Aşkullah, Aşkpare, Yâre, Aşka Deva, Bazı Yalnızlıklar İyidir, Pişman Tavuk ve Yol Kalbinden Geçer gibi başarılı eserlerin yazarı TOLGA AKPINAR ile bir araya geldik. Kitaplarını konuştuğumuz başarılı yazara aşkı da sorduk ve hatta ilişkiler üzerine taktikler bile aldık. Keyifli sohbetimiz bugün sizlerle...




Hoş geldiniz Tolga Bey, nasılsınız?

Hoş bulduk. Teşekkür ederim. Sanırım memleket gibi... Umarım hep birlikte iyi oluruz.

Öncelikle yazarlığa nasıl adım attınız, nasıl başladı bu yolculuk?

Yazmak, düşünsel ve duygusal bir eylemdir. Düşünceler kafana, duygular yüreğine sığmaz, diline ağır gelir. İşte o zaman yazmaya başlarsın… 13-14 yaşlarında günlük tutarak başlamıştım.

Yol Kalbinden Geçer adlı kitabınızda; "Kalbinin sesine kulak vermeyen insan yaralanmayı, yara almayı kabul etmiştir" diyorsunuz. Peki siz hayatınızda hep kalbinizi dinleyerek mi hareket edersiniz? Ya kalbimizin söylediği bizim için yanlış bir şey ise?

Yok çoğu zaman aklımın söylediklerine kulak veririm ama kalbim ve aklım aynı şeyi söyleyene kadar beklerim. Çabalarım, kalbimin gönlünü alırım. Ama ondan sonra da aklıma teslim ederim tüm adımlarımı... Kalbin yolu birdir denilmez, aklın yolu birdir denilir.



"Aşkullah" çok beğenilen bir kitap... Bahseder misiniz? Neler anlattınız kitapta? Sizce neden bu kadar çok sevildi?

Aşkullah dipteki bir insanın yapması gerekenleri anlatan bir kitap. Çokca insan dipte... Ve tırmanmak için önyargıları var. Aşkullah o önyargılara atılmış bir tokat. Ben günlük hayatta da, kitapta da her şeyi ilk tesirde algılanacak şekilde söylerim. Galiba bu sevildi.

"Aşka Deva" desem size...

Aşka Deva aslında bir aşk romanı değil. Karakterin adı Deva. Yayınevim, "Bunun başına Aşk koyalım dikkat çeksin" dediler. Ben çok yanaşmadım ama kitap Aşka Deva diye çıktı sonuçta. Bir gencin aile içi sorunlarını, aşk ile imtihanını, aşkın aslında ne olup ne olmadığını, annenin babanın ve sevdiklerinin kıymetini anlatan aslında güncel sorunlara dikkat çeken bir roman.



Aşka Deva'da, "Aşk diye bir şey yokmuş meğer!" diyor. Peki sizce aşk var mı? Sizce aşk nedir, eğer var ise...

Aşk var elbette. Bunu ilk Aşkullah'ta anlattım ama beşeri aşk yok. Öyle olursa şirk olur bence. Yalnızca insanı vesile kılıp sevginin ve sevmenin en tepe noktasına yani ilahi aşka ulaşabiliriz dedim. O tepenin tepesi, tepelerin de tepesi var; ilahi aşkın sonu yok dedim. İnsan sevme olgunluğuna erişir, yüreği sevgiyle, sevmeyle dolar, o esnada hoşuna giden kim çıkarsa çıksın karşısına onu sever, çünkü insan zaten sevmek için yaratılmış. Karşısına çıkan kişiye duyduğu şey sevgidir. O kişi aşk yolunun başıdır. İsterse onunla dibe iner, isterse tutup elinden aşkın yücesine çıkar. Yani aşk var ama aşk yoldaşına hissettiğin duygu değil, onunla birlikte yürüdüğün yol ve menzildir.

Diğer kitaplarınızdan da bahsedebilir misiniz bizlere?

7 kitabım var. Sırasıyla Aşkullah, Aşkpare, Yâre, Aşka Deva, Bazı Yalnızlıklar İyidir, Pişman Tavuk (Çocuk Hikaye Kitabı ) ve Yol Kalbinden Geçer.

Bazı Yalnızlıklar İyidir kitabı çok okunan kitaplarınızdan birisi, neden bu kadar ilgi gördü sizce?

Bazı Yalnızlıklar İyidir; insanın onuruyla, şerefiyle ve sevdikleriyle yalnız kalması gerektiğini, bunu nasıl yapacağının yollarını anlatıyor. Kaliteli bir yalnızlık nedir, ne anlama gelir, nasıl olunur bunlara değiniyor. "İnsanlar hayatlarından gereksiz olanları çıkarsın" diyorum, sanırım bu dikkat çekti.



