Kaza, pazartesi günü İnegöl ilçesi Şehirler Mahallesi Kavşağı'nda meydana geldi. Ailesiyle Ankara'dan Çanakkale'ye tatile giden Yavuz Bektaş yönetimindeki 19 SA 049 plakalı otomobil, yağış nedeniyle kayganlaşan yolda kontrolden çıkıp bariyerlere ve yol kenarındaki ağaçlara çarptıktan sonra, yağmur suyu kanalına yuvarlandı. Kazada, sürücü Bektaş ile yanındaki eşi Seval (48) ve kızı Ayça Bektaş yaralandı. Ayça'nın 4 gün süren yaşam mücadelesinden sonra beyin ölümü gerçekleşti. Ailesinin organlarını bağışladığı Ayça’nın alınan karaciğeri Antalya’da, 2 böbreği ise Bursa’da nakil bekleyen hastalara nakledildi.

Ayça Bektaş'ın cenazesi, nakil işlemleri sonrası memleketi Ankara'ya getirildi. Bektaş, öğle vakti Ahmet Efendi Camisi'nde kılınan cenaze namazının ardından Karşıyaka Mezarlığı'nda gözyaşlarıyla toprağa verildi. Bektaş'ın cenazesinde, kazada yaralanan anne ve babası Seval ve Yavuz Bektaş'ın yanı sıra akrabaları ve çok sayıda arkadaşı yer aldı. Sevenleri Bektaş’ın mezarını çiçeklerle donattı.

Organlarıyla 3 kişiye umut olan Ayça, son yolculuğuna çiçeklerle uğurlandı (2) 

BÖBREKLERİ 2 HASTAYA NAKLEDİLDİ

Ayça Bektaş'ın böbreklerin nakledildiği N.B. (45) ile O.K. (52), yoğun bakım ünitesindeki tedavilerinin ardından, DHA muhabirine konuştu.

18 yıldır böbrek hastası olduğunu ve 16 yıldır diyalize girdiğini söyleyen N.B., "Çok iyiyim. Bu ameliyata girmiş olan bütün doktorlarımıza, ilgilenen ve arkada çalışan bütün arkadaşlara çok teşekkür ederim. Çok rahattı, çok da kolay çıktık. İnşallah bundan sonraki süreç de çok iyi olur. Bu organları bize bağışlayan, üzüldüğümüz arkadaşımızın da mekanı cennet olsun. Ailesine Allah sabır versin. Hepsine çok teşekkür ederiz. Bir taraftan da bir aile kendine gelmiş oldu, bu organ sayesinde. İnşallah bizim gibi binlerce organ bekleyen kişi de organ sahiplenir ve organlarına çok iyi bakarak hayatlarını güzel yaşarlar. 16 yıldır diyalize giriyorum, 18 yıldır da böbrek hastasıyım. Bu hastalığı çekenler iyi bilirler, çok sıkıntılı bir süreçtir. Anca nasip oldu, inşallah bundan sonra eski normal hayatıma döneceğim. Bir ümitle nakil bekliyordum. Yıllarca hastalığımı kabullenemedim. Kabullendikten sonra da gerekli başvuruları yaptık. Allah’a şükür bugün bu durumdayız. Uyum olduğu için nakil oldu. Çok daha önceden başvurup, sırası gelmemiş insanlar da var. Tamamen nasip, kısmet işi” dedi. 

‘TAM UYUM SAĞLADI’

2,5 yıldır böbrek hastası olan O.K. ise nakil sırası kendisinde olmamasına rağmen, böbrek tam uyum sağladığı için bir kendisine nakledildiğini dile getirerek, "Bu organlarını bağışlayan kişiye ve ailesine çok teşekkür ediyorum. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun. Bütün insanları organlarını bağışlamaya davet ediyorum. İhtiyacı olan, sırada bekleyen o kadar insan var ki. Birisi organ bağışlasa da bana uysa diye bekliyorlar. 2,5 yıldır böbrek hastasıyım, haftada 3 gün diyalize giriyordum. Şimdi bu böbreğin sayesinde hayatını normal şartlarda devam ettireceğim. Tam uyum sağladığı için nakil oldum. Yoksa sıra beni değildi. Ama doku ve kan grubu tam uyum sağladığı için, bana uyduğu için çok şanslıyım” diye konuştu.

