Yaprak ile müzik kariyerine dair bir çok konuyu konuştuk. Keyifli okumalar....

Son çalışmanızdan biraz bahsedebilir misiniz?

Yeni teklim Tutsak 5 ağusta yayına girdi. Deep House tarzındaki yeni şarkımın söz ve müziği bana ait olup, aranjesi, mix ve masteringini Kougan Ray üstlendi. Ses kaydını da ben İstanbulda iken Emrah Demiralp ile aldığım çok keyifli çalışmalarımdan biri oldu. Klibini ise Dubai’de çektik.

Kendinize rakip olarak gördüğünüz bir sanatçı var mı?

Hayır yok. Herkes kendi kulvarında birinci bence. 

Şöhret Sevdasına kapılan birçok meslektaşınız var. Şöhret sizin nazarınızda nasıl bir şey? Şöhreti taşıyabilmek mühim bir meziyet mi? Şöhreti yakalayınca konserlerinde sevenlerini korumalarına ittirip kaktıran bazı sanatçılar mevcut bu durum hakkında neler söylemek istersiniz?

Şöhretin bir anlamı yok çünkü hepimiz insanız. Hepimiz gaz çıkarıyoruz, hiçbir ayrıcalığımız yok. Kendini ulaşılmaz görenler, ayrıcalıklı görenler elbet vardır ve olacakta. Bu biraz beyin kapasitesi ve karakter meselesi. Şimdi korumalarına itip kaktırma konusunun detayını bilmiyorum. Bunu kendini birşey sandığı için mi yaptı yoksa psikolojik sorundan mı kaynaklı bilmiyorum. Sonuçta bazı insanların korkuları olabilir, hayran da olsa tanımadığın biri yaklaşıyor seni sevdiğinden mi yoksa biri sana birşey mi yapacak bunu bilmiyorsun. Bunun altında yatan psikolojik nedenler olabilir. Tabiki korumaların itip kalkması doğru değil. Eğer sanatçı kişisel mesafe istiyorsa korumalarını hayranlarına nazik olmaları için uyarmalı.

Youtuberların veya tiktokerlerin müzik hayatına girmesini nasıl buluyorsunuz?

Bence yenilik getirdiler. Yoksa aynı müzikleri, aynı tarzları ve aynı insanları dinlemek zorunda kalacaktı insanlar. Çeşitlilik her zaman iyidir, beğenmek veya dinlemek zorunda değilsindir ama en azından seçim hakkın var. Müzikte diktatör rejim kalktı, artık isteyen istediği şeyi deneyebiliyor.

Sizce aşk nedir?

Aşk yaşamak isteyipte yaşayamadığın yarım kalmışlıklardır, yaşarsın biter.

Müzik sektöründe neleri değiştirmek istersiniz?

Eski kafalı insanların düşüncelerini değiştirmek isterdim. Yeniliğe açık olmamak herzaman geriliğe yol açar. Aynı tarzı farklı sözlerle dinleyip durursun. O yüzden her zaman flex olacaksın, yeni şeyler deneyeceksin ve kendini yenileyeceksin. 

Konser izleme rakamları seyirciler için oldukça pahalı olmaya başladı bunun önüne sizce nasıl geçilebilir?  

(manower konseri için 570 tl den bilet gördüm)

Şuan sadece konser değil Türkiye’de herşey pahalı. Bunun önüne ekonominin düzelmesiyle geçilebilir.

Hayatınızda değiştirmek istediğiniz şeyler var mı?

Şuana kadar olmadı, umarım olmaz.

Sizce ülkemizde müzik neden magazinleştiriliyor?

Aslında müzik sanatı magazine çok yatkın bir alan çünkü bir nevi eğlence sektörü. Dünyanın heryerinde bu böyledir. Özellikle popular müzik kültürü magazinleştirilmeye en yakın. Mesela okul yıllarını düşünün, herkes popüler insanları konuşur, eleştirir ve dedikodusunu yapardı. Ve doğal olarak bu insanları herkes tanırdı. Kimi iyi kimi kötü bir şekilde herkes tarafından konuşulurdu, bu dünya genelinde bir düzen ve bunu biz kendimiz yapıyoruz. Eğer insanlar başkalarının ne yaptığı, nasıl göründüğü ile ilgili bu kadar meraklı olmasaydı magazin diye bir şey olmazdı. Öyle değil mi?

