Dünya sistemi tek  kutupludan çok kutuplu sisteme geçtikçe yaşanılan karmaşıkları ve güç dengelerinin ayrışmasını da beraberinde getiriyor. Ukrayna da bu sene içinde yaşanan gelişmelerle birlikte artık ülkelerin de müttefiklik algısında değişime girdiğini görüyoruz.

Ukrayna- Rusya savaşının  uzaması ile birlikte bir taraftan da dünyada derinleşen cephelerde artış oldu. Savaşın ilk anlarından itibaren ABD ve Batı ülkelerinin tam desteğini alan Ukrayna, ilişkilerinde iyi olduğu bazı ülkelerin de tarafsızlığı ile karşılaştı.

Hala bu krizin nerede ve nasıl biteceğine dair elimizde net bir veri olmasa da Ukrayna kadar Rusya'nın da ağır zararlar aldığını söyleyebiliriz. Özellikle Rus ordusunun aldığı darbe ile  Rus Devlet Başkan'ı Putin etkilenen ordu gücünü yeniden toparlamak adına kısmı seferberlik ilanına kadar gitti. Seferberlik çağrısına uymak istemeyen halkın ülkelerini terk ettiklerine de şahit olduk.

Türkiye'den arabuluculuk çağrısının yanında stratejik müttefik olarak değerlendirdiği Çin'den de beklediği desteği alamayan Rusya , karşılaştığı ekonomik yaptırımlar ve ordusunun gücündeki sarsılmadan dolayı yeni planlara doğru hareket ediyor olabilir.

İran'ın tarafsızlığı...

Her ne kadar Ukrayna ile ilişkileri açısından iyi bir konumda olmasa da İran savaşın ilk başlarında tarafsız kalacağını belirtmişti. Bunun yanı sıra Rusya-Ukrayna savaşında Ukrayna'yı eleştirmiş ve Rusya'yı savunan açıklamalarda bulunmuştu.

Şimdi ise Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik hava saldırılarında İran yapımı insansız hava araçlarını (İHA) kullandığı iddiası dünyanın gündemine oturdu. Özellikle de bu durum Avrupa'nın dikkatini çekti ve  sürekli yaptırım yapmaya hazır oldukları İran karşı yeni yaptırım çalışmalarının  yapıldığını belirtti.

AB Komisyonu, İran yapımı insansız hava araçlarının Ukrayna'daki savaşta kullanımıyla ilgili yeterince kanıt topladığını açıkladı. Bu sebeple yeni yaptırımlar yolda görünüyor. Bir kaç gün öncesinde de Avrupa Birliği, Mahsa Emini ölümü ardından İran'daki yetkililere yaptırım uygulamış, İran ise uluslararası hukukun ihlaline ve iç işlerine müdahale olarak değerlendirmişti. Elinde Rusya'nın Avrupa da bıraktığı doğalgaz boşluğunu doldurabilecek ve nükleer anlaşmayı çok hızlı bir şekilde yapabilecek şansı varken İran tarafsızlığından vazgeçişi ile bu fırsatı kaybetmiş görünüyor.

Üstelik bu yaptırım çağrısı son zamanlar da ABD ve AB'nin göz bebeği konumunda olan Ukrayna'dan geldi ise işi zor.

Ukrayna Dışişleri Bakanı Kuleba, İran'a yönelik Rusya'ya İHA sağladığı gerekçesiyle yaptırım çağrısında bulundu. Ayrıca son zamanlarda Rusya tarafından İran'dan temin edilenshahed-136 tipi kamikaze dronlarının kullanıldığını ifade etti.

İran Dışişleri Sözcüsü söz konusu iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirtmiş olsa da İran'da devlete yakın muhafazakar basının Rusya'ya silah satışının gerçekleştiğine dair haberler olduğu konuşuluyor.

Özetle; uluslararası ekonomiye entegre olmuş Rusya'ya karşı yapılan yaptırımlardan sonra entegre olamayan İran için doğalgaz ve petrol konusunda Avrupa pazarında yer alma ihtimalinin tarafsızlığı ile birlikte çöktüğünü söyleyebiliriz. Tabi bu durumun özellikle Rusya tarafından yapılan bir tuzak olduğunu belirten İranlı yetkililer de mevcut. Rusya’nın İran'ın olası enerji pazarındaki yeni potansiyelinin önüne geçerek nükleer anlaşmayı da sabote ettiğini düşünmekteler. Söylenenler de haklılık payı ararsak eğer böyle bir strateji aslında Rusya'nın  Avrupa'yı kendine daha çok bağımlı kılmak için yapabileceğini de gösteriyor.