Kendinizi tanıtır mısınız ?

İsmim Ali Bıyık. 1983 yılında Sivas’ta doğdum. İlk, orta ve lise eğitimi yaşadığım Sivas Gemerek’te aldım. Lisans eğitimi Kayseri Erciyes Üniversitesinde tamamladım. Karabük Üniversitesinde yüksek lisans eğitimi tamamladım ve şu an aynı üniversitede doktora eğitimi alıyorum. Kendimi tanımlayacak en güzel cümle çocuk gibiyim. Çocuk gibi meraklı, her zaman soru soran ve sorgulayan biriyim.

Kariyerinizde neden tarih bölümünü seçtiniz ?

İlkokul yıllarında dersin birinde Oğuz Han’ı anlatmıştı öğretmenim, belki de ilk esin kaynağım o olmuştur. Daha sonra ortaokul yıllarında sosyal bilgiler dersi ve ardından lisedeki tarih dersleri etkilemiştir. Tarih bazılarına sıkıcı gelebilir ama benim için bir bedendeki ruh gibidir.

Kaç adet kitap çalışmanız var?

Önce Lisans tezimi yayınladım. Daha sonra İki tane de biyografi çalışmam oldu. Küçük ama güzel eserler olduğu gibi okuyucuyu da yormayan çalışmalardır. Aslında büyük işler küçük adımlarla başlar. Ben çok küçük bir adım attım. Umarım gelecekte bu küçük adımlar büyük izlere sebep olabilir.



İnsanın yaşadığı yer; o kişinin her şeyidir. Her tarih bölümünden mezun olan kişi kendi bölgesi adına ciddi çalışmalar yapsaydı bugün çok güzel eserler ortaya çıkabilirdi.

Neden sürekli yöreniz hakkında kitap çalışmaları yapıyorsunuz?

İnsanlar önce kendilerini bilmeli değil mi? Ben kimin, nereden geldim, neden buradayım, nasıl oldu gibi sorulara cevap aramaktır. Bir insanın yaşadığı mekan sadece coğrafya değildir. İnsanın yaşadığı yer; o kişinin her şeyidir. Her tarih bölümünden mezun olan kişi kendi bölgesi adına ciddi çalışmalar yapsaydı bugün çok güzel eserler ortaya çıkabilirdi. Aslında; Gelecek çok uzak değildir. Geleceği uzak kılan şey; Tarih bilincine ve tarih okuryazarlığına uzak olmamızdır. Ezbere değil; daha çok yorumlamaya ve hayal gücüne dayandığı sürece tarih gerçekten dünyayı yerinden oynatacak bir öneme sahiptir. Örneğin; Atatürk için iki disiplin önemli idi. Biri matematik ve diğeri de tarih.

Türk insanı yeterince tarih okuyor mu ? Şayet okumadığını düşünüyorsanız; Sizce bunun nedeni neler olabilir?

Maalesef hiç kitap okumuyoruz. Özeleştiri yapmak isterdim ama ben 'kitap kurdu' bile sayılırım. Hep okurum. Bir ülkede testlerle insanları yetiştirirsek kitapların ne önemi olabilir ki? Çoğunluğu Müslüman olan Türkiye’de insanlar inandığı kitabı bile okumuyor. Üstelik ilk ayeti 'Oku' iken… Öte yandan; İlber Ortaylı; 'Cahilsiniz' diyor. Gerçekten cahiliz. Medya aracılığı ile tarih öğreniyoruz. Örneğin fesli bir amca var, sallıyor da sallıyor. İnsanlarımız da okumadığı için gerçekleri bilmiyor ve o adama inanıyor. Ömrünü tarihe verenleri ise kimse dinlemiyor.

Gençlerin tarihe olan ilgisini nasıl değerlendiriyorsunuz, gençlere ne gibi tavsiyeleriniz olabilir?

Tavsiyede bulunma olgunluğuna eriştiğimi düşünmüyorum. Her zaman kendime şunu derim:
'Ali, sen profesyonel bir öğrencisin.' Bu gerçek ile her zaman şunu diyebilirim: 'Okuyalım, dinleyelim, düşünelim, anlayalım, hoşgörülü olalım, tartışalım, sorgulayalım'...
Tarih bana göre bilgi birikimi demektir. Bilgi birikimi olan insanlar daha güçlü insanlardır.

"İLK KİTAP..."



İlk kitabım yaşadığım ilçe olan Sivas Gemerek İlçesinin tarihi ve tarihi yerleri hakkında bilgi veren bir çalışmadır. Bu çalışma tamamen yerel ve şehir tarihi çalışmalarına bir katkı sağlamak amacıyla yapılmıştır.

 

 

Okullarımızda verilen tarih derslerini yeterli buluyor musunuz?

'Yeterli' kelimesinin içini nasıl dolduracağız? Bu kişilere göre değişir. Örneğin; Birisi için ömür boyu tarih okumak yeterli değilken bir başkası haftada bir saatlik tarih dersine bile tahammül edemez. Bu kişiye göre değişir: Okullarda tarih dersleri yeterlidir ama her şeyi her zaman her yerde anlatamayız. Çünkü okullardaki arkadaşlar için öncelikler farklıdır. Dersleri önemli kılan öğretmendir ya da kişinin bulunduğu kültürel coğrafyadır.
İbn Haldun’un dediği gibi; 'Dersler yeterli olsa da olmasa da kişinin kaderi coğrafyadır.'
Şunu demek istiyorum; Sivas’taki bir öğrenci ile Londra’daki bir öğrencinin tarih derslerine bakış açısı aynı değildir.

"İKİNCİ KİTABIM..."



Sivas Ali Kemali Efendi, ikinci çalışmam olup Milli Mücadele döneminde Konya’da en aktif millicilerden bir kahramanın yaşam öyküsüdür.

Size göre konusunda başarılı bulduğunuz tarihçilerimiz kimler?

TV ve gazetelerde gündeme gelen tarihçiler daha çok tanınıyor fakat adını bile duymadığımız pek çok değerli tarihçilerimiz de var. Onun için bu konuda net bir isim veremem. Tarih tüm insanlığın ortak alanıdır. Oraya az ya da çok bir şeyler katan herkes alanında mükemmel insanlardır.

Gelecek ile ilgili planlarınız neler ?

Plan yapmayı sevmem. Dün ve yarın yoktur. Dünün yansımaları vardır bugüne. Bugün çok kıymetlidir. Bundan dolayı bugünü iyilik yaparak , güzel, mutlu ve sağlıklı olarak yaşamak istiyorum.

"SON KİTABIM..."



Son kitabım hayatımda çok değerli bir öneme sahip olan ve dayım olarak kabul ettiğim bir şahsiyettir ki o da Mustafa Çatıkkaş’ın hayatı, şiirleri ve yazılarını kapsayan bir eserdir.

Eklemek istediğiniz başka bir mesajınız var mı ?

'Nazik olun zira tanıştığınız herkes zor bir mücadele veriyor' diyerek cümlelerime son vermek istiyorum. Yeni Çağrı Gazetesine ve alanında başarılı olan saygıdeğer Hanımefendi siz Yağmur Tanyıldız’a özellikle teşekkür ederim.

 

Röportaj: Yağmur Tanyıldız
Editör: TE Bilisim