TBMM - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, geçen hafta Hırvatistan Cumhurbaşkanı Kolinda Grabar Kitarovic'in Türkiye'yi ziyaret ettiğini, Adalet Şurası'nda akademisyenlerle ve yargı mensuplarıyla bir araya gelindiğini hatırlatarak, "Son günlerde yaşanan birtakım gelişmeler, faturası her ne kadar hükümetimize ve şahsımıza kesiliyor olsa da aslında yargının kendi iç tartışmalarının ürünüdür. Adalet Şurası'nın hem teoride hem de uygulamada bu sorunların çözümü konusunda yol gösterici müzakerelere zemin teşkil ettiğine inanıyorum." diye konuştu.




"Her bir arkadaşımdan aynısını bekliyorum"


Genel Başkan olarak Türkiye'yi bir baştan bir başa adım adım gezerek, her fırsatta vatandaşlarla kucaklaşarak, ülke ve dünya gündemiyle ile ilgili görüşlerini paylaşarak vazifesini icra ettiğini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:


"Her bir arkadaşımdan aynısını bekliyorum. Türkiye'nin çevresinde yaşananlar ve içeride kurulan her gün yeni bir yüzüyle karşılaştığımız tuzaklar yükümüzü daha da artırıyor. AK Parti olarak ülkemizi ve milletimizi bu sıkıntılardan kurtarmakla ve hedeflerine ulaştırmakla hep birlikte mükellefiz. Milletimiz kara kaşımıza, kara gözümüze meftun olduğu için değil, bu konudaki samimiyetimize ve becerimize güvendiği için ülkenin yönetimini bize emanet etti, ediyor. Gecemizi gündüzümüze katarak, tüm gücümüzü ve birikimimizi ortaya koyarak milletimize layık olacak bir yönetimi sergilemek mecburiyetindeyiz. Bu kutlu mücadelenin fevkine varamamış, ehemmiyetini anlayamamış, önemini idrak edememiş hiç kimsenin AK Parti çatısı altında yeri olamaz. Biz başka partiler gibi vaktimizi ve enerjimizi koltuk kavgalarıyla geçiremeyiz. Bizim verdiğimiz mücadele ikbal değil, istiklal ve istikbal mücadelesidir. Omuzlarımızdaki davanın büyüklüğü hepimizin fedakarlık yapmasını gerektiriyor. Üstadın dediği gibi, biz ancak bu yolu, 'kim var' denildiğinde, sağına ve soluna bakınmadan 'ben varım' diyebilen dava ahlakına sahip kadrolarla yürüyebiliriz."



"Gazi Mustafa Kemal'in kurduğu parti ne hallere geldi"


Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşması sırasında sinevizyon ekranından CHP İl Başkanlığına seçilen Canan Kaftancıoğlu'nun attığı twettler ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yan yana görüntüsü de yansıtıldı. Erdoğan, "Bu tweetlerde neler yok ki...Yüzünde poşuyla polisimize taş atmaya varıncaya kadar, görüntülerden tutun attığı tweetlere varıncaya kadar nasıl birisi? Her şey bir tarafa da Gazi Mustafa Kemal'in kurduğu parti ne hallere geldi, kimlerin eline kaldı?" diye sordu.


Kaftancıoğlu'nun, "Ermeni soykırımı" diyerek tarihi ve milleti aşağıladığını, "Devlet katil değil, seri katil" açıklamasıyla terör eylemlerinde güvenlik güçlerine saldırırken hayatını kaybedenlerin suçunu devlete attığına işaret eden Erdoğan, "Gezi olayları sırasında çekilen ve kendisine atfedilen, o yüzünde maske, elinde taş güvenlik güçlerimize saldırırken çekilmiş, eylemci resmi ona ait değilse bile bu vandallığa sahip çıktığını ispat ediyor. Diğer paylaşımlarından Gezi olayları sırasında insanları, 'Ananı da al haydi Taksim'e' diyerek tahrik etmek dahil provokasyonların her yerinde bu kişinin bizzat bulunduğu anlaşılıyor." ifadesini kullandı.



