Enerji ve Tabii Kaynaklar Taner Yıldız, döviz fiyatlarının artışından memnun olmadıklarını belirterek, "Yalnızca ihracatçının işine yarıyor olması Türkiye'nin tüm meselelerini çözüyor anlamına gelmiyor. Maliyetleri dövizle olan ana kalemlerin bizi zorladığını söylemem lazım. Buna rağmen sanayicimize ve vatandaşımıza şu anda yansıtma niyetinde değiliz" dedi.

Diplomasi Muhabirleri Derneği’nin (DMD) konuğu olan Yıldız, 7 Haziran seçimleri sonrası siyasi gelişmelerin enerji sektörüne etkileri ve bölgedeki gelişmelerin enine boyuna değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Tek başına iktidarın yerini koalisyon hükümeti arayışlarına bıraktığını, 2 ay içindeki gelişmelerde enerji sektörünü etkileyen bazı yapılar olduğunu ve dünyadaki ham petrol fiyatlarının düşüşünden kaynaklanan avantajların dolar paritesinin yükselmesiyle beraber nötr hale geldiğini anlatan Yıldız, enerji sektöründe döviz alınan ana kalemlerin temel ithalat girdilerinin Türk lirası ile satılmasıyla oluşan farkın kamu tarafından dengelenmesi gerektiğinin altını çizdi.

Bakan Yıldız, "Yılbaşında takribi 2,30’lardayken şu anda 2,90 seviyesine çıkan dolar paritesinin getirdiği yük yalnızca doğalgazda 11 milyar lira civarında. O yüzden siyasi istikrarın her zamankinden daha önemli olduğunu enerji sektörü açısından vurgulamakta fayda var" diye konuştu.

Son dönemde yaşanan terör olaylarına değinen Yıldız, bölgede yaşananların, oradaki Kürtlerin aldığı hizmeti ciddi manada aksattığını dile getirdi. Son 7 yılda uluslararası projelerde 22 kez boru hatlarının PKK tarafından bombalandığını, yalnızca Kuzey Irak’ın yaptığı açıklamalarla 500 milyon doların üzerinde bir bilanço oluştuğunu ifade eden Taner Yıldız, şöyle devam etti:

"Biz Kuzey Irak’a yeri geldiğinde elektrik, yeri geldiğinde petrol veren bir ülkeyiz ama PKK’nın Kürtçülük adına orada yaptığı işlemlerin oradaki Kürt kardeşlerimize zararı olduğunu kendileri de açıkça ifade ediyorlar.

Siz yolu kesip, hendek kazıp, oradaki dağıtım şirketlerini yakacaksınız, ondan sonra ‘hizmet aksamasın’ diyeceksiniz. Bu mümkün değil arkadaşlar. Ben bunu aktardığımda ‘bizi elektrikle mi tehdit ediyorsunuz’ dediler. Büyük resim kimin tehdit ettiğini açıkça gösteriyor. Varto’da, Lice’de ilçenin tamamı elektriksiz kaldı. Bunun müsebbibi biz değiliz arkadaşlar. Biz bütün yatırımlarımızı yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. 8 dağıtım merkezi tahrip edilmiş, 900’ü aşkın direk yalnızca Dicle bölgesinde yıkılmış, 28 trafo merkezi yakılmış, Van Gölü'nde 3 dağıtım merkezi, 500’ü aşkın direk yıkılmış, 4 iş makinası yakılmış, Güroymak’ta işletme binasına saldırılmış, Şemdinli’de 30’u aşkın köy 3 gün elektriksiz bırakılmış. Askeri birliklerimizin elektriği kesilmeye çalışılmış. Bingöl, Tunceli’de 200’den fazla direk yıkılmış ve bütün bunların anında tamir edilmesi bizden istenmiş. Bu hem mümkün hem de doğru değil. Siz yıktığınız direğin yanıbaşına bubi tuzağı koyar, oralara mayın döşeyip giderseniz bunun anlamının başka olduğunu bilmemiz lazım."

