7 Haziran seçimlerinden belirsizlik çıktı. Bu nedenle yeni bir seçime gidiliyor. 1 Kasım’da yapılacak tekrar seçiminde, 7 Haziran’dan farklı bir so

7 Haziran seçimlerinden belirsizlik çıktı. Bu nedenle yeni bir seçime gidiliyor. 1 Kasım’da yapılacak tekrar seçiminde, 7 Haziran’dan farklı bir sonuç vermemesi ihtimali oldukça yüksektir.
Terör tırmanıyor, PKK her gün öldürüyor. Ekonomik ve sosyal sorunlar ağırlaşıyor, Türkiye’yi 14 yıldır yöneten AKP iktidarından şikayetler yoğunlukla artıyor. Buna rağmen anketler hala AKP’nin en fazla oy alacağını gösteriyor. CHP’nin AKP’nin önüne geçeceğine, tek aşına iktidar olacağına kimse inanmıyor. Ülkesini çok seven, Türkiye’nin Atatürk İlke ve İnkılaplarının izinde çağdaş, medeni, ileri ülke olmasını isteyen vatandaşların oy verebilecekleri bir Türkiye partisi ne yazık ki ortada yok... Sandık başına giden vatandaş CHP’ye mi, AKP’ye mi, ya da MHP’ye mi oy verecektir, verse bile bu kerhen olacaktır. Halk bu seçimlerden endişelidir. 7 Haziran’da HDP’ye verilen oylar, iyi analiz edilmelidir. HDP ile hiç ilgisi olmayan, hatta HDP politikalarına ters düşen bir çok insan, sırf Sn. Erdoğan’a kızdığı için, sırf Erdoğan 400 milletvekili alıp başkanlık sistemini getiremesin diye HDP’ye oy vermiştir.
Son terör olaylarının faturası HDP’ye aittir. Şehit cenazeleri, HDP’nin gerçek yüzünü göstermektedir. Bu nedenle 7 Haziran’da HDP’ye verilen oyların önemli bir kısım geri alınacaktır. Alınacaktır da bu oylar kime gidecektir? Vatandaş 7 Haziran’da AKP’ye tek başına iktidar vermedi, muhtemelen gene vermeyecektir. Seçmen, vatanın birlik ve beraberliğini savunan, tek vatan, tek millet diyen, tüm benliği ile HDP ve PKK’ya karşı duran MHP’yi takdir etse de, Türkiye’nin tarihinde en bunalımlı dönemi yaşadığı bu evrede elini taşın altına sokmayan, uzlaşmaz tutumu ile her şeye HAYIR diyen MHP’ye kızgındır. Bu durum MHP oylarında bir miktar azalmaya yol açacaktır.
Türkiye’de merkez sağı destekleyen önemli miktarda seçmen kitlesi mevcuttur. Türkiye’de yapılan hizmetlerin arkasında merkez sağ partiler vardır. Merkez sağ milliyetçidir, dini ve ahlaki değerlere sahiptir, Atatürk İlke ve İnkılaplarına bağlıdır. Laik, demokratik ve Cumhuriyetin tüm kural ve kurumları ile işlemesinin teminatıdır. Sosyal güvenliğe ve sosyal refaha önem ve öncelik verir, gelir dağılımının adil olmasına önem verir. Türkiye’yi çağdaş, muasır ülkeler arasına sokmayı hedeflemiştir. İlkesi çağ atlayan, büyük ve güçlü Türkiye yaratmaktır, merkez sağın amacı, Türkiye’yi tekrar şantiye durumuna sokmak, büyümeyi ve kalkınmayı sağlamak, tüm vatandaşları güçlü, büyük Türkiye sevdası altında müreffeh ve mesut yaşatmaktır.
Türkiye; Menderes, Demirel, Özal dönemlerinde bu hedeflerin işaretlerini vermişti. 2002’den itibaren Türkiye’de her şey geriye gitmeye başlamış, 2015 yılı krizler dönemine dönüşmüştür. Türk Milleti böyle bir idareye layık değildir. Türkiye bölünmek istemiyor. Ülkemizin bazı yerlerinde özerklik, bölme provaları yapılıyor. Bu durumdan kim sorumludur? Tabii ki iş başında olan AKP iktidarı. Merkez sağ oyların CHP’ye yönelmesi de oldukça düşük bir ihtimaldir. Zaten CHP’nin boşlukta olan merkez sağ oyları alarak iktidar olması gibi bir derdi de yoktur. AKP neden % 40’lara düştüğünün hesabını yaparken, CHP acaba neden % 35-40’ları alamıyorum diye değerlendirme yapmamaktadır.
1 Kasım’da yapılacak seçimlerde CHP’nin tek başına iktidar olarak, ülke yönetimine el koyacağını düşünen var mı acaba? Buna rağmen Türkiye’nin bugün yaşamakta olduğu kriz ve kaos ortamından endişe duyan vatandaşlar, bölücü terör kadar, irtica, yobazlık, gericilik girişimlerinden tedirgin olanlar, oy verecek başka bir alternatifleri olmadığından, kerhen, oylarını CHP’ye vereceklerdir ancak bu durum gene de CHP’yi tek başına iktidara getirmeye yetmeyecektir.
Türkiye’nin asıl ihtiyacı, tüm vatandaşları kucaklayacak bir merkez sağ partidir. Türkiye’nin kurtuluşu buradadır. Bilinmelidir ki yeni merkez organizasyonu, kolay bir süreç değildir. Mevcut iktidar, meşru veya gayrimeşru her yolu deneyerek, bu oluşumu engelleyecektir. Bugünkü iktidar sahipleri, iktidarlarını, avantajlarını, elde ettiklerini, kazandıklarını kaybetmemek, hükümranlıklarını sürdürmek için her yolu deneyeceklerdir. Elinden geleni, artlarına koyacaklardır.
Siyaset; zor, meşakkatli, tehlikeli, fedakârlık isteyen bir vazifedir. Merkez sağ kadrolar için artık vakit gelmiştir. Merkez sağın ağır topları, liderleri, ne yazık ki yaşamdan ayrılmışlardır. Bununla beraber merkez sağ kadrolar hazırdır, bir kıvılcım beklemektedirler. Türkiye’nin bugün yaşadığı olumsuz ve ümitsiz tabloyu göz önüne alarak, vaktiyle merkez sağ liderliğin yapamadığı MERKEZ SAĞ BİRLİĞİNİ gerçekleştirmenin zamanı gelmiştir. Bu iş için TAM ZAMANIDIR.
1 Kasım seçimlerinin, 7 Haziran seçimlerine benzer bir netice vermesi halinde, belki de tekrar yeni bir seçime gidilecektir. İşte bu ahvalde, Merkez Sağ Parti milletin önüne çıkmalıdır…