ANKARA - Tarım ve Orman Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı iş birliğinde köy yaşam merkezlerinde tarım, bahçecilik, ormancılık, tarım teknolojileri, gıda ve hayvancılık alanlarında ihtiyaç duyulan kurs programlarının geliştirilmesi amacıyla 'Köy Yaşam Merkezleri İş Birliği Protokolü' imzalandı. Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, "Gençliğin tarıma ilgisini artırmak ve gençlerin tarımda yer alması hepimizin önceliği" dedi.

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci ile Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'in imzaladığı protokol ile köy yaşam merkezlerinde genel, mesleki ve teknik kurslar düzenlenecek. Tarım, bahçecilik, ormancılık, tarım teknolojileri, gıda ve hayvancılık alanlarında ihtiyaç duyulan kurs programları geliştirilecek. Kursların yanı sıra köy/mahalle okulu uygulama bahçesi ve arazilerinde Tarım ve Orman Bakanlığı'nın desteğiyle üretim yapılacak ve bu üretimden elde edilen gelirler yine bu merkezlerin ihtiyaçları için kullanılacak. Bu merkezler tarafından ortaya konulan başarılı örnekler okulların düzenleyeceği gezilerle tanıtılacak. Aynı zamanda köylerdeki kadın kooperatifleri de köy yaşam merkezleriyle entegre edilerek eğitimle iş gücü piyasasını iç içe geçiren bir mekanizma, hayata geçirilecek.

İmza töreninde konuşan Bakan Özer, kullanılmayan köy okullarını ihtiyaçlara göre anaokulu, ilkokul ve halk eğitimi merkezine dönüştürme projesinin önemli bir aşamasını daha gerçekleştirdiklerini söyledi. Özer, "Köylerdeki vatandaşın özellikle tarımla, hayvancılıkla ilgili bilgilerini güncelleyecekleri bir imkan sağlandı. Tarım ve Orman Bakanlığı bu organizasyonda bize çok büyük destek verdi. Şu ana kadar 15 bin vatandaşımızın tarım ve hayvancılık alanlarında eğitim almalarını sağladık. Bugün yapılan iş birliğiyle mevcut durumu bir aşama daha üste taşıyacağız. Köylerdeki yetişkin vatandaşlarımızın tarım ve hayvancılık ile ilgili her türlü eğitimi almaları, mevcut eğitimlerin güncellenmesi, aynı zamanda o okulların çevresinde bulunan alanlarda üretim yapılması ve üretimden elde edilen gelirlerin özellikle kadınların istihdamına katkı sunacak şekilde düzenlenmesinde çok önemli bir adım atmış oluyoruz. İnşallah, yıl sonuna kadar Türkiye'de kapalı hiçbir köy okulu kalmayacak. Bu protokol, Türkiye'deki tüm köy okullarını kapsayan bir protokol olmuş olacak" dedi.

'İKİNCİ BİR KARGAŞA İSTEMİYORUZ'

Bakan Kirişci, gençlerin dinamizminden yararlanmak gerektiğini belirtip, "Gençliğin tarıma ilgisini artırmak ve gençlerin tarımda yer alması hepimizin önceliği.  Maalesef bu ülkede tıpkı 'zeytinyağlı yiyemem, basma da fistan giyemem' dedirtip, bu ahaliye tereyağını, zeytinyağını terk edip, onun yerine margarinin almasına nasıl alkış tutulmuşsa, kırsaldan uzaklaştırıp, kentlerin arasında varoşların oluşturulması da aynı döneme denk geliyor. 'Üretim yerinden tüketim yerine' doğru bir kayış ve kentlerin çevresini kuşatan sağlıksız yapılar. Ondan sonra da kent kültürü ile çatışan kırsaldan gelen bir nüfus. Tarımın, gıdanın hayati öneme sahip sektör olduğu, vazgeçilmezliği fark edildi. Yeniden kırsala dönüş gündeme geldiğinde tekrar ikinci bir kargaşa, gelişigüzellik yaşansın istemiyoruz. Bundan dolayı da bu projeye ayrı bir önem veriyoruz" diye konuştu.

'TARLAMIZDA, BAĞIMIZDA GENÇLERİMİZİ GÖRECEĞİZ'

Bakan Kirişci, 'Türkiye Yüzyılı' vizyonu kapsamında 'Tarım ve Orman Gençlik Konseyi' isimli bir yapı oluşturacaklarını belirterek, "Eğitimi teknoloji ile bütünleştirdiğimizde muazzam bir üretim ve herkesin keyif alacağı bir hayat oluşur. Biz bu okullarımızda eğitim ile ilgili faaliyetlerimizi en üst düzeyde sürdürerek hem verimlilik hem daha çok daha kaliteli üretim konusunda ciddi mesafe kat edeceğimizi ben belirtmek isterim. Vizyonumuzda Tarım ve Orman Gençlik Konseyi adı altında bir yapı oluşturuyoruz. Gençliği bu işin içine katmazsak, onların tarım sektörüne ilgi duymasını beklemek tam hayal olur. Bunun altının doldurulması için de kurumsal anlamda bunu oluşturup, her türlü çalışmalarımızı tamamlayıp, bu iş birliği protokolünün gereği olan çalışmaları yaptıktan sonra eminim bizim artık tarlamızda, bağımızda, bahçemizde, ağılda, ahırda, kümeste 55 yaş üstü, değil 20, 25, 35 yaşındaki gençlerimizi göreceğiz. Gençlerimiz de orada kazandıklarının farkına varacaklar, daha konforlu, tabiatla iç içe olan yaşamın farkına varacaklar" dedi. 

Editör: TE Bilisim