AB Bakan Yardımcısı Şahin, "Türkiye'nin AB'ye ne kadar ihtiyacı varsa, ondan daha fazla AB'nin Türkiye'ye ihtiyacı var." dedi.

Avrupa Birliği (AB) Bakan Yardımcısı Ali Şahin, Almanya'nın Köln kentinde Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) Genel Merkezinde "Türkiye Avrupa Birliği İlişkileri" başlıklı konferans verdi.

Şahin, konferans öncesi AA'nın sorularını yanıtladı.

Bakan Şahin, Türkiye 1959 yılından bu yana Avrupa Birliğine tam üyelik konusunda büyük bir kararlılıkla yoluna devam ettiğini belirtti.

Türkiye AB müzakerelerinde, tam üyelik dışında hiç bir seçeneği kabul etmediklerinin altını çizen Şahin, şunları söyledi:

"Zaman zaman gerek Brüksel'de gerekse Avrupa'nın çeşitli kentlerinde 'Brexit' sonrası İngiltere ile oluşturulacak ilişki biçiminin Tükiye için de öngörebilir miyiz düşüncesi söz konusu. Bunu kesinlikle reddediyoruz. Türkiye AB yolculuğunu bir tam üyelik kararlılığıyla sürdürmektedir, tam üyelik dışında da herhangi bir kısmi tercihi kabul etmeyeceğimizi dile getiriyoruz. Umarız ki AB demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü konularında kendini biran önce sorgular. Özellikle 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ortaya koydukları tavır tamamen demokrasi dışı, hukukun üstünlüğü ve insan hakları gibi değerleri ortaya koymuş bir Avrupa'ya yakışmayan tavırlar. AB'nin Türkiye açısından önemini biz her dönemde vurguluyoruz, kararlılığımızı ortaya koymaya çalışıyoruz ancak Avrupalı dostlarımızı darbecilerin yanında görmek, terörist birtakım oluşumların yanında görmek hem bizi hem Türk halkını ciddi anlamda endişelendiriyor."
"Menfi bir karar, Türkiye'den çok AB'yi olumsuz etkileyecektir"

Terörü bütün Avrupaya ve dünyaya ortak tehdit olarak algılamak zorunda olduklarını vurgıulayan Şahin, sözlerine şöyle devam etti:

"Önümüzdeki günlerde AB üyesi ülkelerin dışişleri bakanları bir araya gelerek rapor sonrası Türkiye'nin tam üyelik müzakerelere sürecini masaya yatıracaklar. Buradan çıkacak menfi bir karar, Türkiye'den çok AB'yi olumsuz etkileyecektir. Türkiye ile AB arasındaki ilişkiler sadece ekonomik ilişkiler değil, öncelikle göçmen meselesi çok önemli, terör meselesi çok önemli bir mesele, Türkiye'deki istikrarsızlığın Avrupa'yı etkilememesi asla düşünülemez. Herkesin şunu çok iyi bilmesi gerekiyor ki eğer Ankara güvende olmazsa, Diyarbakır güvende olmazsa, Mardin güvende olmazsa, Derik, Gaziantep güvende olmazsa Berlin, Paris, Londra, Brüksel de güvende olmayacaktır. Eğer Türkiye'nin sınırları Avrupa'nın doğu sınırları ise Türkiye'deki her türlü istikrarsızlığın olumsuzluğun Avrupa içlerine çok ciddi şekilde yansımalarının olacağını da görmek bilmek gerekiyor."
"AB'nin Türkiye'ye ihtiyacı var"

Türkiye'nin AB sürecini tek taraflı bir süreç olarak değerlendirmemek gerektiğini, bu süreçten sadece Türkiye'nin karlı çıkmayacağını belirten Şahin "Türkiye gerek üretim dinamizmi, gerek üretim ruhuyla AB'nin ekonomisine çok önemli bir dinamizm katacaktır. Ben Türkiye'nin AB üyeliğini hem ekonomik hem sosyal anlamda bir aşı olarak tanımlıyorum. Umarım bu türbülanslı süreci hep birlikte, sağduyulu şekilde atlatırız. Türkiye'nin AB'ye ne kadar ihtiyacı varsa belki ondan daha fazla AB'nin Türkiye'ye ihtiyacı var. Ben eminim ki ilerleyen süreçte sağduyu hakim olacak ve Türkiye'nin eleştirilen konularda da yapılacak müzakerelerle bu tıkanıklığın giderileceğini düşünüyorum.” ifadesini kullandı.

Avrupa Birliği'nin 23. ve 24. faslı henüz açmamasını da eleştiren Ali Şahin, "Bir yandan Türkiye'deki yargı bağımsızlığını, medya özgürlüğünü, özgürlükleri, demokrasiyi eleştirip diğer yandan bu konuda iyileştirme fırsatı, bu konuları masaya yatırma imkanı taşıyacak 23. ve 24. fasılları açmamayı da açıkçası son derece bir çelişki olarak görüyoruz. Umarım önümüzdeki süreçte Türkiye'nin de AB için arz ettiği önemi unutmayarak bu tıkanıklıkları giderecek adımları hep birlikte atmış oluruz." diye konuştu.
Editör: TE Bilisim