Malum, alışkanlığımız oldu. Günlük hayatımızda da, sosyal ağlarda da uyuşamadığımız, görüşlerini aşırı bulduğumuz herkese trol diyoruz.
Peki kim bu troller, kimlere hizmet ederler?
Trol lafı eskiden balıkçılar arasında kullanılırken şimdilerde daha çok sosyal medyada duyuluyor.
İnternet ortamında insanların keyfini bozmak ya da yerli yersiz tartışmalar başlatmak için çalışanlara trol deniliyor.
Troller internet ortamında tartışma konuları oluşturarak gündemi kendi istedikleri noktalara çekmeye çalışırlar. Tutum ve davranışlarıyla kural tanımayan ve ortamdakilere rahatsızlık veren tiplerdir.
Tıpkı İskandinav kültüründe dev veya cüce olarak resmedilen, mağara kaçkını ruhen çirkin ucube yaratıklar gibidirler troller.
Bunlar insanları onur kırıcı, aşağılayıcı sözlerle tahrik edip, kötü cevaplar almayı uman, adeta sövülmekten dövülmek gibi mazohist bir zevk alan kişilerdir.
Herkesi kör, alemi sersem zanneden kadrolu troller'in, tek misyonları ya kulaklarına üfürülen konularla !Q düzeyi yerlerde sürünen içerikler üretmek ya da içinde akıl ve düşünce kırıntısı taşımayan üretilmiş hazır içerikleri sosyal medya üzerinden takipçilerine pazarlamaktır. Karşılığında ise ya kendilerine bahşedilen makam, mevki, lütuf ya da zaman zaman başlarının okşanmasını umarlar. Hesapları bu kadar basit ve ucuzdur.
Geceleri, gündüzleri yoktur çoğunun. Bir partinin, bir parti liderinin lehine ya da bir başka partinin veya liderinin aleyhine olacak şekilde paylaşım yaparak geçirirler zamanlarını.
Bir insan partisini veya liderini sevemez mi? Sever elbet. Onlar lehine paylaşım yapamaz mı? Yapar elbet. Bu tipler kendi yazıp çizdiklerini paylaşsalar veya paylaşım başkasına ait olmak üzere doğruluğundan emin oldukları paylaşımlara da sayfalarına yer versinler. Paylaşımın altına yorum da yazabilirler. Buna hiç diyeceğim olmaz. Fakat öyle paylaşımlar görüyorum ki bu tür paylaşımlar, kimin hazırladığı belli olmayan, bir el tarafından resim formatında hazırlanıp servis edilen sahte hesaplar. Bunun için ülkenin önde gelen isimleri kullanılıyor.
Paylaşım ne ilgili kişiye ait ne de paylaşımın içeriği doğru. Bunu anlamak için çok bilmek, çok okumak ve çok zeki olmak gerekmiyor. Normal zekaya sahip bir insan hatta aklı kıt biri bile bu tür hesapların sahte ve içeriğinin de algıya dayalı dezenformasyon bilgi içerdiğini anlar.
Aslında bu tür sahte hesaplardan paylaşım yapanlar da bu hesapların ve içeriğinin sıkıntılı olduğunu bilir bilmeye ama bunlar için önemli olan: bu paylaşımın, sevdiği parti ve liderini övmesi ve rakiplerini de kötülemesidir. İftira, yalan, yanlış bilgi olması hiç önemli değil. Vebalmiş, günahmış, yakışık almazmış, insan onurunu ayaklar altına almakmış, vız gelir. Yani onlar için her şey ve her yol mübahtır.
Yaptıkları paylaşımlarla, söylemleriyle öyle itici bir hal alırlar ki, en fanatik partiliyi bile partiden soğutur ve uzaklaştırırlar.
Trollerin en belirgin özelliği, hizmet ettikleri kişilere işlerine geldiği ölçüde bağlı kalırlar.
Adam trol kardeşim. Adı üstünde!
Lideri çok seviyor gibi yaparlar,
İlk rüzgârda yer değiştirirler.
Dava, parti aşkı sosyal medyadadır,
İlk menfaatte eleştirmeye başlarlar.
Dün başka bugün başka yarın başka tiplerdir.
Trollerde vefa yoktur, güce bakarlar.
Yarın yeni bir isim gelsin, yaşasın kral demeye başlarlar.
Bunu da "biz kişilerin değil, davanın peşindeyiz" diye kamufle etmeye çalışırlar.
Garip olan ve üzücü olan şu ki gerçek davaya, partiye emek verenler hep bu trollerin arkasında kalır, kalacaktır.
Her ne kadar trol dendiğinde akıllara tek bir parti geliyor olsa da, aslında hemen hemen her partinin kendine has trol takımı vardır.
Tabii Belediye başkanları,
Millet vekilleri,
İl başkanları,
İlçe başkanlarını da unutmamak gerek.
Haddim değil ama, yazımı noktalamadan önce özellikle Belediye Başkanlarına, İl başkanlarına ve İlçe başkanlarına bir tavsiyede bulunmak istiyorum.
Bu trolleri çevrenizden uzak tutun.
Gerçekten karşılıksız, menfaatsiz teşkilat emek veren insanlarla yol yürüyün.
Sesleri çok çıkanlara kanmayın.
Günü gelip görevden düştüğünüzde dostlarınızın sayısı azalmasın.
...
