Sadece, sıradan ansiklopedilerin “Soykırım” maddeleri bile okunsa; asıl soykırımcıların kimler olduğu kolaylıkla görülür. Kimler, hangi milletl

Sadece, sıradan ansiklopedilerin “Soykırım” maddeleri bile okunsa; asıl soykırımcıların kimler olduğu kolaylıkla görülür. Kimler, hangi milletlerin soykırım yaptığı kolaylıkla anlaşılır. Tarihin en eski devirlerinden günümüze kadar, seyrettiği kronolojik sıra görülebilir. İstenen soykırım bilgisi önümüze olanca fecaatiyle serilir. Türkiye'yi sözde soykırımla itham edenler ve hattâ işi tehdite kadar vardıranlar; önce kendi kapılarının önünü temizlesinler. Tarih boyunca yaptıkları, hem de açıkça, hiç çekinmeden yaptıkları soykırımların hesabını versinler.
Daha dün, dünyanın gözü önünde ve özellikle Batı'nın yani kendilerinin yanıbaşında, Bosna'daki müslümanlar soykırıma uğrarken, nasıl ve niçin sessiz kaldıklarının ve neden görmezden geldiklerinin hesabını versinler! Hattâ BM'nin ve Hollanda'lı askerlerinin -Hristiyanlık taassup ve taraftarlığı ile olsa gerek- nasıl soykırıma göz yumduklarının evvelemirde hesabını versinler! Ancak ondan sonra, sıra bize gelsin! Gerçi gelse n'olacak? Çünkü bizler, olmayan soykırımın; olmadığı anlaşılacağı için, bundan memnun bile oluruz.
Yeter ki iyi niyetle konuya yaklaşsınlar.
Yeter ki gerçek belgelere dayansınlar.
Yeter ki arşivlere girsinler.
Yeter ki sahte vesika ve belgeleri ayıklasınlar.
Yeter ki iftiralardan uzak dursunlar.
Bu çerçeve içinde biz herşeye varız. Çünkü yüzümüz ak, elimiz boş değil. Yeter ki öküz altında buzağı aramasınlar. Kabul olmayan duaya âmin demesinler.
Aslında ortada gizli saklı bir durum yok. Fakat ortalığı bulandıranların maksadı: Türk Devleti'ni sarsmak, boş şeylerle meşgul etmek...İlerleme yolunda ona köstek olmak...Tarihî misyonu uğrunda yaptığı, yapacağı ve yapmak istediği gayretleri boşa çıkarmak, hiçe indirmek...Kısaca Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni tarihî rotasından saptırmak, kendisine olan güveni sarsmak, iç gailelerle onu uğraştırmak...Gerisi lâf u güzaf...Boş şeyler...
Dediğimiz gibi, sıradan ansiklopedi sayfalarında bile gerçekler apaçık ortada...İşte onlardan istifadeyle; şimdi bir o tarihlerde insanlara uygulananları; yani Batılı devletlerin yaptıkları soykırımları düşünün...Bir de Türkiye'de en güzel şartlarda, en güzel yerlerde yaşayan Ermenilerin; Rus ve İngilizlerin kışkırtmasıyla -bugün tüm Avrupa destek oluyor- Osmanlı Devleti'ne ihanetleri ve bunun üzerine onları tehcir ettirmek zorunda kalışımızı düşünün...Ve bu yüzden başlarına; kendileri sebep olarak getirdikleri fecî sonuçtan; bugünkü Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ve bugünkü Türkleri sorumlu tutarak dünyayı nasıl ve ne yüzle velveleye verdiklerini bir düşünün...
Ve soykırımla hiç alâkamız olmadığını anlayın. Ve dünya kamuoyu anlasın bunu artık.
Bugün de yine kendi kanımızdan, kendi canımızdan, kendi inancımızdan olan; hem din kardeşlerimiz hem de insan olarak kardeşlerimiz olanları kışkırtmakta, kan döktürtmekte, onları birinci sınıf vatandaşlıktan, azınlık statüsüne geçirecek uygulamaların yapılması için Türk Devleti'ne baskı üstüne baskı uygulamaktadırlar.
Bu da yetmezmiş gibi, öz be öz bu milletin parçası olan unsurları; sanki İslâm dışı imişler gibi bir anlayışa kapılmalarına çanak tutarak; bir de dinsel azınlık çıkarmaya çalışıyorlar. Bütün bunlar; bir olan, birlik içinde olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını bölük pörçük yapabilmek; böl, parçala yut taktiğini tutturmak için...
Ama “Ava giden avlanır.” hükmünü unutuyorlar. Halbuki Yukarıdaki'nin de elbet bir bildiği ve bir hesabı var. Bunu hiç hatırlarına getirmiyorlar. Emin olun bu emperyalistler; çok yakın bir gelecekte, pişman olduklarına da pişman olacaklar. Fakat nafile, artık çok geç kalmış bulunacaklar. Bu yüzden; olacak olan olacak ve onlar çekilmek zorunda kaldıkları köşelerinde; uğursuz yüzleriyle başbaşa kalacaklar...Binbir kahroluşun girdaplarında bocalayıp duracaklar..
İslâm Âlemi; bu devletin yani Türkiye Cumhuriyeti'nin şahsında ve maddî-manevî önderliğinde, tarihteki gıpta edilen mevki ve makamına yeniden yükselecek ve beklenen yerini alacaktır inşaallah...
Neyin dâvâsı güdülüyor canlar, düşünün biraz
Havanda su mu dövülüyor canlar, görüşün biraz
Asıl, tek gaye var kafalarında, ülüşün biraz
Batı'nın karşısında, acı acı gülüşün biraz.