Haber: Damla Oya Erman
Yapımı devam eden bu proje, geçtiğimiz ay hattın 15. bölümünde başarılı bir test sürüşü gerçekleştirerek önemli bir aşamaya ulaştı.
Sanat nouveau girişleri, labirent gibi tünelleri ve dünyanın en ünlü caddelerinin altından geçen trenleri ile Paris Metro ağı, filmlere, romanlara ve şiirlere ilham veren bir ulaşım ağı olma özelliğini taşıyor. Ancak 1900'lerde inşa edilen ve şu anda neredeyse dört milyon yolcu taşıyan bu sistem, modern iş yoğunluğu talepleriyle başa çıkmakta zorlanıyor.
Özellikle şehrin daha az şık dış banliyölerinde yaşayanlar için, şehirdeki her seyahati merkezi bölgelerden geçmeden planlamak zorlu bir görev haline geldi. Grand Paris Express projesi, şehrin merkezinden geçmeden banliyö kasabalarını birbirine bağlayacak dört yeni hat ve 68 istasyon ekleyerek bu soruna çözüm getiriyor.
Bu muazzam çaba, 2016 yılında başlayan hat inşasıyla Avrupa'nın en büyük sivil altyapı projesi olarak öne çıkıyor. İnşaat, beklenenin ötesinde gecikmelerle karşılaşsa da, geçtiğimiz ay Grand Paris Express için üretilen ilk trenin başarılı bir test sürüşüyle Parislileri heyecanlandırdı.
Alstom tarafından üretilen 108 metre uzunluğundaki bu tren, sürücüsüz olacak ve tamamen otomatik bir ulaşım ağı sağlayacak. Bu, sürücü işe alımı ve eğitimi gerektirmeyecek, aynı zamanda grevlerden kaynaklanan aksaklıklara karşı daha dirençli olacak.
Fransa Ulaştırma Bakanı Clément Beaune, trenin başarılı test sürüşü sırasında yaptığı açıklamada, "İnsanların hayatlarını değiştirmek için hareket tarzlarını değiştirmeliyiz" dedi. Grand Paris Express'in, banliyöden banliyöye taşımanın süresini azaltması ve Greater Paris bölgesinde araç kullanımını düşürmesi bekleniyor.
Paris Metro ağı, dünyanın ilk metro sistemlerinden biriydi ve 1900'de ilk hattın açılmasıyla başladı. Yıllar içinde hızla genişleyen sistem, Grand Paris Express projesi ile 800 kilometreye kadar uzanan bir ağa dönüşecek. Bu proje, mevcut 11 ve 14 numaralı hatlara ek olarak dört yeni hat - 15, 16, 17 ve 18 - tanıtacak.
Yeni hatlar, çoğunlukla yoğun nüfuslu Paris şehrinden geçmeden banliyö kasabalarını birbirine bağlayacak. Bu, Paris'in metro haritasına dış halkalar ekleyerek şehrin ulaşım altyapısında devrim niteliğinde bir değişiklik anlamına geliyor.
Yerel bir gazeteci olan Lauren Bain, özellikle Versay şehrinde yaşayan ve Paris'e işe gidip gelen biri olarak, yeni hatların gelmesini sabırsızlıkla bekliyor. Bain, "Versay'da yaşamaktan hoşlanıyorum ama bazen gerçekten fazla olabiliyor" diyor. Versay'dan Saint Aubin kasabasındaki kiliseye gitmek, 20 dakikalık bir sürüş yerine şu anda iki saati buluyor. Yeni Grand Paris Express 18. hattı açıldığında, Versay'ı doğrudan Saint Aubin'e ve aynı zamanda Paris Orly Havalimanı'na bağlayarak seyahat sürelerini önemli ölçüde azaltacak.
Mohamed Mezghani, Brüksel merkezli Uluslararası Toplu Taşıma Birliği Genel Sekreteri, Grand Paris Express'in Paris'i, çevresel etkiyi banliyö bağlantısı aracılığıyla azaltma çabalarında öncü bir konuma getireceğini söylüyor. Mezghani'ye göre, "Grand Paris Express, dairevi hatlarıyla banliyöden banliyöye hareketi teşvik ediyor. Büyük şehirlerde insanlar arabaların bir çözüm olmadığını, sıkışıklığın sürekli kötüleştiğini ve daha fazla yol yapmanın yalnızca daha fazla trafiği çekeceğini fark ediyorlar. Bu nedenle, güncellenmiş bir toplu taşıma ağına ihtiyaç duyuyoruz."
Yeni hatlar aynı zamanda Paris'in iki ana uluslararası havaalanına bağlanacak, böylece şehirde yaşayanlar ve ziyaretçiler için daha hızlı ve etkili bir ulaşım imkanı sağlayacak.
Birçok Parisli için ve 2024 Olimpiyat Oyunları'na katılacak ziyaretçiler için merak konusu olan bir diğer önemli soru ise yeni ağın zamanında tam olarak faaliyete geçip geçmeyeceği. Başlangıçta bu proje, 2024 Olimpiyatları'na yetiştirilmek üzere planlanmıştı ancak çeşitli gecikmeler ve pandeminin etkileri nedeniyle bu süreç uzadı. Şu an için 2025'in sonlarına doğru tamamen hizmete girmesi planlanan Grand Paris Express, Paris'in ulaşım altyapısına önemli bir katkı sağlaması bekleniyor.
Paris Metro ağının bu devasa güncellemesi, Fransız başkentini daha erişilebilir hale getirerek şehir içi ulaşımı kolaylaştıracak gibi görünüyor. Grand Paris Express'in tam kapasiteye ulaşmasıyla birlikte, Parisliler ve ziyaretçiler, şehrin güzelliklerini daha etkili ve hızlı bir şekilde keşfetme şansına sahip olacaklar.
