CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Bugün terörle mücadele edenler 30 Ağustos'un ruhuyla mücadele ediyorlardır. Onlara böyle inanıyorum. Allah'ın izniyle bu ülkede terörü de sonlandıracağız." dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kütahya'nın Dumlupınar ilçesinde düzenlenen 30 Ağustos Zafer Bayramı töreninde yaptığı konuşmada, milletin Büyük Taarruz için çok büyük zorluklara göğüs gerdiğini hatırlattı.

Türk milletinin tarihinin zor koşullarda, alın teriyle, gözyaşıyla, şehit kanıyla yazıldığını ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"İman dolu göğsümüz, binbir zorluklara siper oldu. 30 Ağustos 1922 günü 'Bana hangi çılgın zincir vuracakmış, şaşarım' diyen halkımızın gür sesinin bütün dünyada yankılandığı gündür. O gün Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün başkomutanlığında dünyanın mazlum milletlerine umut veren bir zafer kazanılmıştır. Bu zafer, 2. Viyana Kuşatması'ndan itibaren gittikçe gerileyen milletin tarih sahnesine çıktığı bir savaştır. Bu zafer dünyadaki bütün mazlum milletlerin umut ışığı olmuştur. Ayağımızın bastığı topraklar şehit kanlarıyla sulanmıştır. Bu topraklar mübarek topraklardır."
"Vatanımız tektir ve asla bölünemez"

Kılıçdaroğlu, 30 Ağustos'ta halkın egemenliği tam anlamıyla eline aldığını ifade etti. 30 Ağustos'ta kazanılan zaferin, cumhuriyet ile taçlandırıldığını anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Bu ülkede o tarihten itibaren hiçbir kimsenin bireysel egemenliği yoktur. Ne sultanın ne padişahın... Hiçbir zümrenin egemenliği yoktur. Mustafa Kemal'in söylediği gibi 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.' Birileri egemenliği kendi tekeline alabilir. Buna asla izin vermeyeceğiz. Birileri kendisini egemen olarak halka dayatmak isteyebilir. Buna da asla izin vermeyeceğiz. En yüce, en değerli organ millettir. Milletin üstünde hiçbir kişi, hiçbir sınıf, hiçbir zümre ve hiçbir aile yoktur. Onun için 'Ne darbe ne dikta, yaşasın tam demokrasi' diyoruz. Vatanımız tektir ve asla bölünemez."
"Sevgiyi, hoşgörüyü, kardeşliği, birlikte yaşamayı beraber, birlikte yapacağız"

Kılıçdaroğlu, "Sevgiyi, hoşgörüyü, kardeşliği, birlikte yaşamayı beraber, birlikte yapacağız. Bu, Dumlupınar'da şehitlerimizin vasiyetidir. Bu vasiyeti yerine getirmek namus borcudur. Bu namus borcunu hep beraber yerine getireceğiz." şeklinde konuştu.
"Bu toprakların, kadrini bilmeliyiz"

Dumlupınar'a ilk kez geldiğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Bu toprakların kadrini bilmeliyiz. Bizler için hangi bedellerin ödendiğini bilmeliyiz. Dedelerimiz, babalarımız hangi bedelleri ödediler?. Doğru, dürüst yemek yemediler. Atacak kurşunları, tüfekleri yoktu onların. Binbir güçle yedi düvele karşı mücadele ettiler. Birileri sanki gelecek her şeyin üzerine oturacak, bakın ısrarla söyledim, söylemeye devam edeceğim. Cumhuriyetin kurucu değerlerinden Türkiye Cumhuriyeti'nin vazgeçmemesi lazım. Cumhuriyetin kurucu değerleri çok önemlidir çünkü bu değerler üzerine inşa edilmiştir, Türkiye Cumhuriyeti. Neden? İster Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü alın, ister İnönü'yü, Kazım Karabekir'i, Mareşal Çakmak'ı alın hepsi birer Osmanlı paşasıdır. Hepsi Osmanlı devletinin nasıl battığını, çöktüğünü gördüler. Ona tanıklık ettiler ve başarıdan sonra şunu dediler; (Öyle bir devlet kuralım ki baki olsun. Öyle bir devlet kuralım ki birileri gelip yeniden batırmasın)."

Bu değerlerin çok önemli olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:

"Onun için 'İrfanı hür, fikri hür, vicdanı hür nesiller yetiştireceğiz' demiştir Mustafa Kemal Atatürk. İrfanı, vicdanı, fikri hür olacak. Bugün terörle mücadele edenler 30 Ağustos'un ruhuyla mücadele ediyorlardır. Onlara böyle inanıyorum. Terörle mücadele edenler 30 Ağustos'ta şehitlerimizin taşıdığı bayrağı göğüslerinde gururla taşıyorlardır. Allah'ın izniyle bu ülkede terörü de sonlandıracağız. Bu ülkeye bağımsızlığı, özgürlüğü, tam demokrasiyi, kadın-erkek eşitliğini, yargı bağımsızlığını getireceğiz. Eğer kadınlarımız omuzlarında top mermisi taşıyarak bu ülkenin bağımsızlığına katkıda bulundularsa kadın-erkek eşitliğini sağlamak bizim namus borcumuzdur. Kadını ikinci sınıf vatandaş olarak değil, kadınları da erkekler gibi birinci sınıf vatandaş olarak göreceğiz."
"Anneler ağlamasın"

Kılıçdaroğlu, bir ülkenin kadınları gülüyorsa, güler yüzlü ise o ülkenin mutlu olduğunu söyledi.

Kadınların güldüğü ülkede herhangi bir derdin olmadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

"O nedenle kadınların sezgileri güçlüdür, onlar çocuklarının ellerine kınayı yakarak mücadeleye, askere gönderiyorlar. Onların ağlamaması bizim en büyük arzumuzdur. Bu belayı Türkiye'den defetmek de hepimizin boynunun borcudur. Ben bütün annelerin ellerinden öpüyorum. Sevgili anneler hiç meraklanmayın, sakın umutsuzluğa kapılmayın, bu ülke büyük bir ülkedir, bu ülke Mustafa Kemal Atatürk'ün Türkiye'sidir. En zor durumlarda aydınlığa çıkmasını bilmiştir. Yine aydınlığa çıkacaktır. Bu konuda hiç kimse endişe etmesin."