"Neredesin yerine özledim demek..."

Erkeklere ilgi göstermek, onları bunaltmak olmamalı. Güveninizi sarsacak bir şey yaşamadıysanız güvensiz davranmayın. Ona neredesin diye sormayın, özledim deyin. Güvendiğinizi ispat edin. Size yanlış yapamaz.

Yolda yeni bir kitap var mı?

Evet var. Dediğiniz gibi yolda. Yolda ne olur, yoldan nasıl gelir, henüz bir şey söyleyemem.

Sizce seven sevdiğine sevdiğini söylemeli mi?

"Şımarma ama seni seviyorum" demeli... Şımarma uyarısını özellikle söylemeli çünkü karşısındakinin sevgisini acizlik gören, sevilince kendini bulunmaz hint kumaşı sanan çokça insan var.

Günümüzde birçok kadın evliyken aldatılıyor, öğreniyor fakat boşanmıyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Çoğu insan birbirinin kalbine değil; şekline, hırkasına, cebine bakıp bir hayat kuruyor. Ve sonuçları da bu oluyor maalesef. Sürekli bir doyumsuzluk sürekli bir arayış ve sonunda ihanet. Sadece kadınlar değil erkekler de aldatılıyor. Teşhis, tespit ve tedavinin iyi yapılması gerekiyor.

Bir erkek olarak, sizce erkekler neden aldatır?

Bilmiyorum, ben erkek olarak kimseyi aldatmadım. Ama kadın da erkek de birbirlerine duydukları sevgi sandıkları şeyin aslında menfaat ve çıkar olduğunu öğrendiklerinde mayaları da buna müsaitse aldatma ihtimalleri artar diye düşünüyorum.

Sizce ilişkideki hatalarını gördükten sonra o kişiyi unutmak mı, affetmek mi?

Bu kişinin vicdanına kalmış bir şey. Çevrenin ve ailenin söyledikleri değil tamamen vicdanın söylediklerine bakıp karar verilmeli. İnsanlar hata yapabilir ama yapılan eğer hata değil de bilerek isteyerek yapılan bir yanlışsa durum daha farklı. İnsanın insan olmaktan kaynaklanan şeref, haysiyet gibi duygularıyla oynandıysa unutmak...



"Aşk nedir?"

İnsan sevme olgunluğuna erişir, yüreği sevgiyle, sevmeyle dolar, o esnada hoşuna giden kim çıkarsa çıksın karşısına onu sever, çünkü insan zaten sevmek için yaratılmış. Karşısına çıkan kişiye duyduğu şey sevgidir. O kişi aşk yolunun başıdır. İsterse onunla dibe iner, isterse tutup elinden aşkın yücesine çıkar. Yani aşk var ama aşk yoldaşına hissettiğin duygu değil, onunla birlikte yürüdüğün yol ve menzildir.

Kadınlara verebileceğiniz taktikler var mıdır gazetemiz okurlarına özel? Erkeğe nasıl davranmalıyız?

Erkeklere ilgi göstermek, onları bunaltmak olmamalı. Güveninizi sarsacak bir şey yaşamadıysanız güvensiz davranmayın. Ona neredesin diye sormayın, özledim deyin. Güvendiğinizi ispat edin. Size yanlış yapamaz.

Kitaplarınızı yazarken nelerden ilham alıyorsunuz? İlham kaynaklarınız nelerdir?

Bu ne tarz kitap yazdığımla alakalı. Ama kafamızın başka sorunlarla dolu olmaması gerekir. Rahat kafa, rahat kalp... Ve kesinlikle doğa, müzik... İkisi de sanat eseri. Sanat sanatı doğurur.

Bundan 5 sene sonra kendinizi nerede görüyorsunuz?

Takdir-i ilahi... İsteğim güzel ve müreffeh bir ülkenin insanlarına hizmet etmenin mutluluğunu yaşarken görmek kendimi... Kimsenin kalbini kırmadan, herkesine kalbine girerek...

Ülkemizde öldürülen, şiddet gören kadınlarımız var ve hiç bitmiyor. Bu konuda düşünceleriniz neler?

Sadece kadınlar değil; hayvanlar, çocuklar, doktorlar... Hemen hemen herkes şiddete ve katliama maruz kalabiliyor. Bu işin çözümü eğitim, eğitim, eğitim. Ve eğitildiğini sandıklarımızı yeniden eğitmek, sevgiyle değilse zorla... Yasalarla, kurallarla...

Son olarak neler söylemek istersiniz?

Herkese güzel ve mutlu yarınlar diliyorum... Bu keyifli röportaj için teşekkür ederim Yağmur.

 

Röportaj: Yağmur Tanyıldız