ANKARA

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar ve 81 ilin ziraat odaları il koordinasyon kurulu başkanları, odalara üye 4,5 milyon çiftçi adına eş zamanlı açıkladıkları "Darbenin karşısında, demokrasinin ve milli iradenin yanındayız" başlıklı ortak bildiriyle Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimini kınadı. Bayraktar, "Olağanüstü hale olumlu bakıyoruz. Ekonomiyi, çiftçimizi veya diğer sosyal kesimleri etkileyebilecek bir durum söz konu değildir." dedi.

Bayraktar tarafından Birliğin genel merkezinde, 81 ilin ziraat odaları il koordinasyon kurulu başkanlarınca da kendi illerinde eş zamanlı gerçekleştirilen basın toplantılarında, 766 ziraat odası ve bu odalara üye 4,5 milyon çiftçi adına, FETÖ'nün darbe girişimine yönelik, "Darbenin karşısında, demokrasinin ve milli iradenin yanındayız" başlıklı bildiri okundu.

Bir ihanet şebekesinin, bir terör örgütünün, kendi milleti üzerine doğrulttuğu silahlarla başlattığı darbe girişimini, devlet ve milletin el ele, omuz omuza vererek bertaraf ettiğine dikkati çeken Bayraktar, 4,5 milyon çiftçinin de bu onurlu mücadelenin bir parçası olmasından büyük onur ve kıvanç duyduklarını söyledi. Bayraktar, "Bir kez daha ve üzerine basarak vurguluyorum ki hiçbir darbe, hiçbir kalkışma asla meşru değildir. Hiçbir şekilde savunulamaz, kabul edilemez." ifadesini kullandı.

"Gün milli iradeye ve demokrasimize sahip çıkma günü"
Üretim ve ülke kalkınması için çaba harcanan, terör belasıyla mücadele edilen bir dönemde hain bir darbe girişimiyle karşı karşıya kalındığı ifade edilen bildiride, milli iradenin millet tarafından değiştirilmesi dışında bir müdahalenin asla kabul edilemeyeceğinin altı çizildi. Bildiride, "Gün milli iradeye ve demokrasimize sahip çıkma günüdür" denildi.

Her türlü darbe girişiminin ülkenin huzur içinde kalkınmasına, geleceğine darbe vurmak anlamına geldiğine dikkat çekilen bildiride, demokrasiye vurulacak her darbenin, ülkeye yapılabilecek en büyük ihanet olduğu vurgulandı.

TZOB'un da hain planın açığa çıkmasının hemen ardından, 4,5 milyon üyesiyle darbeye karşı durduğuna işaret edilen bildiride, "Bütün çiftçiler olarak yüce milletimiz önünde bir kez daha vurgulamak isteriz ki bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da tavrımız değişmeyecek. Canımız pahasına bu vatana, bu bayrağa ve demokrasiye sahip çıkacağız" ifadesi yer aldı. İktidarı ve muhalefetiyle bütün siyasi partilerin darbeye karşı tek vücut olmasının, demokrasi açısından çok büyük kazanım olduğunun altı çizilen bildiride, bunun artık demokrasinin büyük bir olgunluğa ulaştığının göstergesi olduğu kaydedildi.

Bildiride, bundan sonra yapılması gerekenlere ilişkin öneriler de şöyle sıralandı:

"Darbe girişimine karşı milletçe gösterdiğimiz birlik, beraberlik ve dayanışma ikliminin bundan böyle de devam ettirilecek bir sürece sokulmasına her kesim yardımcı olmalıdır. Toplumda çatışmaya, ayrışmaya yol açabilecek eylem ve söylemlerden mutlaka kaçınılmalı, bu hassas dönemde provokatörlere karşı toplumumuzun her kesimi her zamankinden daha dikkatli olmalıdır.

Hain planları yapanlar, bu planı uygulamak üzere harekete geçerek kendi halkına kurşun yağdıran üniformalı teröristler ile bu konuda hiçbir sorumluluğu olmayan, hiçbir suçu ve günahı bulunmayan masumlar, çok kısa sürede ayrıştırılmalıdır. Korumakla görevli olduğu kendi milletine mermi yağdıran hain çetenin üyeleri hak ettikleri cezaya en kısa süre içinde çarptırılmalı, milletin vicdanı rahatlatılmalıdır.

Türk Silahlı Kuvvetlerimizin bütün unsurları ve emniyet teşkilatımızın bütün birimlerince omuz omuza birlikte yürütüldüğü asla unutulmamalıdır. Anlaşılmıştır ki hain plana; şanlı ordumuzun vatansever subay, astsubay ve erlerinin büyük bölümü, ettikleri yemine bağlı kalarak canları pahasına ve onurlu bir şekilde karşı çıkmıştır. Kahraman ordumuz, vatansever askerlerimiz yıpratılmamalıdır. Askerimizin ve polisimizin morallerini en yüksek seviyeye çıkaracak adımlar, aynı kararlılıkla ve bütün milletimizce atılmalıdır.

15 Temmuz tarihi bir yanıyla kara bir leke olarak tarihe geçmiştir. Ancak bu tarih, bir yanıyla da bundan böyle, demokrasi şehitlerinin ve milletin devletiyle bir ve tek vücut olarak kendi iradesine sahip çıktığı bir tarih olarak anılacaktır. Gelecek nesillerce de asla unutulmaması gereken 15 Temmuz tarihi, '15 Temmuz Demokrasi Şehitlerini Anma ve Milli İrade Günü' olarak ilan edilmelidir."

"İdam cezası gündeme gelirse destekleriz"
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Bayraktar, darbe girişimlerinin ardından tüm ülkelerde olağanüstü hal ilan edildiğine dikkati çekerek, Fransa'da da terör olaylarından sonra aynı kararın alındığına işaret etti. Bu kararın halkın gündelik hayatına yönelik olmadığını, devlet mekanizmalarının hızlı yürümesiyle alakalı olduğunu ifade eden Bayraktar, "Olağanüstü hale olumlu bakıyoruz. Ekonomiyi, çiftçimizi veya diğer sosyal kesimleri etkileyebilecek bir durum söz konu değildir." diye konuştu.

Bayraktar, bir soru üzerine, idam cezasına olumlu baktıklarını belirterek, "TZOB olarak, idam cezası gündeme gelirse buna karşı olmayız, destekleriz. Özellikle Sayın Başbakanımızın biraz ihtiyatlı açıklamaları tahmin ediyorum, Avrupa Birliği süreci ile alakalı. Ben açıkça şahsım olarak idama karşı değilim. Halkımızın idam talebini doğru görüyorum." değerledirmesinde bulundu.