Geçtiğimiz günlerde TFF tarafından görevine son verilen eski Türkiye Futbol Direktörü ve A Milli Takımımızın Teknik Direktörü Fatih Terim'in g

Geçtiğimiz günlerde TFF tarafından görevine son verilen eski Türkiye Futbol Direktörü ve A Milli Takımımızın Teknik Direktörü Fatih Terim'in görev süresi boyunca bıraktığı tahribatı biraz da olsa anlamak için A Milli takımımızın yeni Teknik Direktörü Mircea Lucescu'nun Milli takıma oyuncu bakmak için gitmiş olduğu bir kaç maçın ardından takımlarımızdaki yüksek yabancı sayısına dikkat çekerek söylemiş olduğu ben kimi izleyeceğim sözü yeterli olacaktır sanırım. Fakat dilerseniz bu tahribatın nasıl ortaya çıktığına hep birlikte bir göz atalım.

Mart 2017'de yapmış olduğu basın açıklamasında Süper Lig için getirilen yabancı transferi serbestisi için söylemiş olduğu ''ben bu kuralı boşuna almadım'' sözü bile Fatih Terim'in Türk Futbolunda ne denli yetkilere sahip olduğunu açık bir şekilde gözler önüne seriyordu..!. Konu Süper Lig olmasına ve bu kararı verecek mercinin TFF kurulları olmasına rağmen Fatih Terim'in yabancı kuralı konusuna ben diye konuşmasına başlamasını aynı zamanda TFF'nin bütünüyle nasıl Terim'in kontrolünde olduğunu göstermekteydi..!

Aslında görevi sadece Milli Takım Teknik Direktörlüğü olması gerekirken anlaşılmaz bir şekilde Türkiye Futbol Direktörlüğüne getirilerek Türk futbolunu bütünüyle tek ele (Terim'e) teslim edilişinin sancılarını yaşayan futbolumuz Terim'in ardından ne yazık ki yaşamaya devam ediyor. Kendisine verilen yetkileri zerresine kadar kullanarak Türk futbolunu kendince şekillendirmeye çalışan Fatih Terim'in miras olarak bırakmış olduğu bir kaç tahribatı daha sizinle paylaşmak istedim.

Yıllar önce 6+2 ve daha sonra ikisi tribünde olmak şartıyla 6+4 olan yabancı oyuncu bulundurma ve oynatma şartı ,Fatih Terim'in Talimatıyla (Emriyle) Tamamen ortadan kaldırılarak adeta yabancı cennetine çevrilen Ülke futbolumuz ne yazık ki yerli Futbolcularımız için cehenneme dönüşüyordu..!. Bu kararın ilk alındığın zamanlarda yerli oyuncularımızın daha çok çalışmasına, Türkiye'ye gelecek olan yabancı oyunlardan bir takım şeyleri öğreneceği ve gelişimlerine katkı yapacağı fikri hakimdi. Fakat zaman geçtikçe bunun böyle olmadığını, Ülkemize gelen her oyuncunun mevcut yerli oyunlarımıza örnek olamayacağı ve performanslarını artıramayacağını çok zaman geçmeden anlıyorduk.

Aslında kabaca bakıldığında A Milli futbol takımımızın yeni Teknik Direktörü Mircea Lucescu'nun takımlarımızdaki yüksek yabancı sayısına dikkat çekerek ''ben kimi izleyeceğim'' feryadını anlamak için aşağıdaki tabloya bakarak hak verebiliriz. Fakat Kendisininde Ülkemizde yabancı bir Antrenör olarak çalışacağını unuturcasına  şikayette bulunması ayrı bir trajikomik ötesi bir dramdır Ülke Futbolumuz için,  Süper Lig'de mücadele eden toplam yabancı oyuncu sayısı 225'ken Yabancı Oyuncu bulundurma rekoru ise 16 futbolcuyla Beşiktaş'ta bulunurken, Akhisarspor'un kadrosunda bulundurduğu 8 yabancı ile en az yabancı futbolcu bulunduran kulüp olurken, Diğer takımlarımızdaki yabancı futbolcu sayısı ise şöyle, Kasımpaşaspor 15, Antalyaspor 15, Karabükspor 14, Galatasaray 13, Osmanlıspor 13, Göztepespor 13, Malatyaspor 13, Galatasaray 13, Başakşehirspor 13, Fenerbahçe 12, Trabzonspor 12, Alanyaspor 12, Kayserispor 12, Bursaspor 12, Gençlerbirliği 12, Konyaspor 11, Sivasspor 9 , ve Akhisarspor 8 yabancı oyuncu bulunduruyor, 

Fatih Terim'in bıraktığı tahribatın detaylarına dilerseniz biraz daha yakından bakalım. Profesyonel bazda en alt tabaka olan 3.lig'de daha önce 6 Ay içerisinde 15'şer günden oluşan iki dönemde toplam 30 günlük eğitimin (seminer) ardından Teknik Adamlarımız yaklaşık 5 bin TL'ye varan masraflarıyla almış oldukları A diplomalarıyla Takım çalıştırabiliyorken. Terim tarafından getirilen uygulamadan sonra 2 yılda bir yapılan ve sadece 1 gün süren seminerin ardından yaklaşık 10 bin TL'ye mal olan Pro lisansını alabilen Teknik Adamlara 3.lig'de takım çalıştırma hakkı doğmuş oluyordu. Terim tarafından yapılan uygulama ile eğitim süresi kısalırken Antrenör başına 5 bin TL olan masraf ise bir anda 10 bin TL'ye yükselirken. Bu zorunlu eğitime katılmayan Antrenörlerin 2 yıl takım çalıştıramama cezası almasına neden oluyordu.


Türkiye Futbol Federasyonu'nun bünyesinde 2 yılda bir tek bir merkezden yapılan ve sadece bir günlük süren eğitim sisteminin TFF'nin bünyesinden çıkartılarak Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği'nin Genel Merkezine devredilmesi, eğitim süresinin uzatılması, yine TFF'nin görevlendireceği eğitimciler tarafından eğitiminin verilmesi ve bu organizasyonun Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği (TÜFAD) Genel Merkezine devretmesi ve TÜFAD'ında bunu Bölgeler bazında yaparak ve 3.lig'den PTT Birinci Lig'e kadar A diplomalarıyla takım çalıştırma yetkisini vermesi en adil ve doğru karar olacağı kanısındayım. Zira mevcut 2 yıllık ve bir günden oluşan Pro Lisans semireninin katılımcılar için bir külfetten öteye gitmemekle birlikte belirlenen yüksek maliyet (10 bin TL) nedeniyle rağbetin az olmasına da neden oluyor.

Siz değerli okurlarımıza selam saygı ve sevgilerimle...