Dünyamızda insanlar tarafından yaklaşık 2500 dil konuşulmaktadır. Bunun için yabancı dil öğrenmek önem kazanmıştır

Dünyamızda insanlar tarafından yaklaşık 2500 dil konuşulmaktadır. Bunun için yabancı dil öğrenmek önem kazanmıştır. Coğrafi sınırların giderek kaybolması ve BM, AT, AET gibi milletlerarası toplulukların ortaya çıkması, çeşitli dillerle konuşan bu insanlarla irtibat kurmak için dil bilme ihtiyacı, yabancı dil öğreniminin önemini artırmıştır.



Bilim ve teknolojide gerekli ilerlemenin gerçekleştirilmesinde, yabancı dilin büyük önemi vardır. Yabancı dil öğrenirken bu noktayı göz önünde tutarak vatanımız ve milletimiz için neler yapabileceğimizi düşünmek ve ona göre bir çalışma yapmak lâzımdır. Yabancı dil ülkemize hizmet etmeli, kültürel bozulmanın aracısı olmamalıdır.



“İlim Çin’de de olsa alınız.” hadîs-i şerîfine uymak istiyoruz. O hâlde diğer ülkelerdeki ilmin anahtarı, o milletin dilini öğrenmektir. Kişi, ya o dilde eğitim yapacak veya mesleki bilgisini artıracak ya da başka bir çalışma yapacaktır. Bir şeyi öğrenmenin başlıca şartı, öğrenme isteğine sahip olmaktır. Öğrenme isteği olmayanın ve bu istekle çalışmayanın başarılı olması mümkün değildir. Talebeler sevdikleri derslere daha büyük şevk ve gayretle çalışırlar.



Dünyadaki yabancı dil öğretim usullerinin sayısının kırk civarında olduğu söylenmektedir. Ancak pek çoğu tatbikatta yetersiz kalmaktadır. Zira her usul özelliğine göre talebeye farklı dil becerileri kazandırmaktadır. O hâlde önce yabancı dili ne maksatla öğrenmek istiyor isek onu tayin edip daha sonra o maksadı gerçekleştirecek metodu seçmemiz gerekir. Zira maksada göre dil öğrenme şekli farklı olacaktır.



Mesela talebe, çeviri-dilbilgisi metodu ile "okuduğunu anlama" ve "yazılı anlatım" kabiliyetini kazanırken, direk metot denilen (audio-visual) metotta "sözlü ifade" ve "dinlediğini anlama" kabiliyetini kazanır. Sadece konuşmak için lisan öğrenmek isteyenleri öncelikle ele alalım.



a. Sadece Konuşmak İçin Lisan Öğrenmek



Yabancı dil öğrenmek isteyenler, bu arzularını kolaylıkla gerçekleştirebilmek için bir insanın ana dilini nasıl öğrendiğini dikkate almalıdır. Bu şekilde lisan öğrenmek isteyenlerin bilmeleri gereken en önemli husus, günlük lisandır. Çünkü günlük lisan, konuşarak anlaşmada en büyük rolü oynar. Bir yabancı dili konuşabilmek için tıpkı bir çocuğun, ana dilini öğrenirken yaptığı gibi, önce yeteri kadar duymak, sonra bunu tekrar etmek lâzımdır. Talebenin yabancı dili öğrenmesi, onu kullanması ile mümkün olur. Bu şekilde dil öğrenenlerin, kaidelere fazla önem vermeyip bol bol pratik yapmaları lâzımdır.



Küçük bir çocuk ana dilini öğrenmek için işittiği kelimeleri ezberlemeye kalkmıyor fakat onları kullanıyor. Kullanmak cümle yapmak demektir. Duyduğu kelimelerle basit basit cümleler yaparak onları kendine mal ediyor. Her çocuk öyle, öğrendikleri kelimeleri kullana kullana, yeni basit cümleler yapa yapa ana dilini zahmetsizce konuşuyor.