Tek single ile bir patlama yaşayanlar neden bir anda ortadan kaybolup devamını getiremiyorlar?

Aslında bu sorunun cevabı şarkı yaratmanın çok kolay olmadığıdır. Aynı duyguyu ve yaratıcılığı her zaman yakalayamayabilirsin. Oda senin kapasitene, yaratıcılığına ve o anki duygu durumuna bağlı.

Açık sahne kıyafetleri ile gündemde olan sanatçılar ile ilgili neler söylemek istersiniz?

Biz hepimiz bu dünyaya çıplak geldik ve çıplak gideceğiz. Bizim hiçbir zaman ebedi bir kıyafetimiz olmadı buna bedenimizde dahil. Biz dünyaya 3 kıyafetle geldik. İskelet, kas ve epitel doku. Utanmayı biz yarattık buda kendi bedenimizden utanarak başladı. Kendi bedeni ile barışık olan herkes istediğini giyebilir yada giymez. Sonuçta bedenimizde bir kıyafet, nitekim kalıcı değil. 

Sahnede yapmam dediğiniz kurallarınız varmı? (Geçtiğimiz günlerde Mesela Gülşen sahnesinden inip en son bir tanıdığı arkadaşının kucağına oturdu)

Hayır benim bir kuralım yok. Gülşen’nin kendi hayatı, başka insanların hayatına olumsuz bir etkisi olmadıktan sonra hepimiz isteğimizi yapmakta özgürüz ve kuralları biz koyarız veya koymayız. 

Kendinize belirlediğiniz bir hedefiniz varmı? Ne yaparsam bu işte ben başardım diyebilirsiniz?

Evet var daha önce de röportaj vermiştim. Müzik dışında ilgilendiğim, sağlık, teknoloji, fitness, moda gibi alanlarda da çalışmalarım var. Bu yaptığım çalışmaları aynı çatı altına getirerek bir şirket kurmak istiyorum. Bir çok kişiye iş kapısı açarak ekonomiye ve halkımıza katkı sağlamak en büyük hedefim. Daha yolun çeyreğindeyim diyebilirim. 

Şu anki müzik kalitesi bakımından nasıl buluyorsunuz ülkemizi?

Ticari olarak yapılmış kalitesi düşük bir çok trash var. Ama bu bütün dünyada böyle şuan. Aralarda iyilerde var tabi.

“Rap popu öldürecek” açıklamaları çok yapıldı. Sizce herhangi bir müzik tarzı popu bitirir mi?

Insanlar da bir şey var çabuk sıkılmak gibi. İnsanlar yine sıkılacak ve başka arayışlara girecek. Bu pop mu olur rock mı olur yeni bir tarz mı olur bunu bilemem. Ama hiç bir tarz başka bir tarzı bitiremez bundan seneler önce yine bir rap akımı vardı. Mesela 90 lar ve 2000 lerin başı rock akımı vardı. Ama pop hep dinleniyor. Yani adından anlaşılacağı gibi popüler müzik. Benim düşüncem müzikte eskiye dönüş olacak 80 ler geri gelicek. Eski şarkıları yeni versiyonlarıyla çok duymaya başlayacağız ve yeni bir tarz çıkacak, 80ler ve 2022 sonrası bir karışım. 

Son olarak sevenlerinize neler söylemek istersiniz?

Çok yakında iki tane daha tekli çıkaracağım biri temposuyla yaza damga basacak ismi Koruyucu Meleğim. Diğeri sonbahar da çıkacak çok duygusal bir şarkı. Yeni projelerimi instagram, facebook ve YouTube hesabım, yaprakmusicofficial’dan takip edebilirler. Yeni şarkılarım için de Spotify hesabımı takip edebilirler.