Malumları Suriye’de meydana gelen gelişmelerin; Ortadoğu’nun barış ve istikrarı açısından doğuracağı onarılmaz olumsuzlar yanında ülkemizin g

Malumları Suriye’de meydana gelen gelişmelerin; Ortadoğu’nun barış ve istikrarı açısından doğuracağı onarılmaz olumsuzlar yanında ülkemizin güvenliğini tehlikeye atacağı konusundaki değerlendirmeler, uzunca bir süredir adeta bir milli mutabakat halindedir ve sınırlarımızın güneyinde Doğu Akdeniz’e bir Kürt koridorunun tesisinin önce bu açıdan kabulünün mümkün olmadığı da apaçık ortadadır. Hele Sovyet Rusya’nın dağılmasından sonra Türkiye’nin güvenlik açısından önceliğinin Ortadoğu’ya kayması, bir rastlantı olmadığı gibi müttefiklerimiz tarafından biliniyor ve destekleniyordu da. 
İkinci Dünya Harbi’nden bu yana da Türkiye, NATO’nun en sadık müttefikleri arasında, belki de en ön sıralarda NATO içinde vecibelerini yerine getiregelmiştir. Nitekim bir kısmı günün icabı da olsa, ABD Dışişleri Bakanı; son Ankara ziyaretinde Türkiye ile ilişkilerini, son derece derin ve önemli ve çıkarlara dayalı olmayan bir ilişki olarak açıklamıştır. Ve geçmişte de, PKK’yı bir terör örgütü olarak niteleyen ABD, PKK’nın eli kanlı katili Apo’ya derdest ederek, Türkiye’ye teslim de etmiştir. Evet teslim etmiştir ama 1952’den beri Türk-Amerikan ilişkileri de bir çok inişli-çıkışlı evrelerden geçerek bugünlere kadar gelebilmiştir. 
Şimdi de ilişkiler bir defa daha test edilmektedir. Ankara’da taraflar arasında saatler süren toplantılarda, tabir caiz ise eteklerdeki taşlar ortaya dökülmüştür.
Basın yansıyan haberlere göre Türkiye; PYD terör örgütünün, PKK’nın Suriye kolu olduğunu, PYD’ye verilen silah ve paranın PKK’ya verilmiş olacağını belirterek bu yardım ve destekten vazgeçilmesini talep etmiş, ülkenin güvenliği için gerekli her türlü adımı atmaya kararlı olduklarını, Türkiye’ye uygulanan örtülü ambargoların müttefiklikle bağdaşmadığına işaret ederek, bölgede istikrar için Türkiye’nin muhatap alınmasını istemiştir. 
ABD Dışişleri Bakanı da; PYD ile ortaklıklarının DEAŞ’la mücadele, para ve silah yardımının da Suriye için yapıldığı açıklamaları ile geçiştirmiş ve ABD’nin Kuzey Suriye’de Türkiye ile beraber hareket edeceği gibi ifadelere yer vermiştir. 
Değerli okurlarım, 
Görüşmeler sonunda yapılan ortak açıklamada, ikili ilişkilerde öne çıkan meseleler için Mart ayı ortasına kadar çözüm odaklı bir mekanizma oluşturulmasının kararlaştırıldığı açıklandı. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu da bu mekanizmalardan birinin FETÖ ve konsolosluk gibi genel konuları, bir diğerinin de Suriye ve terörle ilgili konuları kapsayacağını ifade etti. 
Bekleyip görelim, bu mekanizma nasıl kurulup, işleyecek?

* * *

Malumları bir aydır devam eden Zeytin Dalı Harekatı’nın; teröristlerin yıllardır bölgede koruganlar, hendekler, beton mevziler inşa ederek meydana getirdikleri direnek noktaları halindeki tesislere çatması ve ayrıca TSK ve ÖSO’nun, PYD dışında sivil halka zarar vermemek için sarf ettikleri özel çabaları nedeni ile, sahra muharebelerinde görülen kadar sürat temin edilememektedir. Meskûn mahallere giriş ve buraların kontrolünün de sürati, ayrıca azami tahdit edeceği de ortadadır. Zira her pencere, her kapı, her köşe, hem birer korunaklı mevzi hem de birer tuzaktır. Tabii harekâtın bu kurallara uyularak asgari zayiatla tamamlanacağından kimsenin şüphesi de olmamalıdır. Zira Türk halkı tümü ile Harekâtın başarısı için adeta, gurur veren sıkılmış bir yumruk gibidir. 
Değerli okurlarım, 
Suriye’de Türk-Amerikan ilişkileri dışında birkaç gün önce, Afrin’deki PYD’lilerin Esat’a müracaatla Suriye Rejim Ordusunu Afrin’e davet ettiği ve Afrin’in devamlı takviye edildiği basında yer almıştı. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu da; Suriye’nin YPG’yi çıkarıp Afrin’i temizlemesini, aksi halde Zeytin Dalı Harekatı’nın devam edeceğini açıkladı. Bu açıklamadan Suriye makamlarının bir işbirliği ortamına kapı aralamalarının, gelecek için en büyük kazanç olabileceği mümkün görülmektedir. Zira Türkiye-Suriye mutabakatı, önce Suriye’nin toprak bütünlüğünün teminatı anlamındadır. 
Bu vesile ile Kahraman Ordumuza Yiğit Mehmetlere üstün başarılar diliyorum. Kahraman Şehitlerimize Ulu Tanrı’dan rahmet, Kahraman Gazilerimize de acil şifalar diliyorum.