GAZİANTEP - Türkiye'nin Oscar için "Yabancı Dilde En İyi Film" kategorisinde aday adayı gösterdiği "Ayla" filminin yönetmeni Can Ulkay, savaştan en çok çocukların etkilendiğini belirterek "Bunun sonuçlarının dünyaya etkisini görebiliyoruz. Buna dikkati çekmek için filmlerin yapılması gerekiyor. Ayla da bu filmlerden birisidir. 60 yıl öncesine ait olsa da bugünü temsil ediyor." dedi.


Yönetmenliğini Ulkay'ın, senaristliğini ise Yiğit Güralp'in yaptığı, İsmail Hacıoğlu, Sinem Uslu, Duygu Yetiş, Kim Seol, Lee Kyung-jın ve Mustafa Uslu'nın oynadığı "Ayla" filmi, vizyona girdiği 27 Ekim'den itibaren tüm dikkatleri üzerinde topladı.


Türkiye'nin, Oscar'da "Yabancı Dilde En İyi Film" kategorisinde aday adayı film, 1950 yılında başlayan Kore Savaşı sırasında yaşanan gerçek bir hikayeden uyarlanarak hazırlandı.


Türkiye ve Güney Kore ortak yapımı film, savaş mağduru çocukların yaşadıklarına dikkati çekiyor.



"25 milyon savaş mağduru çocuk var"


Yönetmen Can Ulkay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, filmin hikayesinin çok eski olduğunu ancak bugünü de anlattığını belirtti.


Filmi çekmeye başladıklarında bugünkü olayların henüz yaşanmadığını ifade eden Ulkay, "Özellikle Kuzey Kore ile ABD arasında bugünkü gerilim yoktu. Buna denk geldi. Bunun Oscar'da bir faydası olabilir mi? Tabii ki olabilir, olmaz desem yalan olur. Filme çok fazla olumlu katkısı olacaktır." dedi.


Dünyanın en büyük sorunlarından birisinin savaş mağduru çocuklar olduğunu dile getiren Ulkay, şunları anlattı:


"Suriye başta olmak üzere tüm dünyada savaş mağduru çocuklar var. Tüm dünyada yaklaşık 25 milyon savaş mağduru çocuk var. 1950 yıllarında da varmış. 2017 yılında da var. Savaştan en çok etkilenen çocuklar. Bunun sonuçlarının dünyaya etkisini görebiliyoruz. Buna dikkati çekmek için filmlerin yapılması gerekiyor. Ayla da bu filmlerden birisidir. 60 yıl öncesine ait olsa da bugünü temsil ediyor. Değişen hiçbir şey yok. O dönem de de savaş mağduru çocuklar vardı, günümüzde de var. Film olarak iddiamız iyi. Dünyanın böyle filmlere ihtiyacı var. Politika olarak da bugünkü sürece uygun bir film oldu. Umarım güzel bir sonuç alırız."


Filmin sevgi ve aile bağları üzerine kurulduğunu vurgulayan Ulkay, şunları kaydetti:


"Bakın filme, gerçek hayata, sevgi kan bağı gerektirmiyor. Filmdeki en büyük mesajlarımızdan birisi budur. Filmimize konu olan Süleyman amcamız şu anda hasta yatıyor. Gerçek Ayla kendisini ziyaret etti. Bu sevgi, kan bağı olması gerekmiyor. Savaşta yetim kalmış bir çocuk, bambaşka bir ülkeden gelmiş bir asker. Yıllar boyunca devam eden bir sevgi. İşte gerçek sevgi budur."