İSTANBUL - Yasaklı köpek ırklarının 14 Ocak’a kadar kayıt altına alınmasına ilişkin genelge hakkında açıklamalarda bulunan İstanbul Veteriner Hekimler Odası Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan, bu sürenin en az 6 ay uzatılması gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Arslan, “Kayıt işlemleriyle ilgili bir yoğunluk söz konusu. Barınakların kapasitesi belli bir sayıda ve bugün birçok belediyenin barınağı, bakım evi yok. Hayvan sahipleri kayıt altına aldırmak istemediği hayvanı sokaklara bırakıyor. Bu hayvanlar için insanların kaygıları daha da artacak. Belki bir miktar daha ısırma vakaları görebiliriz” dedi.


 

Amerikan Pitbull Terrier, Dogo Argentino, Fila Brasilerio, Japanese Tosa, American Staffordshire Terrier ve American Bully gibi yasaklı olarak kabul edilen köpek ırklarının kısırlaştırılarak 14 Ocak'a kadar kayıt altına alınması zorunlu hale getirildi. Yeni genelgeyi değerlendiren İstanbul Veteriner Hekimler Odası Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan, sürenin oldukça kısaldığını hatırlatarak, “14 Ocak’a kadar hala kayıt altına alınmayan ırklar, ilk tespit edildiğinde sahiplerine 11 bin lira para cezası uygulanacak. İkinci kez uyarılma olmayacak ve 30 bin lira para cezası uygulanacak, köpeklere el konularak barınaklara teslim edilecek” ifadelerini kullandı.


 

BARINAKLARIN KAPASİTESİ YETERLİ DEĞİL


 

Prof. Dr. Arslan, barınakların kapasitesinin belli bir sayıda olduğuna vurgu yaparak, “Bugün birçok belediyenin, İstanbul’u örnek verirsek birçok ilçenin barınağı, bakım evi yok. Olanlar da yetersiz. Olanlar, mevcut çalışmaların yürütülmesi için alınan hayvanlarla dolu. Alınacak hayvanların konulacağı bir kapasite İstanbul’da bulunamamakta ve şu an bununla ilgili sorun yaşanıyor” diye konuştu.


 

SOKAKLARDA PİTBULL BENZERİ IRKLARIN SAYISI ARTACAK


 

Ceza ödemekten kaygılananların, kayıt için maddi yük altına girmek istemeyenlerin köpeklerini sokaklara ve ormanlara bırakmaya başladığını dile getiren Prof. Dr. Arslan, “Bu nedenle sokağa bırakılan pitbull ve benzeri ırkların artışı söz konusu. Şu an bu tip hayvanların sahiplerinin genellikle ekonomik durumları maalesef belli seviyelerin altında. Bu kişiler kısırlaştırmamak ve maddi gideri karşılamamak adına hayvanları sokağa bırakacaklar. Burada yerel yönetimlerin ve merkezi yönetimin destek olması gerekiyor” dedi.


 

MİNİMUM BİN 200 LİRA MASRAF EDİLİYOR


 

Bazı hayvan sahiplerinin bu ırkların satışını yaptığı için kayıt altına almak istemediğini hatırlatan Prof. Dr. Arslan, “Kayıt altına aldıklarında kısırlaştırma belgesini de vermek gerekiyor. Hem kısırlaştırmak hem de kimliklendirmek için bir ücret ödeniyor. Kısırlaştırma ile beraber ortalama alt taban bin 200 bin 300 lira arasında değişiyor. Bu da bölgeye göre değişiklik gösteriyor.


 

Valiliğin ve ilgili bakanlıkların bu konuda mutlaka bir yol bulması gerektiğini hemen ortaya çıkan bu genelgenin bu kadar kısa süre içinde uygulanmasının mümkün olmadığını söylüyorum” diye konuştu.


 

EN AZ 6 AY UZATILMALI


 

Kayıt için belirlenen sürenin uzatılması gerektiğine dikkat çeken Arslan, “14 Ocak’a kadar belirlenen sürenin en az 6 ay uzatılması gerektiğini düşünüyorum. Yetkililerin bu konuda merkezi düzeyde biraz müdahil olması gerekir. İlgili bakanlıklarca şu an kısırlaştırılamayan hayvanların kısırlaştırılması için maddi destek verilebilir” dedi.


 

HAYVANLARIN VE İNSANLARIN KAYGISI ARTACAK


 

Prof. Dr. Arslan, yasaklı ırk olarak geçen hayvanlar için insanların var olan kaygısının artacağını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:


 

“Bundan sonra daha fazla ısırma vakaları görebiliriz ama biz bunları eskiden de görüyorduk. Bunun ırkla da bir alakası yok hayvanın eğitimiyle alakalı. En sakin ve küçük ırkı eğittiğiniz zaman o içgüdüsel olarak koruma görevini yapıyor, bu yüzden saldırabilir. Belli bir yerde yaşamaya alışık hayvanlar bir anda sokağa çıkacaklar ve onların da kaygıları olacak. Köpeklerin saldırması için bir uyarı da onların korkmasıdır. Hayvanların kapalı ortama kapatıldığı zaman da bir takım problemleri olacak. Özgür yetişmiş hayvanlar oldukları için kendilerini ve bakıcılarını yaramaları gibi sorunlar da görülebilir.”


 

Kayıt işlemleriyle ilgili yoğunluğun söz konusu olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Arslan, vatandaşların saldırgan bulduğu her hayvan için belediyeleri aramasının işleri zora soktuğunu da belirtti.