Kaçkarlar'da helikopterli kayak sporu heliskinin başlamasıyla profesyonel kayakçılara özenen İkizdere ilçesi Meşeköy köyü sakinleri de dedelerinin karda kaydığı tahtaları yeniden gün ışığına çıkarıp, köyün eski adı Petran'dan esinlenerek 'petranboard' adını verdikleri tahtalarla kayağa başladı. 7'den 70'e herkesin kayak yaptığı köyde 'petranboard' artık kış aylarının ulaşım aracı oldu. Yıllardır sürdürülen geleneği yaşatan köylüler, bu yıl da yağan ilk karla birlikte kendilerini doğal pistlere attı.

DENGEYİ ELDEKİ ÇUBUK SAĞLIYOR

Kar toplamaması için uçları dikleştirilen tahtalara binen köylüler dengede kalabilmek için bir elinde çubuk, diğer elinde önünü kaldırarak fren yapmayı sağlayan ipe tutarak kayıyor. Köylüler tahtalar elinde yürüyerek tırmandıkları dik yamaçlarda kayak yapıyor. Snowboard ustalarına taş çıkaran köylüler Petranboard adını verdikleri tahtalarla saatte 80 kilometreyi aşan hıza ulaşabiliyor. Dengesini kaybeden ve hızını alamayanlar da karda düşüyor, yeniden kalkarak yoluna devam ediyor.

KÖY BU YIL KALABALIK

Meşeköy köyü bu yıl koronavirüs dolayısıyla uygulanan kısıtlamaları kentte geçirmek istemeyenlerle dolup taşıyor. Son yılların en kalabalık kışını geçiren köyde kalanlar petranboard tahtaları ile kayak yapıyor. Henüz istenen kar yağmasa da kadınlar birbirlerini çekerek tahta üzerinde kaydırıyor. Düşe kalka eğlenceli anlar yaşayanlar, üşüyünce evlerinde yaktıkları sobalarda ısınıyor, hazırladıkları kuymakla karınlarını doyuruyor.

'BİZİM KAYAĞIMIZ MEŞHURDUR'

Meşeköy köyü sakini Fatma Havuz, "Bu hastalıktan dolayı bu yıl hiç şehre inmedik, köyde kalmayı tercih ettik. İyi ki de köyde kalmışız, çok rahatız, çok mutluyuz. Dışarıdan kimse de gelip gitmiyor, korkmadan, eğlenceli günler geçiriyoruz. Şimdi de kar yağdı. Bizim kayağımız meşhurdur. Kar tutan yerlere çıkıyoruz, kayıyoruz. Biz burada çok eğleniyoruz. Şu an çok kar olmadığı için tam kayamıyoruz, her yer kar olsun o zaman eğlence çok daha güzel olacak" dedi.

'KÖYDE KALMAYI TERCİH ETTİK'

Cevat Havuz da, "Bu yıl buradayım, şehre inmeyeceğim. Virüs dolayısı ile köyde kalmayı tercih ettim. Burada çok mutluyuz, kendimizi güvende hissediyoruz. Şehirde olunca dört duvar arasında kalıyoruz, burada kapının önünde hava alma fırsatı buluyoruz. Her şey çok güzel" diye konuştu.

‘HASTALIKTAN UZAK BİR HAYAT YAŞIYORUZ’

Çoban Mete Havuz ise, “Burada doğa senin, gözünün alabildiğince özgürlük var. Temiz havada nefes alabilmenin keyfini yaşıyoruz. Hastalıktan uzak bir hayat yaşıyoruz” dedi. 

‘FIRSAT BULDUKÇA KÖYE KAÇIYORUM’

Fırsat buldukça köye geldiğini, oksijen depoladığını söyleyen Muhammet Kan da, “Koyunlarla eğleniyoruz, odun yarıyoruz, evin etrafındaki çitleri onarıyoruz, eksikleri gideriyoruz. Köyde hayat çok huzurlu. Burada pandemiye dair herhangi bir endişe yaşamıyorsun” ifadelerini kullandı.