Otogarda dalgın duvarın üzerine oturmuş bekliyorum. ‘Evetttt ek seferler varrrr’ sesi ile irkildim. Yaşlı karı koca, yanlarında eskimiş vali

Otogarda dalgın duvarın üzerine oturmuş bekliyorum.
‘Evetttt ek seferler varrrr’ sesi ile irkildim.
Yaşlı karı koca, yanlarında eskimiş valiz, vefakar köylü kadını hazırladığı büyükçe bohçanın üzerine oturmuş bekliyorlardı Niğde’ye gidecekleri otobüsü.
‘Evladım Niğde otobüsü daha gelmedi mi?’
Bıçkın muavin ‘Bey amca trafik çok, az bekleyeceksin’ dediğinde ‘Peki evladım’ diyebildi değişiklik olsun diye geldiği şehirdeki akrabalarının yanlarından ayrılır iken. Yaşlı gözlerinde donukluk, neden geldiği sorusu kafasında, sustu.
Yanlarında bekleyen bir başka aile; adamın gözlerindeki ifade çocuklarını ve karısını tatile götürme keyfi, kafasında ise dengelemek zorunda olduğu bütçesini yansıtıyor idi.
Sırt çantası ile  delikanlı, kulaklık ile müzik dinliyor.
Şortlu iki sevgili ise deniz kenarında geçirecekleri günler için plan yapıyor…
Ümitlerin, beklentilerin kalkış duraklarıdır otogar.
Nihayetinde Niğde otobüsü geldi. Yorucu yol, umut ile çabucak geçmiş idi. Köylerine gittiklerinde sıcaktan ve yorgunluktan bitkin düşen bedenleri canlandı. Beton yığınlarının arasından kurtulan hür ruhları kireç ile sıvanmışyığma taş tek katlı evlerinde huzur bulmuştu. Sabahın ilk ışıklarına kadar uyuyamadılar. Evlerinde huzur içinde hazırladıkları taze yumurtalar ile hazırladıkları taze peynirli yumurtayı ekmeği bölerek elleri ile yediler. Keyif çayını evinin taş girişinde yerde içer iken ‘değişiklik olsun dedik aman be, şükür rabbime evimde huzur var.’ Diye içinden geçirdi, gözlerini kapadı.
İki sevgili, uzun yolculuk sonrası gittikleri Antalya’da, yer ayırttıkları otelde yerleştiler. Vakitleri o kadar çok değildi. Karınlarını doyurmak için gittikleri kafeteryada ısmarladıkları tostları yer iken, geri döndüklerinde başlayacakları evlilik işlemlerini heyecan ile konuştular.
Sırt çantalı delikanlı, Kuşadası’nda pansiyonda eşyalarını yerleştirip, plaj terlikleri ayağında, şortu ile yürüyüşe çıktı. Geride bıraktığı üniversite yıllarını gülümseyerek düşündü. Tüm yorgunluğunu kısacık tatilde geçirmek istiyor, yorucu olacak iş arayışlarını düşünmek istemeden gözlüklerini taktı. Kızlar ile tanışmak için çok zamanı yok idi…
Çocuklu aile Asos’ta pansiyona yerleşme telaşlarından sonra yürüyerek etrafı görmek için çıktılar. Sadece nefes almak ve sıkıntılardan uzaklaşmak için kısacık tatil.
Değişim…
Geçici de olsa, yaşamın monotonluğundan kaçış. Bazen de değişimden geri dönüş yeri için ilk adımdır otogar.
Tatiller hep değişim ümidi olmuştur.
Neden değişim ümitleri yeşertir tatiller?  Neden yaşanan monoton günlerden kaçış, yeni planların yapıldığı günleri yeşertir?
Monoton, tekdüze, peşi sıra gelen sıradan günlerin dışında yaşam sevinci getiren günlerdir. Kalbimiz ile aldığımız kararların olduğu günlerdir tatil günleri. Ruhumuzu hür hissettiğimiz, değer verdiklerimiz ile birlikte hayatın anlamını yaşadığımız günlerdir. Varlığımızı ödüllendirdiğimiz ve yaşamaktan zevk aldığımız günler.
Kimimiz için değişim, eski günlerimize tekrar dönüştür, sonradan fark ettiğimiz basit yaşamın güzelliklerini anlamak. Kimimiz için heyecan ile girilen, planladığımız yeni bir yaşam. Kimimiz için mecburiyetimizin devamına uzak olan hayal.
Kimimiz için …
Değişim çok basit aslında; hedefimiz mutluluğumuz, huzurumuz, yaşamdan zevk almak ise. Kafamızdaki yılların birikimi düşüncelerden kendimizi özgür kılarak , kalbimize inmek. Az Egolarımızı azaltarak yeni günlere yelken açmak.
Egolarımız ile nasıl başa çıkacağız?
O halde ne duruyoruz…
Ruhumuzu özgür kılalım…. Değişelim……