"Son dönemde terörün maliyeti 30 milyon lira"

Terörün ülkeye maliyetine ilişkin bir soruyu yanıtlayan Yıldız, sadece son yapılan sabotajların yatırıma verdiği maliyetin 30 milyon lira civarında olduğunu ifade etti.

Yıldız, paralel yapının AK Parti'nin dışındaki partileri tercih etmesinin son derece normal olduğunu ancak bugün HDP'ye yalnızca bu gerekçelerle oy verenlerin vebalinin bir oyla sınırlı kalmadığını bilmek gerektiğine dikkati çekti. Gelen şehit haberlerini hatırlatan Yıldız, şunları söyledi:

"Yüreğimdekini söylemem lazım. HDP'ye emniyetin, yargının içinden sırf paralel yapı gerekçesiyle oy verenlerin bu kana eli bulaşmıştır. O şehit olan, beraber çalıştığı arkadaşının kanında o kişinin izi vardır. Hiç birbirimizi aldatmayalım. HDP'ye normal parti olarak oy verenlerin haricinde yalnızca AK Parti olmasın adına oy verenlerin PKK'nın terörüyle ortak çalıştığını bilmemiz gerekiyor. Bir polis lojmanından PKK'ya yüzde 62 oy çıkıyorsa burada başka bir problem var demektir. Ben buna demokratik bir seçim demem. Bir kişinin HDP'yi tercih etmesi demokrasidir ama bir polisin HDP’ye oy vermesi, PKK kendi arkadaşını şehit ettiği için demokrasi değildir."

Gazetecilerin "Siz bu kişilerle müzakere yaptınız" sözleri üzerine Yıldız, silahların susması konusunda devletin her türlü müzakereyi yapılabileceğini ve bunu suç unsuru olarak göstermenin doğru bir yaklaşım olmadığını vurguladı.

Dış basında Türkiye aleyhinde yapılan haberleri de değerlendiren Yıldız, "Her sabah uyandığımızda bugün hangi lüzumsuzluğa cevap vereceğiz diye çalışmamalıyız" ifadesini kullandı. Bir Alman gazetesinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın emriyle Pakistan'dan alınan bir kısım yapıların atom bombası yapımında kullanılacağı iddialarını ve 2 hafta sonra da Türkiye'nin DAEŞ petrolü aldığının öne sürülmesini hatırlatan Yıldız, bu ve benzer iddiaları ortaya atanların ispatlamakla yükümlü olduğunun altını çizdi.

Yıldız, Türkiye'nin DAEŞ'ten petrol aldığı iddiaları konusunda ABD'li yetkililerle görüştüğünü, sürekli gündeme getirilen bu konularda 2 yıldır hiçbir belge getirilmediğini söyledi. "Kim ne biliyorsa bize getirsin, şu ana kadar getirmediler sürekli lafı yapılıyor" diyen Yıldız, "DAEŞ'in bir terör örgütü olduğunu ilan eden Türkiye, nasıl olur da ondan petrol alır" diyerek asılsız haberlere tepkisini dile getirdi. Yıldız, özel şirketlerin gümrüğe tabi işlemlerini yaparken petrolü nereden aldıklarını, kaynaklarını, hatta Irak'tan gelen petrolde hangi kuyudan çıkartıldığını dahi bildirmek durumunda olduğunu kaydetti.

Irak'ın makamı lağvedilen eski Cumhurbaşkanı Yardımcısı Nuri El Maliki'nin Tahran'da yaptığı açıklamada Musul'daki DAEŞ'in Türkiye tarafından yönlendirildiği iddialarına ilişkin, bilinen ne varsa dayandığı kaynağıyla, varsa uydu görüntüsüyle getirmesini isteyen Yıldız, Türkiye'nin böyle bir durumda gerekeni yapacağını aktardı.

