ANKARA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından yapılan ortak basın toplantısında konuşan Tusk, ziyaretinin hem Türkiye, hem bölge, hem de Avrupa için zorlu bir zamanda cereyan ettiğini söyledi.

Bu zor zamanlarda güvene, dostluğa ve birbirine bağlılığa ihtiyaç olduğunu dile getiren Tusk, "Dayanışma ve sadakatin ne olduğunu birbirimize göstereceğimize inanıyorum" dedi.

Türkiye’nin son dönemde çok acımasız terör saldırılarına maruz kaldığını vurgulayan Tusk, "Terör nerede olursa olsun, kimi hedef alırsa alsın ve sorumluluğu kim taşırsa taşısın, güçlü bir şekilde kınanmalıdır" ifadesini kullandı.

"PKK'nın Avrupa'daki varlığıyla mücadelede kararlıyız"

Tusk, AB'nin de terör tehditleriyle karşı karşıya kaldığını ve Türkiye ile terörizm konusunda yakın işbirliği yapmak istediğini, PKK’nın Avrupa’daki varlığıyla mücadele etmeye kararlı olduklarını belirtti.

Halkların Demokratik Partisi ve Hürriyet gazetesinin genel merkezlerine yapılan saldırıları da eleştiren Tusk, "Ortalığın sakinleşmesi ve hukukun üstünlüğünün temin edilmesi gerekmektedir" dedi.

Türkiye ile PKK arasındaki çatışmasızlık döneminin bütün Avrupa ülkelerinde bir umut uyandırdığını hatırlatan AB Konseyi Başkanı Tusk, doğru tercihin bu olduğunu ve başka bir makul alternatifin de olmadığının altını çizdi.

"Göçmen krizinde ilk şart uluslararası dayanışma"

Donald Tusk, Türkiye'de bulunmasının en önemli nedeninin, göçmen krizi olduğunu dile getirerek şöyle devam etti:

"İlk şart uluslararası dayanışmayı inşa etmektir. O nedenle herkese çağrıda bulunuyorum. Birbirimizi suçlamayalım, yakın ve kapsamlı işbirliğine yönelelim. Bu suçlamalar bizi göç krizi konusunda hiç ileri götürmeyecektir. Türkiye’nin bölgeye ve özellikle Suriye’ye yeniden istikrar getireceğine inanıyorum. Bu da terörle kararlı bir mücadeleyi gerektiriyor ve DAEŞ saldırıları, insan kaçakçılarının serbestçe dolaşması devam ettikçe, istikrar gelecek değildir. Türkiye ve AB böyle bir baskı altında.

AB, göçmenlerin çoğunun tercih ettiği güzergah olmaktadır çünkü dünyadaki en hoşgörülü yerlerindendir. Avrupa’da da daha fazla dayanışmaya ihtiyacımız var. Fakat sizi temin ederim ki Avrupa ve Türkiye en hoşgörülü yer olmaya devam edecektir."

Krizin en başından bu yana insanların hayatlarını kurtarmak için adım attıklarını ve önceliklerinin bu olduğunu dile getiren Tusk, "AB'nin bu konuda daha önce olmadığı kadar güçlü hareket etmek istediğini ve Türkiye ile bu konuda işbirliği yapacağını duyurmak isterim" dedi.

Göçmen krizi eylem planının bugün Strazburg’da Avrupa Parlamentosu’na sunulduğunu belirten Donald Tusk, kendisinin de Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bildiklerini paylaşmak ve kriz konusunda birlikte nasıl daha iyi işbirliği yapabileceği konusunda fikir alışverişinde bulunmak için Türkiye'ye geldiğini kaydetti.