Üroloji Uzmanı ve Böbrek Nakil Cerrahı Uzm. Dr. Mahmut Esat Danışoğlu, nakil sırası bekleyen 10 hastanın hastaneye çağrılarak ayrıntılı testler yapıldığını kaydetti. Danışoğlu, nakil sürecini şöyle anlattı:

“Bize bir beyin ölümü olduğu ve organ bağışı olduğu bilgisi geldikten sonra organ çıkarımı için hastaneye ulaştık. Karaciğer ve böbrek nakli için organ temini sağlandı. İki böbreği de hastanemize getirdik. Gece boyunca hummalı bir çalışma vardı. Bekleyen hastalar çağırıldı. Yapılan ayrıntılı testlerle uygun iki hasta seçtik. İki hastamıza dün gece saat 9 itibarıyla ameliyatlar bitmiş oldu. Başarılı iki böbrek nakli gerçekleşmiş oldu. Şu an her iki hastamız da gayet iyi. Genelde kadavra böbreklerde erken dönem fonksiyonlar hemen çalışmaz. Her iki böbrek de şu anda gayet iyi çalışmakta. Şu an için her şey yolunda.”  

‘DOKU UYUMU HASTAMIZIN AVANTAJI OLDU’

2 yıldır diyaliz hastası olan O.K.'nin doku uyumundan dolayı, Sağlık Bakanlığı'nın talimatıyla daha uzun süredir nakil bekleyen hastalardan önce nakil olma şansı yakaladığını söyleyen Danışoğlu, "Kadavradan böbrek naklinde aslında birkaç tane önemli husus var. Bunlardan birincisi diyaliz yılı. Çünkü her diyaliz yılına göre hasta 1 puan almakta. Bir hastamız yaklaşık 15 yıllık diyaliz hastası, onun diyalizden dolay aldığı puan daha yüksek. İkincisi de doku uyumu. Rahmetli ile olan doku uyumu ne kadar fazlaysa, o uyum başına ekstradan bir puan almakta. Diğer hastamızın da avantajı oydu. Rahmetli ile olan doku uyumu daha fazla olduğu için böbrek ona nasip oldu” ifadelerini kullandı. 

‘GÜNEY MARMARA, EN FAZLA DONÖR ÇIKARAN BÖLGE’

Organ bağışında ve kadavradan nakilde Güney Marmara’nın 1'inci sırada yer aldığına dikkati çeken Danışoğlu, "Aslında yıllarca Türkiye’de hatta dünyada da konuşulan Bursa, daha doğrusu Güney Marmara’nın kadavradan böbrek naklinde, sadece böbrek değil böbrek artı karaciğer naklinde Türkiye’de bir numara olduğu. Pandemi döneminde maalesef tüm Türkiye’de olduğu gibi biz de bundan etkilendik. Donör temini, donör sayısındaki azlık nedeniyle, sayılar düştü. Ama yavaş yavaş artık yine sayılar artmaya başladı. Farkındalık arttıkça daha da artacağını düşünüyoruz. Ama şu anda Türkiye’de hala en fazla donör çıkaran bölge olarak bilinmekte” diye konuştu. 

1 HAFTA İÇERİSİNDE TABURCU OLACAKLAR

Nakil sonrası her 2 hastanın da durumunu takip eden İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ferhat Oto, genel durumlarının iyi olduğunu ve bir hafta içerisinde taburcu olabileceklerini söyleyerek, "Hastalarımızın idrar çıkışlarına ve böbrek fonksiyonlarına, kan değerlerine göre karar vermekle birlikte, genelde bir hafta sonrasında planlamamızı yapabiliyoruz. Günlük olarak hastalarımızın idrar çıkışları, böbrek fonksiyonları ve kullandığı ilaçların düzeyleriyle birlikte kararımızı veriyoruz. Ilımlı şartlarda hastaların bir hafta içine taburcu olmalarını planlarız. Böbrek nakli daha önceki bütün problemleri çözen bir durum değil. Çoğunu bertaraf eden ama takiplerle birlikte çok uzun bir yolculuk oluyor. Hastalarımızın ilk etapta 15 günlük takiplerini yapıyoruz ve ilaç düzeyleri ve böbrek fonksiyonlarının durumuyla birlikte, takiplerimizin sürecini belirliyoruz. Hastalarımızın bu konuda çok uyumlu olmasını bekliyoruz ve çoğu zaman da çok uyumlu oluyorlar. Çünkü önceki diyaliz dönemlerinde çektikleri sıkıntıları unutmamış oluyorlar" dedi.

AYÇA’NIN KARACİĞERİ, AYŞE'YE CAN OLDU

Ayça Bektaş'ın (21) karaciğeri ise Konya’dan gelen akut karaciğer yetmezliği hastası Ayşe Duran’a (35) can oldu. Ameliyatı gerçekleştiren Medical Park Antalya Hastaneler Kompleksi Organ Nakli Merkezi Karaciğer Nakli Sorumlusu Prof. Dr. İbrahim Aliosmanoğlu, hastanın başarılı bir ameliyattan sonra yoğun bakımda takip edidiğini, durumunun iyi olduğunu belirtti. 

Editör: TE Bilisim