İşleyeceğim Konu Sağlık Ve Uzun Yaşamanın Sırrı Olunca  Siz Okurlarımla Önemsediğim Bazı Hususları Paylaşmak İstedim..”


         Dünyanın göz diktiği   bu  coğrafyada yaşayan insanları en çok etkisi altına alan ve yıpratan hastalıktır, ruhsal ve sinirsel rahatsızlıklar!...Psikiyatrik ve  nörolojik  hastalıkların  yoğunlukla görüldüğü toplumlarda  diğer hastalıklara yakalanma riskinin de yüksek olduğu,  tıp literatüründe kabul edilen bir  gerçektir.   


         O nedenle yaşamım boyunca kendimi dinlemekle kalmayıp  aynı zamanda hastalığını kabul eden  duyarlı bir birey olarak bu günleri görme imkanı buldum.


                                                               ***         


          Bana Göre Uzun Yaşamanın  Sırları:


Hastalığını Kabul Etmektir.  Kötü Alışkanlıklardan Arınmaktır. Hastalığın Safahatı Konusunda  Doktorunu Aydınlatmak,   Önerilerini Not Alarak  Yerine Getirmektir. 


                                                                 ***      


         Ülkemin insanı her sabah   terörle uyanıyor, psikolojik harple dolduruşa geliyor, birde buna    sınırlarımızın dışına taşan  sıcak savaş eklenince  stres ve sinirsel yıkıma  yol açan kapılar ardına kadar açılıyor!...


         Her geçen gün savaşla yatıp kalkan,  şehit cenazelerinin günbegün artarak  kaldırıldığı  bir ülkenin,  yatağa başını koyduğunda  hayal ettiği  pembe rüyayı görme ihtimali olur mu?!..


         Birde buna , ülkemde  zor   yaşam ve çalışma şartlarını ilave ederseniz  anılan hastalıklara yakalanma ihtimali çok yüksek oluyor!.... 


         


         Sonuç  olarak; özellikle ruhsal,  sinirsel rahatsızlıkların  yoğunluk kazandığı ülkemde  “sicilim  bozulur” düşüncesiyle doktora  gitmekten imtina edenlerin miktarı hayli kabarıktır!..


,


        Sevgili okurlar doktora gitmeliyiz, ancak gitmeden önce de.  üzerimize düşen bazı görevler vardır!..       


       Doktorun teşhis ve tedavisini  kısa zamanda ve isabetle  yapabilmesi için  hastalığın safahatını,  sorulacak soruları önceden bir tarafa not etmemiz  gerekiyor.


       Sağlığımıza biran evvel kavuşmak istiyorsak, bilinen sorunlar nedeniyle! Ağzını bıçak açmayan doktorların  inisiyatifine  bırakacak lüksümüz yoktur!..


       Zira sağlık sorunlarının her geçen gün kartopu gibi büyüdüğü  ülkemde, imkanlar kifayetsiz kalmaktadır. Bu nedenledir ki,  doktorlarımızın  sağlığı bozuk hastalara ayıracak  pek vakti olmuyor!..                                                                  


                                                                        ***


         Ne alaka şimdi, durup dururken sağlık konusunda önerilerde bulunmak dediğinizi  duyuyorum.      


        Beni tanıyanlar bilir. Babamızı kaybettiğimizde en büyüğümüz 10 yaşında,  dört erkek  kardeş  babasız yaşama   merhaba demiştik!. 


        Başka ne için yaşanır ki!?  Babasızlığın   ne demek olduğunu  anlatmak, öyle birkaç  satırla geçiştirilemez, tabii ki!..


       


        Yaşama sarılma maksadıma gelince; beş yaşından beri   baba nedir bilmeyen biri  olarak  bu coğrafyada torunlarımın biraz olsun mürüvvetini görmek,  evlatlarıma, ihtiyaç duydukları sürede  maddi/ manevi destek  olmaktır, tek dileğim.      


                                                            ***


       Gelelim sadede!..


       Yaşamın   ağırlığı ve zorluğu  nedeniyle  uzun bir süredir ruhsal ve sinirsel tedavi görmekteyim, belki biliyorsunuz?!,


      .Her gün spor yapıyorum. Tansiyon ve kilo sorunum yok!.. Bir tek kolesterol yüksekliği  var. Canan Karatay  tezini dikkate aldığımda verilen kolesterol   ilaçlarını sonlandırıyor, diğer tezi savunanlara  yöneldiğimde ise tekrar ilaç kullanmaya başlıyorum. Kör topal   bu günlere geldim.


       Kendini dinleyen bir hasta olduğumu  yukarıda açıklamıştım.  Bu böyle gitmez dedim ve  kalp  Anjiyo grafiği çektirdim. 


       Kalp  cephesinde  hiçte sarfınazar edilmeyecek tehlikeli bulgular  saptandı.   


       Kısmetse 15 Kasım 2017 tarihinde 9 Eylül Üniversite Hastanesinde  kalp anjiyosu olacağım. Her ne kadar önemsenmemesi gereken ufak bir operasyon olduğu söylense de sevdiklerime duyurmak istedim.


       Sizlere sağlıklı,  mutlu yaşamlar dilerken,  savaşsız  günleri göreceğimiz bir Türkiye’de uyanmayı gönülden istiyorum. F.Moray