"Söyle bana arkadaşını söyleyeyim sana kim olduğunu"


Erdoğan, Kaftancıoğlu'nun, CHP ile BDP'nin ortak hareket etmesini kutlayan mesajlar yayınladığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:


"Bu konuda tepkiler almış olacak ki hemen CHP'yi BDP ile aynı yola girdi diye eleştiren gerzekler, 'yol doğru yol ona bak sen' diyerek karşı saldırıya geçiyor. PKK'nın güdümündeki BDP'liler ülkemizi kaosa sürüklemek için sokakları kana ve ateşe boğarken bu kişi Kürtler Gezi'de yok, şunu yapmış, bunu yapmış bahane bulma sen, Kobani'de ne yapıyorsun, nasıl davranıyorsun, ona bak diyerek, yapılan ihanete ortak oluyordu. Bu olaylarda ihtiyaç sahiplerine kurban eti dağıtmak için evden çıkan Yasin Börü ve arkadaşları başta olmak üzere 50'nin üzerinde masum insan alçakça şehit edilmişti. 15 Temmuz kahramanlarına etmedik hakaret bırakmıyor, darbe gecesi daha işin rengi dahil henüz tam belli olmamışken 'Alın size nurtopu gibi mağduriyet' diyerek tam da FETÖ'cülerin istediği gibi 15 Temmuz direnişini itibarsızlaştırmaya çalışıyor.


Bu kişi, adını daha sonra 15 Temmuz Şehitler Köprüsü olarak değiştirdiğimiz 34 vatandaşımızın alçakça şehit edildiği Boğaziçi Köprüsü'nde darbe gecesi yaşanan olayları nasıl anlatıyor biliyor musunuz; bu, CHP'nin nerede bulunduğunun da bir ifadesidir. 'Tedbir getirerek, boğaz keserek mi demokrasi mücadelesi verilir? İnandığınız Allah’ınız, sizin de belanızı versin.' Ey Kılıçdaroğlu, ey Kemal Efendi, söyle bana arkadaşını söyleyeyim sana kim olduğunu. Kiminle yoldasın, ortada işte. 15 Temmuz'la ilgili 'Dinin nasıl afyon olarak kullanılabileceğinin canlı ve acı örneğini yaşadık dün gece' diyerek, Marksist terminoloji ile milletimizin değerlerine saldırdı. Sadece ülkemizin değil dünya tarihinin en şanlı mücadelesini böylesine alçakça ifade eden bir kişinin şu anda ana muhalefet partisi adına İstanbul gibi bir şehrin il başkanı koltuğunda oturması çok düşündürücüdür. Bay Kemal, herhalde sen de bundan sonra çok daha fazla düşüneceksin."



"Kendisi bu naneleri yer de eşi geri kalır mı?"


Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların sadece demokrasiden değil orada ülkesi, bayrağı, milleti, ezanı için hayatını kaybedenlere yaptığı saygısızlığın, insanlıktan da nasiplerini almadıklarının anlaşıldığını belirtti.


Kaftancıoğlu'nun, Türkiye'nin geçen kasımda büyük bir ekonomik saldırının altındayken, doların 4 lira olması için adeta yalvaran mesajlar paylaştığına dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:


