Esed rejiminin 3 yıldır abluka altında tuttuğu ve çarşamba gününden itibaren terör örgütü DAEŞ'nin saldırdığı Yermuk Mülteci Kampı'ndaki Filistinliler 1948 yılında zorunlu göçe tabi tutularak yurtlarından çıkarıldıkları Nekbe'nin acılarını yeniden yaşıyor.

Suriye'deki Filistinliler Eylem Grubu İcra Müdürü Ahmed Hüseyin, Suriye'deki çatışmalarla beraber, Yermuk Mülteci Kampı'ndaki son olayların ardından kampın bir cehenneme döndüğünü söyledi. Hüseyin, kampın artık insan yaşamına uygun olmadığını bildirdi.

"Yermuk'teki trajediyi tarif etmek mümkün değil"

Hüseyin, "Yermuk'teki trajediyi tarif etmek mümkün değil. Kısacası orada olanlar, soykırım, ölüm ve sakinlerini açlıktır" dedi.

Merkezi İsviçre'de bulunan ve faaliyet alanı Ortadoğu ile Kuzey Afrika olan Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları Gözlemevi'ne (Euro-Mid) konuşan görgü tanıklarından Enver, DAEŞ'in Yermuk Mülteci Kampı'nda savaş suçu işlediğini belirtti.

Enver, "Yermuk'te olanlar gerçek bir Nekbe'dir. 1948'deki Nekbe'yi anımsatıyor. Ondan da daha acı" diyerek yaşadıklarını anlattı.

"Mülteci kampları, yerinden edilme, kayıp, ölüm yeri haline dönüştü"

Mültecilerin, 2 defa Nekbe yaşadıklarını ve Arap ülkelerindeki iç çekişmelerin onlara olumsuz etkisi olduğuna dikkati çeken Okel, şunları söyledi:

"Arap ülkelerindeki Filistin mülteci kampları, yerinden edilme, kayıp, ölüm yeri haline dönüştü. 1970'li yıllarda Ürdün'de acı çektiler. Bunu Irak'ta ve Libya'daki ölümler takip etti. Lübnan'da öldürüldüler. Sadece Nehr el-Barid kampında yaşadıkları tahribat ve katliam yeter"

Filistin'in Büyük Felaketi: Nekbe

Nekbe (Büyük Felaket) tabiri, 1948'de Filistin nüfusunun yarısından fazlasının zorunlu göçe tabi tutulması ve İsrail'in bağımsızlığını ilan ettiği dönem için kullanılıyor. Yahudi gruplar tarafından 1948'de yapılan saldırıda 531 köy ve kent tahrip edilmiş, Filistinlilere yönelik katliamlarda 15 bin kişi hayatını kaybetmişti.

Filistin İstatistik Merkezi'nin verilerine göre, topraklarından sürülen Filistinli mülteci sayısı 5.9 milyona ulaştı. Bu sayının, Ürdün'de 10, Suriye'de 9, Lübnan'da 12, Batı Şeria'da 19, Gazze'deki 8 mülteci kampına dağılmış olduğu belirtiliyor.