İZMİR - İzmir'de 30 Ekim 2020'de meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremde çalışmaları nedeniyle İzmir Katip Çelebi Üniversitesi tarafından fahri doktora unvanı verilen Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, 749 deprem konutunun kasım ayı içerisinde teslim edileceğini açıkladı. Kurum, "Hiçbir kaliteden eksik kalmayacak şekilde çevreye saygılı, iklim dostu bir proje yürütmeye gayret ediyoruz. Ülke olarak yeşil dönüşüme maruz kalan değil; etki eden, liderlik eden, yöneten bir ülke olmak istiyoruz" dedi.

İzmir'de 30 Ekim 2020'de meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki yıkıcı depremin yıl dönümüne sayılı günler kala, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum bir dizi temasta bulunmak için kente geldi. Bakan Kurum'a İzmir Katip Çelebi Üniversitesi tarafından deprem döneminde ve sonrasında gösterdiği gayret nedeniyle fahri doktora ünvanı verildi.

Prof. Dr. Fuat Sezgin Konferans Salonu'nda düzenlenen törene İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, AK Parti İzmir Milletvekili Hamza Dağ, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Törende sözlerine depremde hayatını kaybeden vatandaşlara rahmet dileyerek başlayan Kurum, "İzmir'de yaşanan depremin ilk anından bugüne kadar İzmirli kardeşlerimizin, depremzede kardeşlerimizin yaralarını sarmak için gayret gösterdik. Depremde tuttuğumuz Ayla bebeğin elini hiç bırakmadık. Aradan 1 yıl geçmiş olmasına rağmen hep bir ayağımız burada oldu. Bugün hamdolsun, 5 bin 66 konutumuz ve 369 dükkanımızın inşaatı tüm hızıyla yükseliyor. İzmir'de de kasım ayı içerisinde depremin 1'inci yıl dönümünde Sayın Cumhurbaşkanı'mızın teşrifleriyle merkezde 7 proje alanında bin 701 bağımsız bölümden 749'unu depremzede kardeşlerimize teslim edeceğiz. Kalan bağımsız bölümleri de yıl sonunda teslim ediyoruz. İstiyoruz ki biten projeler, İzmir'e yakışsın" dedi.

'SİYASET ÜSTÜ BİR MESELE'

İzmir tarihinin en büyük kentsel dönüşümünün başlatıldığını dile getiren Bakan Kurum, "Bu yüzden hiçbir kaliteden eksik kalmayacak şekilde çevreye saygılı, iklim dostu bir proje yürütmeye gayret ediyoruz. Bu mesele siyaset üstü bir meseledir. Bu binaları dönüştürmek bizim de belediyelerin de vatandaşın da görevidir. Ne destek isteniyorsa İzmir'e vermeye hazırız. Hocalarımızla bir araya gelmişken özellikle hasar tespit çalışmalarında verdikleri destek için üniversitemize, hocalarımıza huzurlarınızda çok teşekkür ediyorum. Üniversitemiz depremden sonra devletimizin verdiği vazifeler çerçevesinde yapılan çalışmalar vesilesiyle bize fahri doktora unvanını vermeyi uygun gördü. Ben de bu fahri doktora unvanını şahsım adına değil; İzmir'in yarasını sarmak adına seferberlik şuuruyla çalışan tüm arkadaşlarımızın, sivil toplum kuruluşlarımızın ve devletimizin sahadaki gayretinin bir nişanesi olarak görüyorum. İnşallah, hep birlikte devletimizle, milletimizle, eğitim kurumlarımızla, yetişmiş akademisyen kadrolarımızla, gelecek vadeden gençlerimizle elimizden gelen tüm gayreti göstereceğiz ve insanlığa hizmet edeceğiz" diye konuştu.

'YENİ BİR SÜREÇ BAŞLADI'

Bakanlık olarak 'Çevreye Saygılı İklim Dostu Şehirler' hedefiyle sosyal konuttan millet bahçelerine, kentsel dönüşümden sıfır atığa, iklim değişikliğinden ekolojik koridorlara, alt yapı ve üst yapı çalışmalarından çevre yatırımlarına kadar her geçen gün yeni bir proje başlattıklarını söyleyen Kurum, "Şimdi dünya sadece çevre ve şehircilikte değil, insanlığı ilgilendiren tüm alanlarda yeni bir dönemi ve süreci, 'Yeşil Kalkınma Devrimi'ni yaşamaktadır. Gençlerimizin bu süreci yakından takip ettiğini çok iyi biliyorum. Sayın Cumhurbaşkanı'mız, BM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmasında Türkiye'nin Paris İklim Anlaşması'na taraf olarak iklim kriziyle mücadelede yeni bir süreci başlatacağımızı duyurdular. 2053 net sıfır emisyon ile yeşil kalkınma hedefimizi bütün dünyaya ilan ettiler. Paris İklim Anlaşması, Meclis'imiz tarafından onaylandı" ifadelerini kullandı.

