BODRUM - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, hem partisinin seçim çalışmalarına destek vermek hem de çeşitli ziyaretlerde bulunmak üzere Bodrum'a geldi. Bakan Çavuşoğlu'nun ilçedeki ilk durağı Deniz Ticaret Odası Bodrum Şubesi oldu. Burada ilçedeki esnaf ve meslek odaları ile derneklerin temsilcileriyle bir araya geldi. Toplantının açılış konuşmasını yapan Deniz Ticaret Odası Bodrum Şubesi Başkanı Orhan Dinç, "Denizcilerin evine hoş geldiniz. Mavi yolculuğuyla deniz altı, deniz üstü güzelliklerimizle hep birlikte çalışıyoruz" dedi.

Muğla Valisi Esengül Civelek ise "Muğla turizmin yanında tarımda ve su ürünlerinde de ileri konumdadır. Su ürünleri ihracatında lider durumdayız. İhracatlarımız bizi gururlandırıyor. Mermerlerimiz ve doğaltaş ocaklarımızla da her geçen gün gerek üretim gerek istihdam gerekse de ihracatta büyükmekteyiz. Marka haline geldik" dedi.

'SAĞLIK TURİZMİYLE 50 MİLYAR DOLARI YAKALARIZ'

Toplantıda, daha sonra kürsüye gelen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bakanlığının turizmle, ekonomiyle de yakından ilişkisi olduğunu söyledi. Büyükelçilerin adeta bir turizm ve ekonomi elçisi gibi çalıştığını da anlatan Bakanı Çavuşoğlu, "En son gönderdiğim genelgeyle de dış temsilcilerimizin sağlık kültür turizminde de çalışmalarını istedim. Turizm açısından önemli bir fırsatı bakanımızla yakalamış bulunuyoruz. İki sene önce yaşadığımız kriz bize bir şeyi öğretti. Sadece bir yere bağlı kalmamamızı, dünyanın her yerinden ülkemize turist getirmeyi öğretti. Son gelişmeler iyiye gittiğimizin göstergesidir. Cumhurbaşkanımız 2023 hedefi için 50 milyon turist, 50 milyar dolar gelir hedefi koydu. Şimdiden 50 milyon turist hedefine yaklaştık. Potansiyeli iyi değerlendirirsek sadece sağlık turizminden 50 milyar doları yakalarız. Bodrum, sağlık turizminde de önemli bir yer edindi" dedi.

GECE GÜNDÜZ ÇALIŞIYORUZ, İNSANCIL DIŞ POLİTİKA YÜRÜTÜYORUZ

Dış politikada var olan sorunları çözmek gerektiğini vurgulayan Mevlüt Çavuşoğlu, "Etrafımızdaki ateş çemberinin de barışa dönmesi lazım. Biz de bunun için çalışıyoruz. Gece gündüz çalışıyoruz. İnsancıl dış politikamızı yürütürken bölgemizin barışına nasıl katkı sağlarız diye çalışıyoruz. Dünya garip bir süreçten geçiyor. Bir taraftan ABD'nin tek taraflı durumu. Diğer taraftan gücünü kaybetse de AB'nin girişimleri. Çin'in artık bende varım demesi. Rusya ile ABD arasındaki durum bizi yakından ilgilendiriyor. Terörizmin her türlüsü, radikalizmin her türlüsü bizi ilgilendiriyor. Görünmeyen bir şey var, aşırı sol radikalizm. Aşırı sol radikalizm, tüm terör örgütlerini destekliyor. Marksist, Lenilist örgütler, Avrupa'da PKK gibi örgütlere güçlü destek veriyor. Kimsenin ideolojisine karışmıyoruz. Herkes ideolojisini demokratik ortamda savunur, ancak bunu kimsenin teröre dönüştürmeye hakkı yoktur" diye konuştu.