"Rusya ile anlaşmada bizim açımızdan problem yok"

Rusya ile doğalgaz indirimine ilişkin anlaşmanın hala imzalanmadığı belirtilerek, bu konudaki gelişmelerin sorulması üzerine Yıldız, yüzde 10,25’lik indirim konusunda anlaşma sağladıklarını ancak henüz bunun imzalanmadığını hatırlattı. "Bizim açımızdan bir problem görünmüyor. Kendilerinin de istediği zaman bunu gerçekleştirebiliriz" diyen Yıldız, Türk Akımı ile alakalı olarak da müzakerenin yapıldığını ve her ülkenin kendi çıkarını korumasının son derece doğal olduğunu söyledi.

Taner Yıldız, "Rusya'dan son 5-6 ay içinde çekilen gaz miktarında Avrupa ile paralel olmak üzere yüzde 8’er civarında düşüş yaşanmıştır. Bu belki önümüzdeki aylarda ihtiyaca istinaden de telafi edilebilecektir" şeklinde konuştu.

"Maliyetleri vatandaşa yansıtma niyetinde değiliz"

Soruları da yanıtlayan Bakan Yıldız, gelecek aylar için elektrik ve doğalgaz fiyatlarına dolardaki artışın etkisini değerlendirirken, maliyetlerin arttığını söyledi. Bakan Yıldız, döviz fiyatlarının olabildiğince serbest politikada ve Türkiye’nin uluslararası sermayeyle birlikte büyüdüğü bir ortamda her türlü konu ve döviz yükselmesinin vatandaşa maliyet unsuru olarak yansıyacağını vurguladı.

Yıldız, TL bazında maliyetlerin artıyor olmasının yerli kaynaklara daha çok yönelmek gerektiği anlamına geldiğine işaret ederek, gerek Suriye gerekse Irak’a verilecek su miktarının düşmemesi ve buradan elde edilecek enerjinin bu tür maliyet artışını dengelemek için kullanılmasının temel stratejilerinden olduğunu belirtti. Bakan Yıldız, "Biz döviz fiyatlarının artışından memnun değiliz. Yalnızca ihracatçının işine yarıyor olması Türkiye’nin tüm meselelerini çözüyor anlamına gelmiyor. Maliyetleri dövizle olan ana kalemlerin bizi zorladığını söylemem lazım. Buna rağmen sanayicimize ve vatandaşımıza şu anda yansıtma niyetinde değiliz" ifadelerini kullandı.

Bakan Yıldız, elektriğe ek vergi getirilerek gizli zam yapılacağı yönündeki haberlerin doğru olmadığını belirtti.

"Benim amacım Allah nasip ederse şehit olmaktır"

Kendisinin "Biz de şehit olmaya hazırız" ifadesinin ve oğlunun bedelli askerlik yaptığı yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine "Benim amacım Allah nasip ederse şehit olmaktır, bunu açıkça söylüyorum. Dinim, milletim, vatanım için... Bu sorulduğu için söylüyorum" diyen Yıldız, bu ifadeleri ilk olarak bir şehit cenazesinde dile getirdiğini, bunun durup dururken söylenmesinin çok anlamlı olmadığını söyledi.

Oğlunun bedelli askerlik yaptığı yönündeki iddiaların tamamıyla bir iftira olduğunu dile getiren Yıldız, "Oğlumun biri lisede okuyor, diğeri de üniversiteyi bitirdi askerliği henüz gelmiş değil. Henüz askerliklerini yapmadılar" dedi.

"Gül'e haksızlık yapılıyor"

Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüşüp görüşmediğine dair bir soru üzerine Yıldız, kendisiyle ara ara görüştüğünü kırgın bir halini görmediğini söyledi. Gül'ün elinde bir güç varsa bunu yanındakine değil siyaseten karşısındakine kullanabileceğini belirten Yıldız, "O yüzden 'parti kurulacak' denilerek kendisine haksızlık yapılıyor" dedi.
Editör: TE Bilisim