"Kendisi bu naneleri yerde eşi bundan geri kalır mı? O da adeta övünerek, 7 dakikada çeyrek domuzu nasıl yediğini anlatıyor. Hıza bak, hıza. Milletime olan saygım nedeniyle şahsıma hatta vefat etmiş anacağıma yönelik galiz küfürleri burada zikretmekten hicap duyacağım. Nice seviyesiz mesajları aktarmıyorum bile. Eğer Türkiye'nin siyasi alternatifi bu şahsın İstanbul İl Başkanı olduğu bir CHP ise vay milletimin, ülkemin haline. Bu kafayla CHP, bırakınız iktidara gelmeyi kendi birliğini, bütünlüğünü dahil koruyamaz. İnanıyorum ki CHP'ye gönül veren vatandaşlarım bu açıklamalardan, bu tweetlerden sonra CHP'nin başına İstanbul gibi bir şehirde gelen bu tür her şeyden olumsuz nasiplenmiş kişilerden sonra bu kafanın benzerini artık ruh ikizi oldukları dünün BDP'sinin, bugünün HDP'sinin başına da musallat etmişlerdir. Normal şartlarda Taksim'in arka sokaklarındaki küçük bir büroda faaliyet gösteren marjinal bir derneğin başında olması gereken bu tipleri, oradan alıp siyasi partinin başına koyduğunuzda işte böyle arizi bir durum ortaya çıkıyor."



"CHP'de yaşananlar güney sınırlarındaki tehditten bağımsız değil"


Cumhurbaşkanı Erdoğan, "CHP'de yaşananlar, ülkemizin, güney sınırlarında maruz kaldığı tehditten bağımsız değildir. Türkiye'yi, güney sınırları boyunca, kurmak istedikleri bir terör koridoruyla kuşatmayı hedef alan projenin içerideki bir başka boyutu da CHP eliyle içeride siyaseti kuşatmaktır." dedi.



"Ey NATO şu ana kadar siz ne tür bir tavır aldınız?"


Erdoğan "Burada özellikle NATO'ya da bir serzenişim var: Ey NATO, siz ortaklarınızdan birine herhangi bir sınır tecavüzünde, tacizinde bulunanlara karşı tavır almakla da mükellefsiniz. Peki şu ana kadar siz ne tür bir tavır aldınız?" dedi.



"Suriye'deki diğer terör yuvalarını da birer birer dağıtacağız"


Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnşallah yarın öbür gün, kısa bir süre içinde Afrin ve Münbiç'ten başlayarak Suriye'deki diğer terör yuvalarını da birer birer dağıtacağız. Buna ne müttefikimiz gibi gözüküp de bizi sırtımızdan vurmaya kalkanlar engel olabilir, ne de siyasetçi görünümlü marjinal terör destekçileri mani olabilir." diye konuştu.



"Afrin operasyonuna Suriyeli muhalifler de dahil olacak"


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrin operasyonuna Suriyeli muhaliflerin dahil olup olmayacağı ile ilgili bir soruyu, "Tabii olacak, beraber. Onlar için veriliyor bu mücadele. Biz onlara, topraklarına sahip çıkmaları için, bu kardeşlerimize orada yardımcı oluyoruz." diye yanıtladı.



"Trump'ı aramayı düşünmüyorum"


Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trump ile Suriye konusunda görüşme olup olmayacağı sorusuna ise şöyle cevaplandırdı:


"Şu anda henüz kendisini aramayı düşünmüyorum. Çünkü daha önce bunları konuştuk, o bana dönecekti. O bana dönmediği sürece ben ona dönmem. Putin ile iki üç gün önce konuştuk, telefon diplomasimiz devam ediyor."



"Bu millet o oyunları artık aştı"


Erdoğan, MHP ile ittifakta Kürt vatandaşların küseceği iddiasına ilişkin, "Onlara inanmayın. Bu millet o oyunları artık aştı." ifadelerini kullandı.



"Suriye'de rejim böyle bir oluşuma onlar da sıcak bakmıyor"


Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'nin "PKK/PYD Ordusu" planına ilişkin,  "Amerika 11-12 bin kilometreden gelecek, burada kendisine bir ordu oluşturacak ve adını da ne koyacak? 'Sınır güvenliği.' Neyin sınır güvenliği? Bakın şu anda Suriye'de rejim, 'bu bizim için bir tehdit oluşturur' diyor ve kesinlikle böyle bir oluşuma onlar da sıcak bakmıyor." dedi.