YAĞMUR TANYILDIZ'ın röportajı için tıklayınız...

Hoş geldiniz… İlk kitabınız “İdris’in Kulakları” ile “yazar” olarak anılmaya başladınız. Aynı zamanda müzisyensiniz. Son olarak da “Se Rah” okurlarınızla buluştu. Bir de sizden dinleyelim isterim bu yolculuğu…

Merhaba.  Çocukluğumdan beri yalnızca iyi bir gitarist olup müzik yapmanın hayalini kurup bir zaman sonra da bunu gerçekleştirdikten sonra ortaya çıktı aslında yazar da olduğum. Olduğum diyorum çünkü yazarlığa olan tutkumu ve isteğimi ilk bestemin sözlerini yazarken fark ettim. Her şey aniden oldu. Sanki yıllardır o kalemi elime almayı bekliyormuşum.  Kudurmuş gibi yazdığımı hatırlıyorum o ilk şarkının sözlerini. Hatta sırf yazmak için besteler yaptım ilk zamanlar. Sonra da baktım bu iş böyle olmayacak, müzikten bağımsız bir şekilde yazmam gerektiğini anladım ve şiirlerle devam ettim. Bir zaman sonra onlar da kesmeyince başladı romanlarımın yolculuğu. Şarkı sözlerimden, tiyatro oyunlarım ve şiirlerimden sonra İdris’in Kulakları ve en nihayetinde yazarlığımın ustalık eseri diyebileceğim SE RAH doğdu.

Şarkı sözlerinizde ve ilk kitabınız İdris’in Kulakları’nda genel olarak bir tema var mı ? Neler anlatıyorsunuz insanlara ?

Aslında sözlerim kesinlikle bir nutuk değil. Kimseye bir şey öğretme ya da yol gösterme haddini görmüyorum kendimde.  Herkes anlaması gerekeni yaşadıklarıyla anlamalıdır diye düşünüyorum. Benim yazdıklarımsa sadece hayata bakış açımla ilgili. Dinleyen ya da okuyan varsa da onlara sadece zaman ve mekan kavramı olmadan, yaşama ve olaylara en tepeden bakan bir adamın nacizane tavsiyeleri olarak tanımlayabilrim. Birçok şeyden bahsetmeye çalışıyorum. Tarihten, felsefeden, mitolojiden, hayattan ve en önemlisi kendimden. Ama anlattıklarımla kesinlikle kişi ya da kişileri değil, olayların gerçekliğini ya da kurgusallığını değil okuyanların sadece kendilerini bulup bulamadıklarıyla ilgilenmelerini tavsiye ediyorum.

“Se Rah” neler anlatıyor peki? Okurlarınızı neler bekliyor bu kitapta?

İşte Se Rah burada tüm yazdıklarımdan ayrılıyor diyebilirim. Çünkü burada başlı başına bir hikaye var ve inanın ben bile bu hikayenin sadece bir dinleyicisi oldum.  Kitaba başlamadan önce yalnızca karakterleri ve olayı genel olarak kurgulamıştım ama işler hiç de planladığım gibi gitmedi. Her hikayenin sonunda ben de şaşırdım konunun geldiği noktayı görünce.  Sekizyüzlü yılların Endülüs’ünde başlayıp dünyanın neredeyse öbür ucuna kadar gidip geri dönülen bir yolculuğun hikayesi var Se Rah’da. Üç seyyahın geldiği geçmişlerin bugünlerine nasıl etki yarattığını anlatıyor. Gittikleri yerlerde onları bekleyen birbirinden ilginç hikayeler bekliyor okurları.

I M G 20240423 213914 962

“Se Rah” ne demek?

Se Rah, Farsça'da üç yol anlamına geliyor. Fars kültürü ve edebiyatına hayran bir yazar olarak Se Rah’da da yer yer örnekler mevcut bu kültürden. İsmine ilham vermesi de bu yüzden.

Sizin başucu kitaplarınız var mıdır? Ya da örnek aldığınız yazarlar?

Yabancı yazarlardan Nietzsche’den çok etkileniyorum. Özellikle Böyle Buyurdu Zerdüşt, benim baş ucu kitabım olmaktan da öte hayattaki rehberimdir diyebilirim. Başka da özellikle okuduğum yabancı bir yazar yok. Türk yazarları çok daha başarılı buluyorum.  Örneğin bir Hakan Günday Kinyas ve Kayra’sı ile, Oğuz Atay Tutunamayanları ile dünya üzerinde başka bir örneğine izin vermemiştir bana göre ve benim başyapıtlarım olmuşlardır. Örnek alma konusunda ise tamamen kendi tarzımı yaratmaya çalışıyorum.

Screenshot 20240423 223249

Bundan sonraki projeleriniz neler? Şimdiden ipucu verir misiniz?

Müzik grubum Hanok ile önümüzde yoğun bir dönem var. Konserlerimiz ve yeni albüm çalışmalarıyla dolu bir dönem olacak. Aynı zamanda tiyatro ile de ilgileniyorum ve Haziran ayında bir oyunumuz olacak, ekibimle birlikte buna hazırlanıyorum. Kitaplarıma ise tam olarak emin olmamakla birlikte sanırım Se Rah’ın devamıyla ilerleyeceğim ama bu sadece şu anki düşüncem, bambaşka bir konuyla da yeniden karşınıza çıkabilriim.

Kitabınız tekrar hayırlı olsun. Okuru bol olsun. Son olarak neler söylemek istersiniz?

Teşekkür ederim. Umarım okurlarla kendi dünyamın içinde ortak bir noktada buluşuruz. Manevi dostlarım olarak görüyorum ben her bir okurumu. Onlar Se Rah’ı okurken birlikte seyyahların peşlerine takılıp güzel bir yolculuğa çıkalım istiyorum. Güvenli bölgelerimizden çıkıp yeni yerler görüp, yeni hikayeler dinleyelim. Korkup kaçamadığımız yerlerden en azından bu kitapla gidelim istiyorum. Sevgiler...