ANKARA

Başbakan Binali Yıldırım, Sheraton Otel'de düzenlenen Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, iş dünyasının temsilcileri ile bir arada olmaktan memnuniyet duyduğunu belirtti.

Adana'da milletçe herkesi üzüntüye boğan bir olay yaşandığını, kız öğrencilerin kaldığı yurtta çıkan yangında 11 öğrenci ve bir eğiticinin hayatını kaybettiğini anımsatan Başbakan Yıldırım, "Çocuklarımızın ailelerine başsağlığı, çocuklarımıza Allah'tan rahmet diliyoruz. Milletimiz bilmelidir ki bu ve buna benzer yaşanan olaylar aydınlatılacak ve sorumlular en ağır şekilde hesabını verecektir. Bu konu hem idari hem adli olarak araştırılmaya, soruşturulmaya başlanmıştır. Ayrıca bugün TBMM'de bir araştırma komisyonu oluşturmak suretiyle konu bütün yönleriyle değerlendirilecek ve bu ve buna benzer yurtlarda alınması gereken tedbirler etraflıca tespit edilecek." diye konuştu.

"Halkının refahını artıracak çalışmalara daha çok yoğunlaşacağım"
Kısa vadeli yaşanan ortamı değerlendirmekte fayda olduğuna işaret eden Başbakan Yıldırım, doğru teşhis konulamaması halinde çözümün de doğru geliştirilemeyeceğini belirtti.

Yıldırım, 8 Kasım sonrasında ekonomi piyasalarında hareketlenme yaşandığını, kurlarda oynamalar bulunduğunu ve ekonomik belirsizlik söylentilerinin had safhaya çıktığına değinerek, "Bunun arka planına baktığımızda, özellikle 8 Kasım'daki Amerikan seçimlerini tahminlerin dışında Cumhuriyetçi adayın kazanması yatıyor." dedi.

Cumhuriyetçi aday Donald Trump'ın seçim kampanyasında Amerika’nın daha çok kendi içine yoğunlaşacağını ve dış dünyaya olan ilgisini azaltacağını anlattığını hatırlatan Yıldırım, "Ne dedi? 'Çin’le gerekirse ticaret kısıtlamasına gideceğim, göçmenlerin girişine izin vermeyeceğim, Amerika’nın dış dünyadaki faaliyetlerini sonlandıracağım yani Amerika'nın son 50 yıldır, 60 yıldır ihmal ettiği altyapısını geliştirip, halkının refahını artıracak çalışmalara daha çok yoğunlaşacağım.' Bu bir anlamda burada ifade edilmeye çalışılan küresel bakış açısından daha lokal, memleketine yoğunlaşan bir bakış açısı." değerlendirmesinde bulundu.

"Bu küresel bir gelişmedir, Türkiye'de bundan nasibini almıştır"
Amerika'daki bu söylemin bütün dünyada ekonomi üzerinde olumsuz etki yaptığını ve dalgalanmaların başladığını belirten Yıldırım, "Türkiye de bundan nasibini aldı, yani şu yaşadığımız 8 Kasım'dan bugüne kadarki olayları sadece Türkiye’ye mahsus görürsek bir kere yanlış yapmış oluruz. Bu, küresel bir gelişmedir, Türkiye de bundan nasibini almıştır. Meksika en fazla, bir aydaki kaybı Meksika'nın yüzde 10 küsur, bizimki de ikinci sırada geliyor." dedi.

Bütün ülkelerde para birimlerinde Amerikan dolarına göre değer kaybı yaşandığına, bunun tek istisnasının ise İngiltere olduğuna dikkati çeken Yıldırım, "İngiliz parası da daha önce Brexit'le beraber büyük bir değer kaybına uğradı ve dolayısıyla bu dönemde o muhafaza etti değerini. Şimdi bizim bir ayrışmamız olduğu doğru, doğruları konuşalım, yani diyelim genel olarak bütün para birimleri yüzde 5, yüzde 6 sapma yaptıysa bizimki diyelim onun iki katı yaptı. Bunu da biliyoruz, bunun sebeplerini de biliyoruz." görüşüne yer verdi.

"Her türlü tedbiri alıyoruz"
Yıldırım, Türkiye ekonomisinin kapalı bir ekonomi olmadığına ve küresel ekonominin bir parçası olduğuna işaret etti.

Yıldırım, şunları kaydetti:

"Bugün Türkiye Cumhuriyeti'nde finansal sektörün, iş aleminin dünyayla olan alışverişi devletten daha fazla, kat kat fazla. 200 milyar doların üzerinde sizlerin dünyayla ilişiğiniz var, alışverişiniz var. Eskiden devlet, Türkiye Cumhuriyeti devleti borçlanma yapamıyordu ama şimdi bizim özel sektörümüz kendi başına işlerini büyütmek, yeni iş alanları açmak, yeni istihdam oluşturmak için 200 milyar doların üzerinde küresel kaynak kullanmış. Bu muazzam bir şey, bunu görmezden gelemeyiz. Bunu biz en iyi şekilde görüyor ve bunun, bu güvenin korunması, devam ettirilmesi için de her türlü tedbiri alıyoruz. Bir kere bundan emin olmanız lazım."

