Türkiye’de her gün birbirine benzeyen ama farklı insanların bedeninde yaşanan acı olaylarla karşılaşıyoruz. Tecavüz, cinayet, şiddet ve bunlar gibi birçok kötü olay daha… Mart ayının ilk haftası Yeşilay haftası olduğu için ben de bu önemli haftayı yazmadan geçmek istemedim.


   Yeşilay dediğimiz şey; alkol bağımlılarının, uyuşturucu bağımlılarının, sigara bağımlılarının topluma, kendisine, ailesine verdiği zararları onları tedavi ederek iyileştirmeye yönelik hizmet veren kurumdur. Bildiriler, broşürler ve bağımlılara yardımcı olacak hizmetler vererek ülkemizde gün geçtikçe artan bağımlı sayısını azaltmaya, hatta onların tamamını tedavi etmeye çalışıyorlar. Hayatımızda kendini mutlu hissedemediği, beklentileri karşılanmadığı için kendisini cansız bir maddeye bağımlı yapan o kadar çok genç var ki, ve ne yaptıklarının, kendi kanlarına nasıl zarar verdiklerinin farkına bile varmıyorlar. Bağımlı olan gençler en çok kendilerine, bir o kadar ailelerine zarar veriyorlar.


   Bugün farkında olarak yapılmayan o kadar çok yanlış şey var ki, uyuşturucu bunların başında geliyor. Para ve rant sağlamak için gençlere verilen o uyuşturucular bir anlık zevk uğruna, onların hayatını mahvediyor. Bütün bunları değiştirmek, onları bulundukları bu kötü durumdan kurtarmak bizim görevimiz. Bu önemli haftada, birçoğumuz gidip Yeşilay’a gönüllü olabilir. İnanın bu ne zamanınızı alacak, ne de cebinizden eksiltecektir, aksine yüreğinizi zengin edecek kadar huzur dolu olacaksınızdır. Kurtarılan bir çocuk bile, topluma kazandırılmış pırıl pırıl bir genç olacak. Her çocuk geleceğe bir yatırımdır. Her şeyden önemlisi onun başarabildiğini görenler kendilerinde de bu gücü bulacaktır.


   Bir kişinin uzattığı yardım eli, birçok kişinin hayatını etkileyebilir. Bugün şiddete bu kadar meyilli bir toplum olduysak, bir kadının canını yakarken ya da birini öldürürken internette canlı yayın yapacak kadar acımasız ve cani bir toplum olduysak, sebebi yardım etmesi gerektiğini bilen ama bir türlü son adımı atamayan insanlar yüzündendir. Bilinçsiz bir toplum değiliz, cahil bir toplum olmadığımızı da düşünüyorum, teknolojinin bu kadar ileri gittiği bir dünyada geri kalmışlıkta sadece insanın tercih meselesidir ama herkesin doğru bir seçim yapmak için geç kalmasının ve o seçimi hiç yapamamasının sonucu, her gün haberlerde, gazetelerde tatsız olaylarla karşılaşmamıza sebep oluyor. Bunlara bir anlık üzülüp, dert yanıp sonra gazetenin arka sayfasına geçiliyor. En arka sayfaya geçildiğinde takımların yaptığı transferler ve oynanan maçlar, 3.cü sayfa haberlerini çoktan unutturmuş oluyor. Haberler bittikten sonra başlayan diziler, izlenilen ölümleri unutturuyor.


   Bir anlık üzüntüyle değil, bir bütün halinde hareket edilirse yardım edilemeyecek insan, tedavi edilemeyecek bir bağımlı yoktur. Yeter ki bakmak ile görmek arasındaki farkı anlayın, üzülmekle yardım etmenin aynı şey olmadığını bilin. Sadece üzülen insanlar, vicdanlarını pohpohlamak için kendine iyi gelen birkaç cümle sarf etmiş insanlardır. Bencil insan çok vardır ama bilinçsiz insan daha çok var. Ve ben inanıyorum ki, bütün bu bencillikler, aynada sadece kendini görenler bilinçsiz bir toplumunun içinde yaşayanlardır.