ANKARA - TZOB Başkanı Şemsi Bayraktar, oda binasında düzenlediği basın toplantısında Eylül ayı üretici-market fiyatları ile tarımdaki güncel sorunlar hakkında açıklamalarda bulundu. Bayraktar, "Eylül ayında marketlerde ve üreticide fiyatı en fazla düşen ürün limon, fiyatı en fazla artan ürün ise patlıcan oldu. Fiyatı artan ürünlere baktığımızda patlıcan, kabak, sivri biber, salatalık, domates gibi ürünlerde açıkta yetiştiriciliğin sonuna yaklaşılması, kıyı bölgelerdeki seralarda ise, henüz hasada girilmemesi fiyatları artırdı. Patates üretiminde ise, hasadın yaklaşık yüzde 50'sinin tamamlanmış olması fiyatlara yansıdı. Yeni sezona ait pirinç ve elma fiyatlarında artan maliyetlerin etkisi görüldü. Yeşil ve kırmızı mercimekte tohumlukların ayrılmaya başlaması fiyat artışında etkili oldu. Fiyat düşüşünde limon ilk sırada yer aldı. Kuru incirde tüccarın alımları tamamlaması fiyata yansırken, kuru üzümde ise tüccarın peşin alım yapması etkili oldu" dedi.

'EN FAZLA FİYAT FARKI MANDALİNADA'

Eylül ayında üretici ve market fiyatları arasındaki farkın yüzde 334,50 ile en fazla mandalinada görüldüğüne dikkat çeken Bayraktar, "Mandalinadan sonra fiyat farkı sırasıyla, kuru kayısıda yüzde 307,25, nohutta yüzde 288,45, kuru soğanda yüzde 284, domateste yüzde 277,69 oldu. Mandalina 4,3 kat, kuru kayısı 4,1 kat, nohut 3,9 kat, kuru soğan 3,8 kat, domates 3,8 fazlaya tüketiciye satılmaktadır. Üreticide 80 kuruş olan mandalina 3 lira 48 kuruşa, 10 lira olan kuru kayısı 40 lira 73 kuruşa, 2 lira 80 kuruş olan nohut 10 lira 88 kuruşa, 50 kuruş olan kuru soğan 1 lira 92 kuruşa tüketiciye ulaşmaktadır. Görüldüğü gibi üretici market fiyatları arasındaki makasta sorun devam ediyor" diye konuştu.

'ELEKTRİKTE YÜZDE 18 KDV SIFIRLANMALIDIR'

Şemsi Bayraktar, üreticinin soğanını ve patatesini hasat ettiği zaman depolayacağını ve bunun stokçulukla alakası olmadığını ifade ederek, şunları söyledi:

"Türkiye'de bütün üreticilerimiz elektrik fiyatlarından şikâyet ediyor. Bir de üreticimizi cazibe suyuna kavuşturmadık. Bizim devletimizden, hükümetimizden beklentimiz budur. Barajlar sulama kanalları ile beraber bitirilmeli, çiftçimiz cazibe suyuna kavuşmalıdır. Çiftçiyi cazibe suyuna kavuşturmazsanız, çiftçi ne yapıyor; 300 metreden motorlarla su çekiyor. Bunun çok ciddi elektrik maliyeti var. Kazandığı para elektrik borcuna bile yetmediği oluyor. Biz elektrikte muhakkak suretle indirim istiyoruz. Elektrikte yüzde 18 KDV sıfırlanmalıdır. Enerji fonu, TRT paylarının çiftçimizden kaldırılmasını talep ediyoruz."

'ÜRETİM YAPAN ÇİFTÇİMİZİN KIYMETİNİ İYİ BİLMEK ZORUNDAYIZ'

Üreticinin kazanmadığını ve hala aracıların var olduğunu kaydeden Bayraktar, üretim maliyetlerinin kurtarmadığını belirtti. Market fiyatlarına bakıldığı zaman ürünlerin fiyatlarının arttığını söyleyen Bayraktar, şöyle dedi:

"'Maliyetlerimiz yüksek' diyorlar, zam koyabiliyorlar. Ben bu hammaddeyi üretmezsem, yarın sanayici bu hammaddeyi bulamazsa, dışarıdan bu hammaddeyi çok pahalı almaya başladıklarında bu üreticinin ayaklarına kapanacaklar. Üretimden kopardığınız insanları bir daha üretime döndüremezsiniz. Bu üreticiyi üretimden koparırsak, yalvarmak para etmez. Dışarıdan biz yeterli hammaddeyi bulamayız. Sanayimizde çalıştıramayız. Bunun yolu sektörün problemlerini çözmek, üreticiyi tarlada tutmanın yollarını bulmak ve üreticiyi desteklemekten geçiyor. Bu toprakların bu topraklarda üretim yapan çiftçimizin kıymetini iyi bilmek zorundayız. Benim çiftçimin Haziran ayı itibarıyla 116 milyar borç stoku var. Sofralarımızda hiçbir şeyi eksik etmiyoruz. Yarın sofralarımızda bir şeyler eksilmeye başlarsa, o zaman mı çiftçimizin kıymetini anlamaya başlayacağız. Sofralarımızda bir şeyler eksilmesin, bunun tedbirlerini şimdiden almamız lazım."