"Adım gibi bildiğim için söylüyorum"
Başbakan Yıldırım, son 14 yılda her şeye rağmen, Türkiye'nin 27 çeyrekte art arda büyümesinin en temel nedeninin istikrar, güven ve siyasi güçlü iktidar olduğunu vurgulayan Yıldırım, "Siz de bunu bildiğiniz için büyüdünüz, açıldınız, yatırım yaptınız. Eğer öngöremeseydiniz bunları yapar mıydınız? Yapmazdınız. Ama hiç kafanız karışmasın, yapmaya devam edin. Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı olarak söylüyorum, 2017 çok daha güzel olacak, gereken tedbirleri alıyoruz. Sadece sizi rahatlatmak için söylemiyorum, buna adım gibi inandığım için söylüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

"Türkiye az tasarruf ediyor çok harcıyor"
Başbakan Binali Yıldırım, taşınır teminatını 2017 Ocak'tan itibaren uygulamaya başlayacaklarını belirterek, bu tarihten itibaren bireysel emekliliğe otomatik katılımı da getirdiklerini aktardı.

Bireysel emekliliğe otomatik katılımın çok önemli olduğuna işaret eden Yıldırım, şunları söyledi:

"Türkiye'nin cari açığı var. Türkiye az tasarruf ediyor çok harcıyor. İthalatı fazla, ihracatı az çünkü doğal kaynakları yok. Amacımız buradaki açığı, uzun vadede tasarruf miktarını artırmak, bir yandan da katma değer oluşturan, mukayeseli olarak başka ülkelere göre üstünlük sağlayacak alanlara destek vermek. 7 alan tespit ettik, teşvik sistemimiz yayınlandı. Şimdi artık konfeksiyon usulü teşvik değil, ısmarlama, projesine göre teşvik sistemine geçiyoruz. Bakanlarımız, yapılacak yatırıma uygun özel teşvik verecek."

"Hepsini darmadağın ettik"
Türkiye'nin terör sorununa değinerek, 50 yılı aşkın süredir terörle mücadele edildiğini anlatan Başbakan Yıldırım, şöyle devam etti:

"Bir terörümüz vardı, şimdi iki terörümüz oldu. FETÖ de buna ilave oldu. Ama bölücü terör olsun, FETÖ olsun bunların hepsinin üstesinden geleceğiz. Bölücü terörde Türkiye Cumhuriyet tarihinde olmadığı kadar mücadelede başarılı gidiyoruz. 30-40 yıldır girilemeyen yuvalarına girdik, hepsini darmadağın ettik. Her gün terör örgütünün ileri gelenlerinden bir tanesini ele geçiriyoruz ve bunların verdiği ifadelerle de terörü inşallah çökerteceğiz."

65. Hükümet'in kurulduğu ilk gününde "Milletimiz rahat olsun bu terör belasını Türkiye'nin gündeminde alt sıraya düşüreceğiz" dediğini vurgulayan Yıldırım, "Şimdi sürekli terörün, darbelerin konuşulduğu, sürekli olayların konuşulduğu bir ülkeye yatırımcı nasıl kolay kolay karar versin, soruyorum. Durum böyle değil ama algı böyle, gerçeği kabul edelim." diye konuştu.

"10 yılda 160 milyar yatırım yapacağız."
Bölgede yaşayan Kürt vatandaşlarla bir sorunları olmadığını vurgulayan Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bölücü terör örgütünün Kürt sorunu diye bir sorunu yok. Sorun ne biliyor musunuz, oradaki vatandaşlarımızın bölücü terör örgütü gibi bir sorunu var, bizim amacımız da o sorunu ortadan kaldırmak. Bunda çok yol aldık. Şimdi artık orada ay yıldızlı bayrak dalgalanıyor, devletin otoritesi tam olarak sağlanıyor. Bundan sonrası tamir faslı, onarım faslıdır. Oraya başlattığımız yatırım ve destek hamlesiyle 10 yılda, 160 milyar yatırım yapacağız. Özel sektörle yapacağız, devletle yapacağız, beraber yapacağız. Biz sessiz ortak olacağız, sizler aktif ortak olacaksınız."

"AB'nin kafa karışıklığından bir an önce kurtulması gerekiyor"
Avrupa Parlamentosunun Türkiye'nin üyelik müzakereleri hakkında aldığı karar hakkında Başbakan Yıldırım şunları söyledi:

"AB hikayemiz TÜSİAD'dan daha önce, tarih daha eski. Dolayısıyla bir 'kara sevda'ya dönüşsün istemiyoruz. Şimdi AP bir karar aldı. Bu kararın hukuki bir sonucu yok, bir tavsiye kararı; 'Görüşmeler geçici olarak durdurulsun.' Biz açıklamamızı yaptık; 'Bunun bizim açımızdan önemi ve bir anlamı da yok.' Biz inanıyoruz ki her şeye rağmen, Avrupa'da hala Avrupa'nın geleceğini düşünen vizyon sahibi liderler mevcut. 15-16 Aralık'ta yapılacak liderler toplantısında bu anlamsız kararın dikkate alınmayacağını düşünüyoruz. AB'nin içinde bulunduğu kafa karışıklığından bir an önce kurtulması gerekiyor. Bir dost olarak söylüyoruz."

Başbakan Binali Yıldırım, 2017'den itibaren Gümrük Birliği Anlaşmasını tekrar gözden geçireceklerini ve güncelleme yapacaklarını bildirerek, "Çünkü o Gümrük Birliğinde de maalesef bize madik attılar. Mal ve hizmetler serbest dolaşacaktı, üstüne yattılar. Bunları biliyoruz. Bu millet bunları biliyor." dedi.

"Bizim de bir sabrımız var"
Başbakan Yıldırım, "Avrupa'nın bölgedeki tehditlere karşı en büyük teminatı Türkiye'dir. Eğer Türkiye, beş-altı yıldır bölgede yaşananları, burada yaşanan olumsuzlukları karşılamasaydı, bunları aynı şekilde Avrupa'ya yansıtsaydı, bugün Avrupa duman olmuştu. Ama bizim de bir sabrımız var. İlanihaye Avrupa'yı koruyacağız diye bir şey yok." dedi.
Editör: TE Bilisim