Türkiye'nin insani ve girişimci bir dış politika izlediğini de söyleyen Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İnsani boyutu unutursanız, ihmal ederseniz kalıcı olmanız mümkün değil. Bazen sert gücünüzü kullanmamız girekir. Zeytindalı'nda olduğu gibi ama sert güç, yeri geldiği zaman kullanılır. Dosta karşı sert güç kullanmak doğru bir yöntem değildir. Sürekli saldırgan olmak da doğru değildir. Esas yumuşak güç dediğimiz süreci yapmak daha kalıcı olur. Bugün TİKA'yla, Kızılay'la dünyanın her yerine yardımlarda bulunuyoruz. İnsanların kurtarılması için yardımlarda bulunuyoruz. Maarif Vakfı'yla dünyada 160'dan fazla okulu yönetiyor, eğitimde ön plana çıkmaya başladık. THY ile dünyanın her yerini birbiriyle bağlarken ülkemizin itibarını artırıyoruz. Bunların hepsi Türkiye'nin yumuşak gücü. Türkiye'de uluslararası ilişkiler okuyan yabancı öğrencilerden isteyenler bakanlığımız bünyesindeki akademide eğitim veriyoruz. Ülkelerine gittiklerinde Türkiye dostu olan kardeşlerimizin sayısını da artırmaz lazım".

'UZLAŞI KÜLTÜRÜNE YÖNELİK DIŞ POLİTİKA OLMASI LAZIM'

"Dışa dönük aktif ve diyaloğa açık uzlaşı kültürüne sahip ilkeli politikalar izlemeniz gerekir" diyen Mevlüt Çavuşoğlu, "Bunu yapmalıyız ki, karşı taraf size saygı duysun. Duruma göre pozisyon almak doğru değil. Sürekli dost olmaz. Sürekli dost olunmaz. Sorun bitmez, çözüm de bitmez. Herkesle ilişkileri daha iyi geliştirmek lazım. Stratejik ortaklıklara önem veriyoruz. NATO'da stratejik önemimizi güçlendirmeye çalıştık. Buradaki müttefiklerimizden ABD ile sorunlar yaşadık ama krize dönüşmeden çözmeye çalıştık. Dik durduk. AB ile ilişkilerimizi üyelik müzakereleri bakımdan istediğimiz yerde olmasa da belirli bir atmosferde pozitif yürütmeye çalışıyoruz. Bunlara her iki tarafın faydasınadır" dedi.

'SİSMİK ARAŞTIRMALARDAN SONRA SONDAJ YAPACAĞIZ'

Kıbrıs konusuna da değinen ve doğal gaz araştırmaları konusunda da önemli açıklamalarda bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Kıbrıs ile ilgili müzakere sürecinde 2017 yılında bir başarı elde edemedik. Şimdi ise 'Neyi müzakere edeceğimize karar vermeden bir daha müzakereye başlamayalım' dedik. Kıbrıs etrafındaki doğal gaz rezevleri konusunda bizim ısrarlı şekilde, 'Tek taraflı yapmayın. Kıbrıs Türk halkının haklarını garanti altına alın' dememize rağmen maalesef sondaja başladılar. Bizim de Fatih gemimiz var. Bunu Kıbrıs'ın güneyine kaydırıyoruz. O bölgede sondajlara başlayacağız. Barbaros Hayrettin Paşa gemimiz bunun çalışmalarını sismik araştırmalarını yapıyor. Ege'de Türkiye'nin haklarını korurken Yunanistan'la gerginliği artırmama konusunda bir mutabakatımız var" diye konuştu.

'SURİYE ADIMLARINDA KİMSEDEN İCAZET AMAYIZ'

Ülkelere karşı dürüst ve açık bir politika izlediklerini de anlatan Mevlüt Çavuşoğlu, "Kriz yönetimini başarmamız lazım. Etrafımız ateş çemberinin kurtulması için de bu çok elzemdir. Suriye'de Türkiye en önemli aktördür. İzlediğimiz politikaların tümü dünya tarafından, seven sevmeyen tarafından takdir ediliyor. Terör yuvalarının temizlenmesi, ülkemizin güvenliği açısından önemlidir. Turizmimiz açısında da önemlidir. Bazı ülkelerin çok katı seyahat uyarıları var. İstanbul, Ankara için uyarıları kaldırıyoruz ama o bölge için kaldırmıyorlar. Bu bataklıkları kurutursak onları ikna etmemize gerek yok. Esasen ülkemizin bekası için yanı başımızdaki terörle mücadele etmek bizim için elzemdir. Bunun için kimseden icazet almayız. Gerekeni yaptık, gerekeni yaparız. Fırat'ın doğusunun YPG'den PKK'dan temizlemek için ne gerekiyorsa yaparız. Şimdi ABD'nin çekilme kararını, ABD ile Rusya'yla, İran'la, bazı batılı ülkelerde koordine etmeye çalışıyoruz. Ama bu çekilme süreci YPG ve PKK'ya alan yaratacaksa buna kesinlikle izini vermeyiz" dedi. Irak'ta yeni kurulacak hükümetle birlikte ülkenin yeniden inşasında Türkiye'nin ticaret hacminin artacağını söyleyen Çavuşoğlu, ABD'nin İran'a yönelik ambargo kararını ise doğru bulmadıklarını ifade etti.