Yani bir dili en pratik şekilde nasıl öğrenebiliriz, bunu anlayabilmek için, çevremizde büyüyen kendi yakınlarımız olan 2-3 yaşındaki çocukların konuşmalarına dikkat edip onlar gibi konuşmaya çalışmalıyız. Bu minik yavruların ana dillerini öğrenmeleri enteresandır. İlk kelimeleri ihtiyaçlarını anlatabilecekleri tek kelimelik cümlelerden oluşur. Torunumu gözlüyorum. Tam iki yaşında. Kendisini öğrenmeye zorlayıp son üç ay içinde konuştuğu cümleler, şu kelimelerle sınırlı ama meramını anlatıyor: Allah, âmin, anne, baba, dede, ıh, ıh, gel, su, mama, oda, kalk, atta, kapuj, şeker, süt, alo, top, dıgıdık. Cümleleri; Anne su= Anne susadım. Baba atta = Baba beni dışarı çıkar. İşaretle destekli Ih ıh= Bana bunu ver. Dede şeker=Dede bana şeker ve tabağı kafana atıp sonrada top top diyor. Yani kızmayın ben top oynuyorum. Bu kelimeleri kendine has jestlerle tamamladı mı, ne demek istediğini gayet iyi anlatıyor. Bu küçük talebe, aile içinde ve hayat mektebinde bütün dilbilgisi kurallarından bihaber olarak pratik bir usulle ana dilini çok güzel öğreniyor.



Ülkemizde yaşayan azınlıklar da öğrendikleri kelimeleri kullana kullana yeni basit cümleler yapa yapa Türkçeyi zahmetsizce konuşuyorlar.



Dillerde günlük konuşma lisanı dediğimiz bir bölüm olup, en çok 400-500 kelime kullanılmaktadır. En fazla 2000 kelimeye kadar çıkmaktadır. Hâlbuki bir dili meydana getiren 100-280-400 bin kelimedir. Bunların en fazla 2000 adedi günlük lisanda kullanılınca geri kalanları ölü kelimeler olup sözlükler de kelime kabristanı gibidir.



Pratik demek, bu canlı dili kavramak ve kullanmaktır. Pratik için seçilecek kelimeler günlük konuşma lisanından olmalıdır.



b. Mütercimlik Yapmak İçin Lisan Öğrenmek



Mütercim, yazılı bir metni bir dilden diğer bir dile çeviren kimsedir. Bu işe de mütercimlik denir. Mütercimler belli konularda tercüme yaparlar ise, kısa zamanda konularındaki terimlere vakıf olur ve tercümede güçlük çekmezler. Mütercimlikte gramer bilgisi gereklidir. Gramer bilgisi takip edilen ders kitabından öğrenilebileceği gibi, biraz bilgi sahibi olduktan sonra Türkçe izahlı bir gramer kitabı alınarak, temel gramer bilgileri öğrenilebilir.



Gramerde öğrenilecek temel bilgiler şunlardır:



İsim, ismin hâlleri, sıfat, sıfat çeşitleri, sıfatların derecelenmesi, fiiller, fiil çekimleri, edatlar, zarflar, bağlaçlar, zamanlar, aktif ve pasif cümleler, direkt ve dolaylı anlatım ile basit ve birleşik cümleler.



Gramer (dil bilgisi kuralları) için uzun zaman harcanmamalı, temel gramer bilgileri öğrenildikten sonra, her derste geçen gramer kaideleri dersin içinde öğrenilmelidir. Gerektiğinde bakmak üzere her çalışma esnasında bir gramer kitabı bulundurulmalıdır. Talebeler, yabancı dil dersine ait grameri öğrenirken, aynı kaideleri Türkçe gramerde de gözden geçirmeli ve tekrar etmelidir. Ana dilindeki gramer kaidelerini bilmeden, yabancı dilin gramerini gerektiği gibi öğrenmek mümkün olmaz. Yabancı dil ile ana dil arasındaki gramer farklılıklarını ve benzerliklerini bilmek öğrenmeyi kolaylaştırır.



Sadece konuşma dilini öğrenen, yazamadığı gibi, yalnız yazmasını öğrenen de konuşamaz. Bu sebepten yabancı dil öğrenirken her kelimenin yazılışını doğru olarak öğrenmek gerekir. Her yeni kelimeyi doğru yazıncaya kadar tekrar tekrar yazmalıdır. Dolayısıyla öğrenilen her kelimenin manasını, telâffuzunu ve yazılışını beraber öğrenmek lâzımdır.