Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "Hükümeti iş başından uzaklaştıracağım diye, hükümete karşı terör örgütlerini direkt ya da dolaylı desteklemek, hiçbir şekilde basın özgürlüğü değildir" dedi.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Anadolu Yayıncılar Derneğince ATO Meclis Salonu'nda düzenlenen "Kurumlar, Kurallar ve Yeni Medya Düzeni Çalıştayı"na katıldı.

64. Hükümet'te medyadan sorumlu Başbakan Yardımcısı olarak görevini yürüttüğünü belirten Kurtulmuş, önemli meselelerin tüm medya kuruluşları ile birlikte yönetileceğini söyledi.

RTÜK'ün yasayla ortaya çıkmış, basınla ilgili düzenleyici kuruluş olduğunu ifade eden Kurtulmuş, "Şimdiye kadar çok değişiklikler yapılmış RTÜK'le ilgili, bunları biliyorsunuz. Bundan sonra da değişiklikler yapılır, 'Yasası orada ve değişmez 'diye bir şey yok. RTÜK Yasası da Basın İlan Kurumunun da TRT'nin de yasası değişir" dedi.

Her siyasi partinin veya adayların kendine yakın yayın kuruluşunu bulabileceğini ve onlar üzerinden kendi görüşlerini kamuoyuyla paylaşabileceğini aktaran Kurtulmuş, "A partisine yakın olan bir medya kuruluşuna, 'illa sen A partisi kadar B partisine de yer vereceksin' demek, bir adalet arayışı değildir" diye konuştu.

Meslek kuruluşları marifetiyle bir kamuoyu oluşmasını da arzu ettiklerini ifade eden Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Bu çerçevede biz de hükümet olarak RTÜK Yasası'nın değiştirilmesi ile ilgili prensip görüşlerimiz bu yöndedir. Bu anlamda adımlar atacağız ama istiyoruz ki beraber çalışalım. Sizler de elinizi taşın altına koyun."

"Başarılı bir medya kuruluşu..."

Kurtulmuş, Türkiye'nin tezlerinin tüm dünyada çok güçlü şekilde anlatılması için güçlü bir medyaya ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Numan Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Çok fazla satan, çok reyting alan bir gazete veya televizyon, çok iyi bir medya kuruluşudur anlamına gelmez. Çok iyi ve başarılı bir medya kuruluşu, halkın talep ve beklentilerini dile getiren, bu ülkenin ulusal çıkarlarını koruyan, bu ülkenin milli menfaatlerini her türlü meselenin üzerine koyan, ortak meseleler üzerinde gerçekten buluşabilen, milletin bütün fertlerinin hak ve onurunu, şerefini, kendisinin hakkı ve onuru, şerefi olarak gören bir medya anlayışı ile olabilir."

"Yeni anayasa partilerin ortak ödevidir"

Kurtulmuş, Türkiye'nin uzun yıllardır sivil, demokratik ve katılımcı yeni anayasa konusunu tartıştığını bildirdi.

Sivil, katılımcı, demokratik bir anayasa yapmayı parlamentonun boynunun borcu olarak nitelendiren Kurtulmuş, "Hiç topu çevirmeden, lafı eğip bükmeden çok net şekilde söylüyorum, yeni bir anayasa bu parlamentoda yapılmak mecburiyetindedir, bu parlamentonun boynunun borcudur, bütün partilerin ortak ödevidir" şeklinde konuştu.

"Anayasa kaçkını olurlar"

Özellikle kendi seçmenlerinden bu konuda gelen bazı eleştirileri de göz önünde bulundurarak parlamentodaki partilerin eşit sayıda üye verdikleri anayasa komisyonunu kurduklarını anımsatan Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Yeni Türkiye'nin ihtiyacı nelerse bütün bunları konuşalım' derken hiç kimsenin 'Şu konu masadaysa biz yokuz' deme hakkı yoktur. Kim, neyi bahane ederek masadan kalkarsa halkın gözünde onun adı anayasa kaçkını olur. Anayasa kaçkını olurlar."

Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Kurucu irade' dedikleri şey de ya 60 darbesinden ya da 80 darbesinden sonra oluşmuş iktidarın adamlarıydı. Onların, bazı arkadaşların kurucu iradeden anladıkları, paletlerin gücüyle iktidara gelmiş olanların atadığı 3-5 hukukçudan ibarettir. Biz diyoruz ki artık 3-5 hukukçunun yaptığı anayasa metni değil milletin ruhunu temsil eden, milletin temsilcilerinin yaptığı bir anayasaya Türkiye'nin ihtiyacı var."

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, kurucu iradenin, milletin iradesinin her zaman TBMM'nin kurumsal kimliği altında temsil edildiğine dikkati çekti.

"Medya özgürlüğü insan hak ve özgürlüklerini çiğneme hakkı vermez"

Teröre karşı verilen büyük mücadelenin, sadece hükümetin mücadelesi olmadığını, hükümete karşı olanların da bir mücadelesi olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, "Hükümeti iş başından uzaklaştıracağım diye, basın özgürlüğünü kullanarak, bu hükümete karşı terör örgütlerini direkt ya da dolaylı desteklemek hiçbir şekilde basın özgürlüğü değildir" diye konuştu.

Kurtulmuş, medya özgürlüğünün, hiçbir medya organına insan hak ve özgürlüklerini çiğneme hakkı vermeyeceğini vurgulayarak, "Dolayısıyla bir medya kuruluşunun değeri, eşittir o medya kuruluşunun insan hakkında, hayatına vermiş olduğu, insanın değerine vermiş olduğu değerle ölçülür" ifadelerini kullandı.