İSLAM DÜNYASINA ELEŞTİRİ

İslam dünyasındaki ülkelerin kendi aralarındaki sorunlarının çözüm yöntemini de eleştiren Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Bizim İslam dünyasında ülkeler kendi arasındaki çatılmaları diyalog yoluyla değil, ABD gibi ülkelerin baskısıyla çözmeyi, onlara uymayı tercih ediyorlar. Kendi içimizdeki sorunları da kendi aramızda çözmeyi başarmamız lazım" dedi. Dünyadaki tüm ülkelerle ticari ilişkiler kurulması için çabaladıklarını anlatan Mevlüt Çavuşoğlu, insanı yardım konusunda da Türkiye'nin dünyada birinci sırada olduğunu söyledi.

MUĞLA VE BODRUM ADAYLARINA DESTEK İSTEDİ

Bodrum'da yollarda çöpler gördüğünü bu durumun ilçeyle yakışmadığını ifade eden Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu şöyle devam etti:

"Caddeler ve sokaklar çok kirli, maalesef bu Bodrum'a yakışan bir durum değil, kabul edeceğimiz durum değil. Bunu doğru bulmuyorum, kim olursa olsun. Mehmet Kocadon'u tanıyorum ama şahsi dostluk ayrı. Bodrum çok geride kaldı. Muğla çok geride kaldı. Şimdi yeni bir seçim arifesinde olduğumuz için bunu söylüyorum. İnsanlar bazen siyasi partisine göre bazen dostluk ilişkilerine göre oy verebiliyor ama bir şehri emanet edeceğimiz kişiyi seçerken birçok bakımdan değerlendirmek lazım. Şehri her şeyiyle emanet eder miyiz, etmez miyiz ona bakmak lazım. İzmir'de adayımız Nihat Zeybekci ile dolaştığımız zaman CHP'li geldi, şunu söyledi 'Biz yıllardır partimiz diye oy verdik ama belediyecilik açısından çok geride kaldık' dediler. İnsanlar artık oy vermeyeceklerini  söylediler. Bu benim partimde de olsa çalışmıyorsa gerekli değişikliği hemen yapıyoruz. Cumhurbaşkanımız bu konuda çok hassas. Ankara'da 84'ten beri çalışıyorum, okudum. Çankaya bölgesi, İncek bölgesini saymazsak, 84'ten beri hiç değişmedi. Son seçimde Cumhurbaşkanımız ile partimizin oyu arasında bir fark vardı. Millet bilinçli oy veriyor. 'Ben Recep Tayyip Erdoğan'a çok güveniyorum. Ülkeyi o yönetsin ama partinin de şu hataları var' diyor, oy vermiyor. Ben vatandaşı suçlamam, saygı duymak lazım. Bu nedenle son seçimde Cumhurbaşkanımız tüm bakan arkadaşlarımızı, sadece Cumhurbaşkanlığına önem veriyor algısı oluşturmaması için listelere koydu. Vatandaşlara verdiğimiz sözleri tutmamız lazım. Umudunu yanlış çıkardığımız zaman güvenirliliği azalır. Siyasete güven azalır. Eskisine oranla meclise güvenin arttığını görüyorsun. Koaliasyon dönemlerinde güven azalmıştı. Ben milletvekili değilim. Yeni sitemi savunurken milletvekilliğini bırakırken burukluk yaşadım. Meclisteki günlerimi de bazen özlüyorum. Muğla'da seçim hazırlığındayız. Bodrumlular, doktor Tahir Ateş bizim adayımız. Muğla adayımız Mehmet Nil Hıdır da doktor. Mevcut başkan da doktor, doktorların Muğla'ya ayrı bir ilgisi var. Muğla'da çok aday var. Hayırlı olsun bakalım."

Toplantı sonrasında, basına kapalı olarak katılımcıların sorularını yanıtlayan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ardından programına devam etmek için salondan ayrıldı.