Son zamanlarda nerede ise trafik cezası yemeyen yok gibi… Ben bile son bir yılda yaklaşık 1250 liralık trafik cezası yiyince bu yazıyı yazmaya kend

Son zamanlarda nerede ise trafik cezası yemeyen yok gibi…

Ben bile son bir yılda yaklaşık 1250 liralık trafik cezası yiyince bu yazıyı yazmaya kendimi mecbur hissettim. Trafik cezası yiyene kadar, bu sorunla ilgili yazı yazmak pek aklımda yoktu. Hatta sürücüler kurallara uysunlar diyordum ki cezayı küt diye birazda haksız şekilde yiyene kadar. Ceza can acıtıyor. İnsanın nevrini döndürüyor.

Kesinlikle kurallara uymayan sadist ve trafik canavarlarına acınmamalı…

Hele ki alkol ya da daha başka uyuşturucu maddeler ile aracın başına geçenler kesinlikle kasten adam öldürme cezası ile ağır cezada yargılanmalı…

Lakin uygulama birliği olmayan yaptırımlara sözüm.

NASIL MI?

Ankara’da hız sınırı 82 kilometre…

Bilecik Bozüyük’te 90 km…

İstanbul’da 80 km…

Afyon’un bir ilçesinde 50 km, diğerinde 70 km, bir diğerinde 80 km…

Bazı bazı köyler de birden 50 kilometre hız sınırını görünce artık çileden çıkıyorsunuz.

Artık bir uygulama birliği yapma zamanı geldi de geçiyor.

Bu ülkede bir kararname ile işler hallolduğuna göre, İç İşleri Bakanlığı bir genelge ile tüm Türkiye’de bu hız karmaşasına son verir. Sürücülerde bilir ki;

Antalya’da da, Hakari’de de, Edirne’de de meskun mahalden 80 kilometre hızla geçilecek.

Yüzde onda sapma ve hata payı ile 88…

Birde tünellerde de uygulamada birlik sağlanmalı…

MOBESE, EDS, FOTO KAPAN!!!

Özellikle İstanbul, İzmir, Ankara gibi büyük şehirlerde ve şimdilerde de tüm Türkiye’ye yayılmış olan mobese, EDS sistemi ile kuş uçurtmuyorlar. Güvenlik, trafik ve asayiş için bu sistemin ne kadar önemli olduğu yadsınamaz bir gerçek. Lakin bunun bir ölçüsü, belli kaideleri ve izanı olsun…

Birileri iki gün önce girdiğin yolu ters yöne çıkarsın. Ters olan yönü karşılıklı gidiş-geliş yapsın. Kafası esen memur iki dakika bir yerde durup devleti kurtarır edaları ile keyfi ve bazen de kasıtlı ceza yazsın. Arkadaş halk zaten zor şartlarda çalışıyor, zar zor para kazanıyorken bir de trafik cezası cenderesinde iyice gerilmekte.

Devlete ödediğimiz fazladan ve gereksiz vergileri hadi sineye çekiyoruz. Otobanlarda ki geçiş ücretlerini zamlıyorsun ona da eyvallah. Elektriğe, benzine, suya, sabuna gün geçmiyor ki zam yapıyorsun… Ötv vergilerine tüm iştiyakınla devam ediyorsun ona da tamam.

BİR YERE KADAR.

Vatandaşa astronomik trafik cezaları keserek bütçenin deliklerini kapayamayız. Aksine insanların zaten gergin olan ruh hallerini daha da fazla gereriz. Belediyeler yolları daraltıyor. Olur olmaz yerlere park yasağı getiriyor. Sonra da halk mağdur. Bazı yolların ise tek yön ya da yayalaştırılması ile özellikle o bölge esnafları ciddi anlamda mağdur olmakta.

MOBESE
Neymiş efendim!!! Hız sınırı 70 kilometreyi geçmeyecekmiş. Tamam, arkadaş E-5’de ya da otobanda arabanın gaz pedalına dokunmasan bile 70’i geçiyorsun. Bu durum artık insanlara Çin İşkencesi gibi gelmekte.

70 kilometre hız belli noktalar için (mesela E-5 ve TEM  için) 90’a çıkarılabilir. Şehirlerarası hız sınırlarının da bir daha gözden geçirilmesi lazım. Otoban yap, son model araba sat, ama 90’ı geçme de!

TRAFİK POLİSLERİN
Eskisine göre gerçekten polislerimiz kibar ve centilmen. Bunda polisin eğitim seviyesinin yükselmesinin önemli payı var. Özelliklede dört yıllık fakülte mezunlarının polis yapılması seviyeyi çok yukarılara çekti. Son dönemlerde rüşvet alma oranlarında ciddi azalma söz konusu… Bu gelişmeler son derece iyi ama biraz daha bu konu üzerine gidilmeli.

Trafik polisleri ceza yazarken sanırsın bu işten komisyon alıyor. (tüm polis memurlarımızı zan altında bırakmak istemem )Nasıl tarif edilmez bir zevkle bu cezaları yazıyorlar bilemezsiniz. Bu konuda beşeri ilişkilere daha öncelik vermeleri gerekiyor. Polislerimiz, belirli periyotlarla insan psikolojisi üzerine hizmet içi eğitim almalılar. Bu eğitimler sözde kalmamalı insanlarımıza yansıtılmalıdır.

Yine de yollar da dikkatli gidilmeli…

Can güvenliğimiz her şeyden çok  daha önemli…

Selam ve saygılarımla…