Dürüst samimi yazı duayeni Bekir Coşkun’da ebedi istirahatine çekildi.

Kavganız da, ihtiratınız da, açgözlülüğünüz de, hırsınız da, kıskançlığınız da sizin olsun dedi ve gitti.

Niceleri gibi… Bu hazanda ‘Tüm ıslak gözleri silesim gelir’ diyen abimizi de kaybettik .

Rahmetle uyusun.

Hani Yahya Kemal Beyatlı dizelerinde  diyor ya;

Artık demir almak günü gelmişse zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol

Bir çok giden memnun ki yerinden
Çok seneler geçti, çok seneler geçti
Dönen yok seferinden

Bir çok giden memnun ki yerinden
Çok seneler geçti, çok seneler geçti
Dönen yok seferinden

Bir çare gönüller ne giden son gemidir bu
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler
Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler

Yazarız çizeriz. Biliriz ki söz uçar yazı kalır.

Yazı insanın içinden çıkan tüm duygularının kalıcı ifadesidir. Yazıları giden bedeni anlatır … Biz de onu yazılarını ve Köpeği Pako'nun adıyla kaleme aldığı yazılarla hatırlayacağız.

Hadi O’nun fazla uzun olamayan hayatına bir göz atalım.

Bekir Coşkun memur bir babanın çocuğu olarak 1945 yılında Şanlıurfa’da dünyaya gelmiş., İlk, orta ve lise öğrenimini Şanlıurfa’da tamamlamış. Ankara'da Yüksek Gazetecilik Okulu'ndan mezun olup 1974'te foto muhabiri olarak işe başlamış. Sonra polis ve  parlamento muhabirliği yapmış. 1978'de Günaydın gazetesine geçip, Dokuzuncu Köy adıylayazmaya başlamış. 1987'de ise Sabah gazetesinde Onuncu Köy başlıklı köşesini yazmaya başlamış. 1993’te Hürriyet gazetesinde geçmiş. 9 Eylül 2009 tarihinde Hürriyet gazetesinden ayrılmış, 25 Eylül 2009 tarihinde Habertürk gazetesinde köşe yazarlığına başlamış. 

3 Kasım 2010 tarihinde Cumhuriyet gazetesinde Onuncu Köy ve sonra 2013 tarihinde Sözcü gazetesi kadrosuna katılmış.

Şu ana kadar yayımlanmış 4 adet kitabı- “Dövlet”, “Avukatımı İstiyorum”, “Pako’ya Mektuplar” ve “Ben Pako”. bulunmakta… 

TRT’de yayınlanan “Pako'ya Mektuplar” adlı dizi başta BBC olmak üzere altı AB ülkesi televizyonu tarafından satın alınmış. 

Hayvansever kişiliğiyle de bilinen yazar; tam bir doğa ve deniz tutkunu. Çalması zor enstürümanların başında gelen kemanı da çalabiliyormuş Bekir Ağabey… 

Yaz ayları Ayvalık’ın Cunda Adası’nda geçirip İstanbul’un keşmekeşineden kaçarmış. 

Ancak 2017 yılı ekim ayında gördüğü kanser tedavisi onu yazılarından ayırır. 

Ancak O sağlığı el verdiği sürece yazmaya devam eder.

Yazmak bir tutkudur çünkü… Dağa çıkmak gibidir. Bulaştın mı bırakamazsın…

Bekir Coşkun 18 Ekim 2020’de Ankara Şehir Hastanesi'nde aramızdan ayrıldı.

Bir hayat işte satırlara sığmış gibi gözükse de dolu dolu bir hayat hikayesi dantel gibi işlenmiş. Emekle çabayla, vicdanla, sabırla…

İnsanoğlu unutmazsa yaşayamazmış. 

Biz de yine niceleri gibi onu arkamızda bırakıp yolumuza devam edeceğiz. Gün gelip hatırlamayacağız bile.

Ancak yerine koyamadığımız yazarımız, sanatçımız, iş insanımız olamayan bir gelecekle yaşamak da ne üzücü…