Kıpır kıpır, yerinde duramayan bir enerji bombası, yanında mutsuz insan göremezsiniz, çünkü bu imkansız. İnandığı her şeyi başarmış ve kariyerinde çok güzel bir dönüm noktası olan “Menajerimi Ara” dizisiyle bazen insanları sinirlendiriyor, bazen de “Evet, haklı” dedirtiyor… 

Evet, size Yaprak Medine’den bahsediyorum… O da 2020 yılının yıldızı parlayan genç oyunculardan biri… Sağlık okuyup, 3 yıl hemşirelik yaptıktan sonra kendini sorgulayıp, 2 gün içinde istifasını verip, hayallerinin peşinden koşmayı göze almış çılgın kız. Yeni gününde reytinglerini yükselten Menajerimi Ara dizisinde merakla izlediğimiz “Beren” kimi zaman seyirciyi kızdırsa da, Yaprak Medine ile tanışmak çok zevkliydi. İşte, Yaprak Medine hakkında merak edilen her şey…

Şuan Ay Yapım’ın sevilen projesi “Menajerimi Ara” dizisinde oynuyorsun. Televizyon dünyasındaki ilk projen çok iyi çıkışlı bir dizide oldu. Öncelikle diziye nasıl dahil oldun?

Yaklaşık 1 sene önce Ra Talent ile tanıştım ve hemen Esin Doğan’dan oyunculuk dersleri almaya başladım. Araya pandemi girince hepimiz evlere kapandık. Biz eğitimlere Esin Hocayla devam ettik. O sırada bana sürekli audition geliyordu. İlk gelen audition Menajerimi Ara dizisi oldu. Bunlar benim ilk dizi auditionum olduğu için aşırı heyecanlıydım. Hem Başak’la (Gümülcinelioğlu) –Benim çok yakım arkadaşım- hem Esin Hocayla çalışıyordum. Menajerimi Ara’nın ilk auditionlarımı çekmem 2 günümü aldı. Görüşmeye gittiğimizde başka karakterler için de konuşmuştuk. Dicle için, Jülide için, Beren için konuştuk ve Beren oldu. 

“Şans eseri bir şekilde sağlık okudum.”

Hemşirelik bölümünden mezun olduktan sonra 3 yıl bir hastanede çalışmışsın. Çoğu insanın hayalini kurduğu o beyaz önlüğü giyme fırsatı buldun. Bu dünya yolculuğunda senin hayalin neydi?

İlk oyunculuk tecrübem; üçüncü sınıftayken küçük oyunculara ihtiyaçları varmış. Ablam da beni tiyatroya soktu. Sahneye bir saniye çıktım ve rolüm sahnede koşmak. Üçüncü sınıfa giden bir çocuk için dünyanın en güzel duygusuydu. Ortaokul sürecinde sürekli okul tiyatrosundaydım. Üniversite de aileme konservatuara gitmek istediğimi söyledim. Onlar da benim önce altın bilezik olarak adlandırılan bir meslek seçmemi istediler. Planlarım arasında sağlık okumak yoktu.. Kaptanlık, pilotluk gibi meslekler düşünüyordum. Şans eseri bir şekilde Sağlık Meslek Lisesi’ne gittim. Üniversite’de yine Diyaliz bölümünü kazandım. Birkaç ay gittikten sonra üniversiteyi dondurdum. İkinci yıl yine istemedim. Bu sefer donduramadığım için üniversiteyi bıraktım. O sıra hemşirelik yapıyordum. Hemşireliğim 3.senesinde modellik yapmaya başladım.

Nasıl keşfettiler seni?

İnstagramda küçük, telefonla fotoğraf çeken bir butik bana mesaj attı. O zamanlar benim instagramımda 900 takipçi filan var. Bir iki kez çekim yaptıktan sonra Vakkorama’nın fotoğrafçısı beni görüyor ve ben Vakkorama ile anlaşıyorum. Böylece hızlı bir şekilde modellik kariyerim başlamış oluyor. 

“Modellik yapmayı seviyordum, ama oyunculuk yapmayı her zaman daha çok istedim.”

Hemşireliği nasıl bıraktın?

Hem modellik yapıyorum hem hemşirelik. Artık yetişemiyordum. Arkadaşım “İstediğin şeyi yapmak için neyi bekliyorsun?” dedi. Arkadaşımdan önce kendime bile bahane bulamadım. 2 gün sonra istifamı verdim.

Ailen ne yaptı?

Beni destekledi. Bir meslek sahibi olunca, onların da içi rahatlamış oldu. “Artık istediğin her şeyi yapabilirsin” dediler. 

