-Merhaba,öncellikle bize kendinizden biraz bassedermisiniz?

Kendimden söz edecek olursam kesinlikle deli dolu eğlenceli ama bir o kadar da duygusalım diyebilirim. Bir dizide, filmde bile duygulanıp ağlayabilirim.

-İlk eseriniz olan Kaderimin Ayak İzleri kitabınızın ismi nerden gelmektedir, kitabınız hakkında bilgi verir misiniz?

Kaderimin Ayak İzleri kitabı kesinlikle kaderimi ve yaşanmışlıkları yansıttığı için ismini bu şekilde düşündüm. Kitabımda aile özlemini ve sevdiklerini kaybetmenin acısını anlattım. Babamı çok küçük yaşta kaybettim daha sonra annemi. Yalnızca bir kardeşim vardı ve o hayata tutunma sebebimdi. Onunla hayata kaldığımız yerden devam ettik. Sevdiklerini kaybetmek hayatta en zor olanıdır. Mücadele etmek her ne kadar zor olsa da güçlü yapımla herşeyin üstesinden geldim.

-İlham kaynağınız ve ya sizi yazmaya yönelten şeyler nelerdir?

Kitabımı yazarken yaşanmışlıklardan ve özellikle gün içinde yaşadığım olaylardan etkilenerek yazdım. Örneğin bir hastanede birbirine aşkla bakan yaşlı bir çift gördüğümde bunu hemen yazmaya karar verdim. Çünkü insanların bir hayal ürününden çok yaşanmışlıkları sevdiğini biliyorum. Bu kitap da herkesten bir parça mutlaka var. Çünkü hepimiz bir kaderin parçası değil miyiz zaten! Herkes mutlaka bir yerlerde aşk acısı çekmiştir yada herkes bir şekilde sevdiklerini kaybetmenin ne demek olduğunu biliyordur. Bu hayatta hepimizin bir sınavı var kimisi düşe kalka öğrenir kimisi de dikenli yollardan geçse de asla pes etmez yoluna devam eder.

-Size göre yazmak bir yetenek midir,yoksa herkesin yapabileceği bir eylem midir?

Bana göre yazmak yetenek işi midir sorusuna gelirsek evet bence yetenek işidir. Bazı insanlar iki kelimeyi bir araya getirip konuşamazken bazıları destan yazar. Ama öğrenilmesi zor birşey değildir. Eğer içinde bir parça istek varsa hayatta hiçbir şey zor değildir

-Türkiye de kitap yayınlamak zor mudur,hangi aşamalardan geçilmelidir?

Türkiye şartlarında kitap çıkarmak için illa ki yüksek okullar okuyup biryerlere gelindiğinde inananlardan değilim. Elbette birtakım zorlukları var. Öncelikle iyi bir yayınevi bulup görüşmek gerekiyor. Siz yayınevine gerekli belgeleri yolluyorsunuz onlar yazdıklarınızı değerlendirmeye alıyor.

-Yazmaya ne zaman başladınız?

Ben yazmaya 2 yıl önce kadar karar verdim ve şu anda iyiki de yazmışım diyorum.

-Yazdıklarınızı kimsenin okumayacağını bilseniz bile yazar mıydınız?

. Yazdıklarımın tek bir kişiye bile ulaşması bana göre çok onur verici. Yazdıklarım hakkında güzel yorumlar aldığımda gerçekten de çok mutlu oluyorum. Yazdıklarımın bir gün hiç okunmayacağını bilsem bile yine de yazmaktan vazgeçmem. Çünkü artık yazmak benim yaşam biçimim

-Bir yazar olarak hangi yazarları beğeniyorsunuz?

Okuduğum yazarlar arasında Debbie Macomber Krıstın Cast Doğan Cüceloğlu ve Jojo Moyes gibi yazarlar var. Genelde yabancı yazarları okumayı tercih ediyorum onun yanında Kahraman Tazeoğlu nu da oldukça beğeniyorum.

-Yazmaya başlamak isteyip fakat nereden başlayacaklarını bir türlü karar veremeyenlere tavsiyeleriniz nelerdir?

Yazmak isteyenlerin öncelikle hangi konu üzerinde yoğunlaşması gerektiğine karar vermeleri gerekiyor. Daha sonra kitabın tarzı örneğin deneme yada kişisel gelişim tarzında olup olmadığının ayırt edilmesi.

-Gelecekle ilgili planlarınız var mı ne düşünüyorsunuz?

Gelecek ile ilgili açıkçası konuşmayı pek sevmem çünkü geleceğin ne getireceği hiçbir zaman belli olmaz. Bir bakarsın zirvedesin bir bakarsın yerlerde. Rabbim herşeyin hayırlısını nasip etsin derim her zaman.

-Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?

Son olarak yazmak için herhangi bir ortama ihtiyacım yok, bazen ufacık bir kelimeden bazen de bir çiçekten esinlenerek yazarım. Yazmak ruhuma çok iyi geliyor diyebilirim. Çünkü yazarken bazen kimseye anlatamadıklarımı yazıyorum ve bu beni rahatlatıyor. Kısaca beyaz sayfalara içimi döküyorum. Yazar olmak isteyenlere naçizane önerim; özenti olmadan kendileri gibi yazsınlar yeter. Çünkü günümüzde çok fazla benzer kitap ve birebir aynı neredeyse yazılan kitaplar var. Evet günümüzde çok fazla yazar var ama herkesin yazdığının okunup okunmayacağı tartışılır elbette. Söyleyeceklerim bu kadar saygılar...
Editör: TE Bilisim