Yaşanmış ve yaşanan travmalar ile ilgili çok fazla deney yapıldı ve yapılmakta. Hepsinde görülen ortak payda, yaşadığımız travmaların genetik ko

Yaşanmış ve yaşanan travmalar ile ilgili çok fazla deney yapıldı ve yapılmakta. Hepsinde görülen ortak payda, yaşadığımız travmaların genetik kodlarımıza işlendiği. Ve yine genetik kodlar aracılığı ile çocuklarımıza ulaştığı. Yani geçmişte yaşadığınız bir olay birkaç neslinizi etkileyebilmekte.
Arkanıza yaslanın, gözlerinizi kapatın… Hatırlamaya çalışın… Mesela ilkokul günlerinize dönün…
Birçok kişi dönmek istemeyecektir. Hatırlamak istemediği anıları, şiddete maruz kalmışlığı vardır.
Bunu rahatça söyleyebilirim, çünkü ölçümlenmiş, bilimsel bir durum: Çocukların %75’i şiddete maruz kalmış, kalmakta.
Zaman akıp gider. Akıl, bazı hatıraları unutur. Belki hatırlamak istemez. Ama hafızası güçlü genlerimiz unutmaz. Genlerimiz tepkisel olarak ve düzenli bu zorbalıklarla yaşar. İnsan ömrü gibi uzun bir süreçte, bu baskıya dayanabilmek çok zordur.
Dayanabilmek için vücudumuz reaksiyon gösterir ve epigenomlarımız değişime başlar. Bu adaptasyon değişimi neticesinde vücut fayda sağlar. Yapılan deneyler, bu kişilerin ikna, hitap yeteneklerinin artması gibi birçok özellik gözlemiştir. Etrafındakilere kendilerini iyi ifade edebilir.
Ama uzun vadede, epigenetik değişimlerin depresyona neden olabileceği görülmüş. Depresyon, önceden söylediğini unutmak, inkâr etmek gibi psikolojik sorunlara yol açabilir. Güç elde ettiğinde ise düzeni bozabilir.
Hele hele bu kişiler toplumun yararı için çalışma görevine seçildiklerinde, depresyon topluma yayılır.
Örneğin Suriye; yönetim zaafiyetleri neticesinde terör ülkede peydahlandı. Şehirlerde bombalar patlamakta. Birçok insan hayatını kaybetmekte, birçoğu kıl payı atlatmakta, birçoğu da patlamaların yakınlarında bulunmakta. Bu insanların travma yaşaması, kortizol seviyelerinin düşmesi normal. Eğer bu kişilerin içinde hamile varsa, aynı travmanın bebeğe geçmesi de maalesef normal.
Özet ile; yaşamlarımız, seçimlerimiz sadece bugünümüzü etkilemez, genetik kaderimizi ve geleceğimizi de etkiler.
ABD’nin yeni başkanı Donald Trump görevi devraldı ve ilk icraatlarından biri 50 milyon kişinin fayda sağladığı “Obamacare” isimli sigorta sisteminin iptali için start verdi.
ABD’nin, sağlık sigortası meselesini daha önce bu köşede yazmıştık. Çünkü ABD senatosu karışmış, bütçe harcamaları durdurulmuştu. Biz de haliyle ekonomik olarak etkilenmiştik.
ABD’de hasta olana, tabiri yerinde ise “kazancın geri dönüşümü” olarak bakılmakta sanki… Sağlık, ilaç o kadar pahalı ki!.. O güne kadar çalışıp kazandığın herşeyi elinden alabilir.
ABD’de, devlet memurlarının ve kolluk güçlerinin sağlık sigorta primleri devlet bütçesinden karşılanmakta. Yine devlet bütçesinden karşılanan “medicare” isimli yaşlı ve fakirler için sağlık sigortaları mevcut. Nüfusun yarısına yakınının ise çalıştıkları şirketler tarafından sigorta primleri ödenmekte.
Fakat bunların dışında kalmış, sağlık hizmeti alamayan yaklaşık 50 milyon kişi daha var. Bu kişilerin sağlık sigorta primleri için Obama kavga, dövüş, kıyamet senatodan yasa çıkartmıştı.
“Obamacare” isimli sağlık sigortası, zenginlerin ödediği ek sağlık vergileri ile karşılanmakta. Yani bu hizmet için zenginlerin vergi oranı artırıldı. Yine bu ürün sigorta şirketlerine ek yük ve denetim de getirdi.
ABD’nin en zenginlerinden biri de Trump… Demek ki yasa çıktığında çok içlenmiş, neredeyse ilk icraatı bunu durdurmak oldu...
Yapmak bir ömür boyu, yıkmak beş dakika… Zor-zahmet verilebilen sosyal hak, iki hamlede bitecek.
İlk icraatı, isim babası olan Obama’nın yasasını değiştirmek olunca, insanlarda sorguladı. “Bu tutum ırkçı bir yaklaşım olabilir mi?..
Açıkçası pek tahmin sanmam!.. Sanki daha çok zenginden alınan ek vergiye tepki gibi…
Trump’a diyebilsek ki; “Arkana yaslan, rahatla ve çocukluğuna dön”… Eminim birçok şeyi önceden çözme fırsatı yakalayabiliriz… Ülke parasının aynı zamanda küresel para olduğu, dünya ekonomisi üzerinde fazlaca etkili bir ülke başkanı kontrollü olabilmeli.
Kişisel ya da küçük grupların tatminleri, dünya’nın genetik kaderini etkilememeli…