“Benim için sete gittiğim her gün derse gidiyormuşum gibi geliyor”

Modellik oyunculuğa giden yolda senin için bir basamak mı oldu?

Evet. Modellik yapmayı çok seviyordum, ama oyunculuk yapmayı her zaman daha çok istiyordum.

Ay Yapım sektörün en başarılı yapımlarında biri. Aynı zamanda içinde bulunduğun dizi birçok duayenin içinde buluğu bir proje. İlk işinde böyle bir kadroyla ekran macerasına başlamak sana neler kattı?

Ben ekibi ilk gördüğümde çığlık attım (gülerek). Beni çok mutlu etmişti. Çalışmaya başladığımda da gerçekten hepsini çok sevdim. Sanki hepsi bu proje için seçilmiş gibi. Setimizde sorunlu hiç kimse yok. Bütün oyuncularımız çok tecrübeli. Benim için sete gittiğim her gün derse gidiyormuş gibi geliyor. 

Menajerimi Ara bir uyarlama (format) projeden alınıp Türkiye’de çekilmeye başlandı. Fransız versiyonuyla birebir, aynı yürütüldüğü söyleniyor. Sen Fransız versiyonunu izledin mi? Sence Türkiye’de nasıl uyarlanıyor?

Ben Fransız versiyonunu izlediğimde çok sevmiştim, ama Mathias (orijinalinde babamı oynayan oyuncu) pek içime sindirememiştim. Fransız kültürüyle bizim kültürümüz çok farklı. O yüzden Fransız kültürüne göre bizim versiyonumuzu çok sevdim, çünkü sürükleyiciliği fazla, kendinden daha çok parçalar buluyorsun, kendini daha fazla o dünyadan hissediyorsun. 

“Televizyon dünyası yıllardır var, ama seyirciyi besleyecek bir bilgi hiçbir zaman olmadı.”

Menajerimi Ara son yıllarda sektörün daha önce deneyimlemediği, her hafta ünlü oyuncuların kendi isimleriyle konuk oyuncu olarak katıldığı, riskli aynı zamanda farklı ve heyecanı yüksek bir proje oldu. Hem bir seyirci gözünden hem de Yaprak’ın gözünden baktığın zaman bu iş ekrana ve seyirciye neler kattı? Sence klişelerin, aynı hikayelerin ömrü kısalıyor mu?

Bence klişelerin ömrü tükenmeye çalışıyor, ama tükenemiyor. Bir yandan klişeleri seviyoruz, çünkü klişeler insanların alıştığı şeyler ve insanlar alıştığı şeylerden kolay kolay kopamıyor. Dizi sektöründen baktığımız zaman klişelerin değişmelerini isterim. Menajerimi Ara’ya hem Yaprak hem de bir seyirci gözüyle baktığımda, insanlar bu dünyayı çok merak ediyorlardı. Magazinin bu kadar takip edilmesinin, sabah şekeri programlarının izlenmesini amacı da budur. Çünkü bu dünya kapalı bir kutu. Televizyon dünyası yıllardır var, ama seyirciyi besleyici bir bilgi hiçbir zaman olmadı. Ben insanların böyle bir projeyle tanıştıkları için mutlu olduğunu düşünüyorum. 

Dizi hem oyuncuların hem oyuncu olmak isteyen gençlerin, menajerlerin, televizyonda izleyip, magazinden duyduğumuz olayların iç yüzünü anlatan dobra, gerçekçi, yalın bir anlatım sağlıyor. Sen de bu sektörün kazandığı taze oyunculardan birisin. Oyunculuğa doğru attığın o minik ve ürkek adımlarda sen nasıl bir yolculuktan geçtin? Benim de hayat hikayemi anlatıyor diyebilir misin?

Diyemem, ben sektörde henüz yeni olduğum için böyle şeyler yaşamadım, ama yaşayan birçok insan biliyorum. Ailemin en başta hayır demesinin sebebi biraz da sektördeki bu sıkıntılardı. Ben anneme diziye girdiğimi söylediğimde hem çok mutluydu hem de çok korkuyordu. 

“Ben Beren’in yaptığı şeyleri çok klişe olarak görmüyorum”

Bir de çok konuşulan Barış, Beren ve Dicle’nin ilişkisi var. İlerleyen zamanlarda hikaye zengin oyuncu karizmatik genç, fakir, ama gururlu kız ve onların arasını bozmaya çalışan kötü kalpli kıza dönüşecek mi?

Beren Şuan Barış’a aşık, Barış’ı çok seviyor. Beren Barış’a kendini anlatmak istiyor, çünkü Barış onun çevresindeki insanlardan çok farklı ve doğal. Çevresindeki o yapay dünya dışında bir insan var ve onun yanında olmak istiyor. 

