Türkiye 'de, zeytinyağı üretim rekoltesinin İspanya ve İtalya gibi ülkelerdeki gibi beklenenin altında kalması, fiyat artışlarını da beraberinde getirdi. Önemli zeytinyağı firmalarından Zeytin İskelesi Genel Müdürü Fatih Cenikli, yağın litre fiyatının 20 TL’ye kadar çıkabileceğini açıkladı. Çözüm yolunu da anlatan Cenikli, "Yüksek fiyat, zeytinyağı kullanmaya başlayan yeni tüceticiyi başka kullanımlara kaydırabilir. Bu durum da Türkiye’yi, hedeflediği dünya ikinciliğinden uzaklaştırabilir. Sorunun tek çözüm yolu, tüm dünyada olduğu gibi kamusal destek" dedi. Uzmanlar 20 TL'lik zeytinyağının markette tüketici boykotu tehlikesiyle karşı karşıya kalacağına dikkat çekmişti. İtalya’da yaşanan kuraklık zeytin üretimini de olumsuz yönde etkiledi. Önemli zeytinyağı üretecilerinden İspanya’da da, benzer sorunlarının yaşandığı belirtildi. Bu iki ülkedeki olumsuz gelişmelerin yanı sıra Türkiye’de de, rekoltenin şu anada kadar elde edilen bilgilere göre, beklenenin altında kalacağı açıklandı.

LİTRE FİYATI 20 TL’YE KADAR ÇIKABİLİR
Türkiye’nin önemli zeytinyağı firmalarından Zeytin İskelesi Genel Müdürü Fatih Cenikli yaşanan olumsuzlukları doğrulayıp, bugün 12- 15 lira araında değişen fiyatlarda önümüzdeki yıl önemli artışlar olacağını, yağın litre fiyatının 20 TL’ye kadar çıkabileceğini söyledi. Türkiye’de bazı çevrelerin 210 bin ton olarak açıkladığı rekoltenin çok altında kalacağını anlatan Cenikli şöyle konuştu:

"Ülkemizde rekolte tahmini 190 bin tondu. Hatta 210 bin ton olabileceği de söylendi. Ama bugüne kadar elde edilen bilgiler, bu rakama ulaşılamayacağını gösteriyor. Türkiye’de rekolte kaybı var. İspanya’da, İtalya’da rekolte kaybı var. Türkiye’de beklenenden az zeytinyağı üretilecek. Zeytinyağı üretici fiyatları yüzde 25 arttı. Üreticiye de hak vermek lazım. Ürünü elde ettiğinde o maliyetini karşılayacak fiyat beklentisine giriyor. Sanayide hammadde artıyor. Dolayısıyla raf fiyatı artıyor. İhracatçı rekabet edemiyor. İç piyasadaki fiyatlar artınca da tüketici pahalı tüketim yapıyor."

FİYAT ARTIŞI TÜKETİMİ AZALTABİLİR
Türkiye’deki zeytinyağı kullanımının kişi başı 5 litreye çıkartılmak istendiğini de ifade eden Fatih Cenikli şunları söyledi: "Türkiye’de son yıllarda az da olsa zeytinyağı fiyatlarında artış oluyor ama, bunun yanında zeytinyağı tüketimi de artıyordu. Bu sevindirici bir gelişme, bu neyi gösteriyor. İç piyasada bizim bilinçli bir zeytinyağı tüketicimiz var. 2 litre civarında olan yıllık tüketim 5 litreye çıksın diye hedefimiz var. Ancak yeni zeytinyağı kullanmaya başlayan tüketiciler, fiyat artışından dolayı diğer ürünlere kayabilir. Bu sektör açısından Türkiye, büyük değil ama önemli bir oyuncu olarak görülüyor. Çünkü hep üretimini satıyor. Şimdi orada da sıkıntı var. Rekolte düştüğü zaman bunun sonucunda ihracat zor yapılabilir. İç piyasada başka ürünlere kayma olabilir."

MERDİVEN ALTINI ÖZENDİRİR
Fiyat artışının merdiven altı tehlikeyi de beraberinde getireceğini anlatan Fatih Cenikli, "Fiyat artışından merdiven altı dediğimiz alan büyür. Çember orada genişler. Büyük ihracatçı, başka ülkelerden ihracat yapıyor. Bu kısa vadede kolay çözüm olabilir, ama uzun vadede bu ülkedeki üreticiye zarar verir. Türkiye’nin önünde zeytinyağı üretimi için dünya ikinciliği ibir gibi hedefi var. Bu hedefe ulaşmayı engeller" dedi.

TEK ŞART KAMUSAL DESTEK
Yaşanan bu sıkıntılardan kurtulmak için tek bir şart olduğunu savunan Cenikli sözlerini şöyle sürdürdü:"Tek çözüm var. Kamusal destek. Zeytine destek olunmalı. Dünyanın her yerinde tarım ürünleri destekleniyor. Ülkelerde sadece zeytin değil, her türlü tarım ürünü kamusal destekle ayakta kalıp büyüyor. Bizim bütün mevuzatımız AB standartlarına uygun ama üretici primlerinin, AB seviyesine çekilmesi şart. Zeytine prim verilirse, üretici hem zeytini üretecek, hem de primi alacak. Fiyat endişesine kapılmayacak. Hammadde bulabilecek. Raf fiyatları hep istikrarlı olacak. Dünyayla rekabet edebilecek hale gelecek. Kamusal destek gelmeli. Bunun yönetimi değişebilir. Ucuz akaryakıt bunlardan birisi. İhracatcıların da desteklerinin arttırılması ve çeşitlenmesi gerekir. Sunumu yaparsak Türkiye’de markalı ihracat büyümeye başlar. O büyürse ihracatı markalı yapmaya başlarsak, bu ülkede üretilen katma değer artar. O katma değerde bu ülkede kalır. Gelecekte gıda savaşlarının olacağı düşünülüyor. Tarımın her alanında kamusal desteklerinin artırılması zorunluluk."

radikal.com.tr