'ÜLKEMİZİ ÜST SIRAYA TAŞIYACAK ADIMLARI BİR BİR ATIYORUZ'

Şehirlerin iklim dostu yeşil dönüşümünü tamamlayacak tüm adımların atılacağını belirten Kurum, "Katma değeri yüksek iklim ve çevre dostu projeler, uygulamalar üretiyoruz, her alanda özellikle genç istihdamı artırıyoruz. Sıfır atık hareketimizle yeşil kalkınmaya, yeşil ekonomiye uyumlu bir üretim atık modeli oluşturuyor, döngüsel ekonomiyi daha da güçlendiriyoruz. 400 millet bahçemizle, ekolojik koridorlarımızla şehirlerimizdeki yeşil alt yapıyı güçlendiriyoruz, nitelikli yutak alanlarımızı artırıyoruz. Milli kalkınma hamlemizin sürdürülebilirliği tüm alanlarda, tüm sektörlerde yenilenebilir enerjiyi etkin hale getiriyoruz. Ülkemizi tarımdan sanayiye, ticaretten sağlığa her alanda küresel rekabette daha üst sıralara taşıyacak stratejik adımları bir bir atıyoruz. Çünkü ülke olarak yeşil dönüşüme maruz kalan değil; etki eden, yöneten, liderlik eden bir ülke olmak istiyoruz. Yeşil kalkınma devriminde genç ve üretken beyinlere ihtiyaç var" dedi.

'TÜRKİYE'NİN GÜÇLÜ ŞEHİRLERİNİ GENÇLERİMİZ İNŞA EDİYOR'

İklim değişikliği, sıfır atık projesi ve doğa koruma noktasında gençlerin bilinçli ve istekli olduğuna değinen Kurum, "İstiyoruz ki, tüm projelerimizde olduğu gibi özellikle küresel iklim değişikliğiyle mücadelede de birlikte hareket edelim, ülkemizin yeşil dönüşümünü, üniversitelerimizin yeşil dönüşümünü hep birlikte gerçekleştirelim. Bakanlığımıza bağlı tüm kurumlarda istihdam edilecek teknik personelin yüzde 20'sinin yeni mezun olan gençlerden oluşması şartını getirmiştik. Bakın, şimdi buralarda binlerce gencimiz çalışıyor. Hem çalışıyor hem de tecrübe kazanıyor. Türkiye'nin güçlü şehirlerini gençlerimiz inşa ediyor, çevremizi ve doğamızı genç arkadaşlarımız koruyor" ifadelerini kullandı.

'DEVLETİMİZ İZMİR'İMİZDE VARLIĞINI HİSSETTİRDİ'

İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger ise yaptığı konuşmada, "Devletimiz, tüm gücü ve imkanlarıyla, depremi takip eden ilk saatlerde İzmir'imizde varlığını hissettirdi, kısa sürede yaraları sarmaya başladı ve bunu ziyadesiyle de başardı. O gün depremi takip eden saatlerde, ilimize gelerek AFAD Koordinasyon Merkezi'nde duruma vaziyet eden ve örnek bir kriz yönetimi sergileyen, 10 gün gibi kısa zaman diliminde hasar tespit çalışmalarını tamamlayan depremin üzerinden 4 ay geçmeden, deprem konutlarının temelinin atılmasında büyük gayret ve emekleri bulunan Sayın Bakanı'mıza, bu şehrin valisi olarak, şahsım ve İzmir halkı adına huzurlarınızda bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın önderliğinde hükümet üyelerimizin gerek İzmir depreminde gerekse ülkemizin farklı bölgelerinde yaşanan sel ve yangın felaketlerinde ortaya koydukları gayret ve özveri, kadirşinas milletimizin takdirlerine mazhar olmuştur" dedi.

'İNSANÜSTÜ GAYRETLERİ İÇİN DOKTORA BELGESİ TAKDİM KARARI ALINDI'

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse de şunları söyledi: "Sayın Bakanı'mıza fahri doktora tevdi kararını, 15 Haziran 2021 tarihinde almıştık. Kendileri ile yaptığımız görüşmede de kendilerini davet etmiştik ancak maalesef bu süreçte ülkemizin yaşadığı sel felaketi, orman yangınları gibi gelişmeler, törenin ertelenmesine neden oldu. Senatomuz Sayın Bakanı'mıza İzmir depreminde ortaya koydukları insanüstü gayretleri için fahri doktora belgesi takdimi kararını aldı. Sayın Bakanı'mızın samimi çabalarına ve milletimize hizmet aşkına şahittik. Depremin ilk anında hızlı bir biçimde olay yerine bizzat gelen, çalışmaların koordinasyonunu gece-gündüz demeden yöneten, yıkılan her binaya, her enkaza ulaşma gayreti gösteren örnek bir kriz yönetimini sergilemişlerdir. 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' felsefesiyle sürekli afet alanının her noktasında bulunan Sayın Bakanı'mız, devletimizin kudretinin ve şefkat elinin temsilcisi olmuşlardır."

Kurum'un deprem sonrası gösterdiği çalışmalara da dikkati çeken Prof. Dr. Köse, yaraların sarılması için büyük özveri gösterdiğini belirterek, "Çabalar sayesinde geçen 1 yıl gibi kısa bir süre içerisinde önemli mesafe kat edilmiş, hiç kimsenin mağdur olmaması için deprem konutları bildiğimiz ve takip ettiğimiz kadarıyla teslim edilecek aşamaya getirilmiştir" diye konuştu.