Yaprak’ın gözünden Beren Özdal’ı anlatmanı istesem, duygularına hangi kelimeler eşlik eder?

Ben Beren’in yaptığı şeyleri çok klişe olarak görmüyorum. Beren aslında kötü bir kız değil, ailesinden ne gördüyse –hepimiz gibi- o insan olmuş. Beren Dicle’nin yaşadıklarını yaşamadı. Beren hayatı boyunca el bebek gül bebek yaşadı. Hayatı boyunca güçlü kalmak için bir savaş vermek zorunda kalmadı, ama şuan dizide ilk kez bir sorun yaşıyor. İlk kez olduğu için de yalpalıyor. Beren bunları kötülük yapmak için yapmıyor. Sadece kendini nasıl savunacağını bilmediği için böyle şeyler yapıyor. 

Dizinin içinde Beren’in babasıyla, Dicle’nin babasıyla olan baba-kız ilişkileri güzel bir dille anlatılıyor. Senin ailenle ilişkin nasıldır? 

Ailem benim her konuda yanımda olurlar, ama çocukken ben düştüğümde kimse beni kaldırmazdı, kalkayım diye yanımda beklerlerdi. Şuan da benim için öyle… Bir sorun çıktığında en sonuna kadar uğraşırım, artık gidecek hiçbir yol kalmadıysa aileme giderim. 

“Anda kalmak üzerine yaşıyorum.”

Oyunculuk dışında sanatın başka dallarıyla uğraşıyor musun? Yaprak Medine’nin nasıl bir hayatı vardır?

Sosyal bir hayatım var, ama aynı zamanda yalnız kalmayı çok seviyorum. Arkadaşlarımla 5 gün geçirirsem 3 gün kendimi eve kapatırım. Yazı yazmayı seviyorum, kitap okuyorum, piyanistleri araştırıyorum… 

Müzikle bir alakan var mı?

Her tür müzik dinlerim, ama piyanoya ayrı bir özel ilgim var. Sadece piyano sesi dinlemeyi çok seviyorum. 

“Başıma çok kötü bir şey geldiğinde bile yaşadıklarımın beni bir şeye hazırladığını düşünürüm.”

Mutluluk senin için nedir? Şuan tam olarak bulunduğun yer için “İşte burası” diyebilir misin?

Ben bulunduğum her yer için işte burası diyorum (gülerek). Anda kalma üzerine yaşıyorum. Başıma çok kötü bir şey geldiğinde bile yaşadıklarımın beni bir şeye hazırladığını düşünürüm. Her şeyin bir nedeni vardır. Yaşadığım her şeyi kabul ediyorum.

Oyunculuk adına son yıllarda genç yeteneklerin parladığı, fırsatların daha çabuk dönüştüğünü söyleyebiliriz. Bundan sonrası için bu durum senin için bir şans mı?

Bence bu dönem herkes için bir şans. Bugüne kadar olmak istemediğim yerlerde de oldum, ama asla yaşamaktan vazgeçmedim. Mutsuz da olsam bir gün başaracağıma inandım. Şuan yaşadığımız hayat yoğun bir şans içeriyor. Ne gerekiyorsa herkes yakalasın. 

“Önümüzdeki sene bir film projesinin içinde olmak istiyorum.”

Şuan Blu Tv’de yayınlanan Yarım Kalan Aşklar dizisinde de oynuyorsun. Orada nasıl bir evreni (dünyayı) anlatıyorsun?

Benim rolüm 2 bölümlük. Biz o projeyi bir kısa süreli de olsa deneyimli hoca ve oyunculardan bir şeyler öğrenme deneyimi olarak gördüğümüz için kabul etmiştik. O zaman Menajerimi Ara yoktu. Benim karakterim genç bir kız. Sevgilisiyle yolculuk yaparken bir adama çarpıyor. Onu kurtarmaya çalışırken can havliyle adamı öldürüyor (gülerek). Öldürdüğü adam dizinin başından itibaren sürekli mafya tarafından öldürülmeye çalışıyor, ama minnacık, kolej etekli bir kız onu yanlışlıkla öldürüyor. 

Son olarak bu keyifli sohbet için teşekkür ederim. 2000’li yılların ilk çeyreğini ardımızda bıraktık. Özellikle 2020 dünyada çok zorlu bir süreç olarak geçiyor. Senin en büyük dileğin nedir? Menajerimi Ara ve Yarım Kalan Aşklar projelerinden sonra Yaprak’ın nasıl bir kariyer döngüsü olacak? Neler hedefliyorsun?

Önümüzdeki sene bir film projesinin içinde olmak istiyorum. İnşallah pandemi süreci bittiğinde yurtdışında oyunculuk yapmak istiyorum.