ortaklıklarda İsrail’e yönelik boykot ve tecrit gibi kampanyaların teşvik edilmemesine yönelik kısımda, "İsrail tarafından kontrol edilen bölgeler" ifadesinin kullanılmasına dair soruya yazılı yanıt verdi.

ABD olarak İsrail devletini hedef alan yaptırım, tasfiye ve boykot gibi eylemlere güçlü biçimde karşı olduklarını belirten Kirby, ancak yasanın ilgili hükmü, İsrail ve "İsrail kontrolündeki bölgeler"i bir araya getirerek, ABD’nin yerleşim yeri eylemleri de dahil olmak üzere işgal altındaki bölgeler konusunda uzun süredir var olan politikasına ters düştüğünü kaydetti.

Kirby, 1967’den bu yana Demokrat ve Cumhuriyetçi olsun tüm yönetimlerin İsrail’in 1967 sınırları ötesindeki yerleşim yeri hareketlerine karşı durduğunu anımsatarak, "Bu yönetimin duruşu da farklı değil. ABD yönetimi hiçbir zaman İsrail’in yeni yerleşimlerini ve bununla ilgili girişimlerini desteklemedi ve savunmadı ve bunu meşrulaştıracak eylemler ve politikalarda da bulunmadı" ifadesini kullandı.

Ayrıca Kirby, ABD’de hem Demokrat hem de Cumhuriyetçi Parti'nin, sahadaki gerçekleri değiştiren yeni yerleşim çabaları ve eylemlerinin iki devletli çözümün "altını kazıdığının" ve sadece sürdürülebilir ve adil bir barışa yönelik müzakereleri daha da zorlaştırdığının uzun süredir farkında olduğunu ifade etti.

ABD ile Küba arasında uzlaşma

Bu arada, ABD ile Küba, karşılıklı olarak büyükelçiliklerinin açılması noktasında uzlaşmaya vardı.

Amerikan medyasının ABD’li bir üst düzey yetkiliye dayandırdığı haberlere göre, ABD Başkanı Barack Obama'nın, bugün iki ülkenin karşılıklı büyükelçiliklerini tekrar açma noktasında anlaşmayı sonuçlandırdıklarını açıklaması bekleniyor.

İki ülke, Obama'nın, geçen yılın Aralık ayında Küba ile ilişkilerin normalleştirilmesine yönelik tarihi açıklamasının ardından büyükelçilikler konusunu müzakere etmeye başlamıştı.

Yarım yüzyıldan sonra ilk kez 11 Nisan'da bir ABD Başkanı ile Küba Devlet Başkanı yüz yüze görüşme yaparken Obama yönetimi, 14 Nisan'da da Küba’yı teröre destek veren ülkeler listesinden çıkarma kararı almıştı.

ABD ve Küba, 1961'de kesilen diplomatik ilişkileri yeniden tesis etmenin koşulları üzerinde yaklaşık altı aydır görüşmelerde bulunuyor.