Bir otelde 3 Mayıs Cuma günü "Görüntüleme Oturumu" ile başlayan ve 3 gün süren kongre, yerli ve yabancı 265 akademisyenin katılım ile yapıldı.

Hipertansiyon, lipit ve ateroskleroz, girişimsel kardiyoloji, kalp yetmezliği, aritmi ve kapak hastalıklarını içeren kardiyovasküler hastalıkların tümünün değerlendirildiği kongrede Avrupa Hipertansiyon Derneği (ESH) ve Ulusal Kardiyovasküler Hastalıklar Derneği (UKHD) ortaklığında uluslararası hipertansiyon kursu da düzenlendi.

Ulusal Kardiyovasküler Hastalıklar Derneği Başkanı Prof. Dr. İstemihan Tengiz, yaptığı açıklamada, meslektaşlarıyla kongrelerde bir araya gelmenin çok önemli olduğunu belirterek, "Diğer ülkelerden meslektaşlarımız kendi tecrübelerini burada paylaşım imkanı buluyor. Bu da bilgi dağarcığımızın gelişimini sağlıyor. Hipertansiyona veya diğer kardiyovasküler hastalıklarla ilgili konulara daha güncel şekilde yaklaşmamıza, hastayı daha multidisiplinler şekilde değerlendirmemize olanak sağlıyor." dedi.

Tengiz, hipertansiyonun dünya genelinde arttığına dikkati çekerek şöyle konuştu:

"Her üç yetişkinden biri hipertansif. Aynı zamanda toplumdaki farkındalık, tedavi alma oranları ve gerçek kontrol sağlama oranları da oldukça düşük. Bu bakımdan herkesin aslında hipertansif olabileceğini ya da fıtratımızda yaşlanmayla birlikte var olduğu gerçeğinin bilinmesi gerekiyor. Bu şekilde bilinçli olarak hastayı ve toplumu da hipertansiyon tedavisine katabilirsek o zaman hekimler olarak çok daha iyi yol alabileceğiz."

"İzmir'deki kongre bir fırsat"

Avrupa Hipertansiyon Derneği Başkanı Guido Grassi, ESH'nin 30 yılı aşkın geçmişi olduğunu dile getirerek, topluluğun ana misyonunun eğitim programı alanında sertifika sağlamak ve artan hipertansiyona karşı aktiviteler düzenlemek olduğunu aktardı. Bu konuda geçen yıl Avrupa'da kılavuzlar hazırlandığını kaydeden Grassi, bir ay içinde Berlin'de yeni kılavuzların açıklanacağını, tüm bu yayınların yüksek tansiyonla mücadele edebilmek ve hipertansif hastaların hasta yolculuğunu iyileştirmek için kullanılacağını söyledi.

Grassi, İzmir'deki kongrenin araştırmacılar için büyük bir fırsat olduğunu sözlerine ekledi.

Hipertansiyonun günlük hayattaki olumsuz etkileri birçok alanda görülebiliyor Hipertansiyonun günlük hayattaki olumsuz etkileri birçok alanda görülebiliyor

"Türkiye'de her 3 kişiden 1'i hipertansiyon hastası"

Sanofi Türkiye Temel Ürünler İş Birim Direktörü Berk Tümen de 90 ülkede 91 bin çalışanlarıyla insanların sağlıklı yolculuklarında yanlarında olmaya çalıştıklarını ifade etti.

Dünyada her yıl hipertansiyona bağlı olarak yaklaşık 9 milyon 400 bin kişinin hayatını kaybettiğine işaret eden Tümen, şöyle konuştu:

"Türkiye'ye baktığımız zaman her üç kişiden bir tanesi, yani nüfusun yaklaşık yüzde 32'si, hipertansiyon hastalığıyla mücadele ediyor. Bizim bugün burada olmamızın sebebi Ulusal Kardiyovasküler Hastalıklar Derneğiyle birlikte hipertansiyonun toplumumuza olan etkilerini mümkün mertebe azaltabilmek ve bu alana bilimsel katkımızı sunmak. Biz bu kongrenin yaklaşık 5 yıldır sponsoru olmaktan çok büyük gurur duyuyoruz ve Türkiye genelinde kardiyovasküler hastalıkların etkilerini azaltmak anlamında çabamızı sürdürüyoruz. Sanofi'de genel ilaçlar, özellikli tedaviler, aşılar ve tüketici sağlığı ürünlerimizle beraber yaklaşık 220 ürünümüzle faaliyet gösteriyoruz. Ve tedavilerimizin yanı sıra uzmanlık alanlarımızda hasta ihtiyaçlarına çözüm bulmayı hedefleyen, katma değer yaratacak bilimsel proje ve çalışmaları destekliyoruz."

Kaynak: AA