Atatürk’ün Katilleri ve O Doktor

Kitap Mustafa Kemal Atatürk’ün hastalığı süresince yaşanılanları ve bu süreçte etrafındaki Türk ve yabancı doktorları, tedavisinde kullanılmak üzere yurt dışından kutu kutu sipariş geçilen ilaçları, paşamızın o süreçte bizzat kendi yaşadıklarını ele alırken; bir diğer yandan da dönemin ülkeler arası birçok siyasi ve diplomatik ilişkilerini inceliyor. Ayrıca bazı devlet büyüklerinin gizemli ölümlerini okurken, bu ölümlerin arkasındaki Hitler ve doktoru Hans Eppinger gerçeğine de tanık olacaksınız. Dolayısı ile kitapta İkinci Dünya Savaşı’nın tetikçisi Hitler’in ve Hitlerin şüpheli doktoru Eppinger’in de hayatından önemli kesitler bulacaksınız. Kitapta üzerinde durulması gereken ve sorgulanması gereken ana karakterlerden biri de zaten Hans Eppinger’in kendisi.

Yine 1932 yılında Atatürk’e yapılan masonluk teklifi, çok tartışılan Rothschild ailesi ve Filistin topraklarının en önemli yerlerinin Yahudilerin eline geçmesindeki rolleri, Hitler’in ilerleyişi için Türkiye’nin coğrafi önemi ve Mustafa Kemal ile sıcak ve olumlu temas kurmak istemesi, ancak Mustafa Kemal Atatürk’ün, Hitler’e tokat niteliğinde verdiği cevap da kitabın önemli siyasi ve diplomatik olaylarındandır.

Avusturya lideri Dolfuss’un makamında Nazi askerlerince katledilmesi, Mustafa Kemal Atatürk hayranı Yugoslavya Kralı Aleksander’ın suikasta uğrayarak can vermesi, Polonya lideri Pilsudski’nin Hitler’e karşı koyması sonucunda gizemli ölümü, Romanya Kraliçesi Marie’nin ölümü ve ardındaki Doktor Eppinger, Yunan lider Metaksas’ın gizemli ölümü ve başucundaki Doktor Eppinger, Bulgar Kralı Boris’in ölümü ve yine yanındaki Doktor Eppinger, işte tüm bunlar da kitabın merak uyandıran gizemli konuları.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e hastalık teşhisi konduktan sonra, karaciğeri ile ilgili en ufak bir iyileşmenin olmayışı, paşanın her geçen gün daha da kötüye gidişi, verilen ilaçların hiçbir etki göstermemesi hatta aksine bazı ilaçların paşayı daha da kötü yapması kanıtları ile okuduğumuz önemli sayfalar olacak. Gerçeklerle yüzleşirken hem hüzne boğulacaksınız hem de okurken yaşanılanlara sinir olacaksınız. Hitler’in doktoru Eppinger tedavi sürecini üstlendikten sonra yurt dışından verilen kutu kutu ilaç siparişleri, paşaya bu süreçte verilen ve uyması istenilen yemek listesi; tüm bunlar neden hiçbir işe yaramadı?

Neden Eppinger, Mustafa Kemal Atatürk’ün hastalığı ile ilgilenmeye başladıktan sonra paşa günden güne eridi? En önemlileri ise neden bu hastalığın çözümü için Eppinger davet edildi ve de Eppinger’i Mustafa Kemal Atatürk’ün hastalığı ile ilgilenmesi için kim çağırdı? Mustafa Kemal Atatürk öldükten sonra Dr. Neşet Ömer ve İsmet İnönü’nün konuşmalarının sonlarında İnönü niçin Neşet Ömer’e “Atatürk’ün hatıratını katiyen yazma.” demişti ve Neşet Ömer ne sebeple “Hiç niyetim yok.” diyerek cevap vermişti?

Benim bu açıkladıklarım ve kaleme aldıklarım bu muhteşem kitabın içinden sadece birkaç kum tanesi, denizi keşfetmek isteyenler kesinlikle kum tanelerinden yola çıkarak bu kitabı okumalıdırlar. Kitabın her bir sayfası altını çizeceğiniz ve bilgi alacağınız çok kıymetli satırlar ve belgeler içeriyor. Döneme ait ilk kez göreceğiniz resimler bulacaksınız.

Her kaynakta aynı yazan bilgileri olduğu gibi kabul etmek istemiyorsanız, Atatürk’ün hastalığına uzanan dönemin önemli ayrıntılarını öğrenmek istiyorsanız, özellikle paşanın hastalığının ilerleyerek devam ettiği son yılını merak ediyorsanız, masallar şeklinde yazılanları değil de sır perdesini aralayacak gelişmeleri okumak istiyorsanız, o dönem dünyadaki diğer devletlerin başındaki insanların kritik ve ani ölümlerini ve altında yatan sebepleri keşfetmek istiyorsanız, yine o dönemin en önemli politik ve diplomatik gelişmelerini detayları ile öğrenmek istiyorsanız, kesinlikle tavsiyemdir. Ortaya konulanların belgelerle desteklenmesi ve olayların kronolojik olarak ele alınması ise hem anlaşılabilirliği açısından hem de olayların takibi açısından çok öğretici olmuş ve okuyucuya çok verimli bir okuma sunuyor. Kaleminize, yüreğinize sağlık kıymetli Yaşar Gürsoy.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm sebebi, üzerinden seneler geçmiş olsa da sır perdesini korurken, bununla ilgili kimisi siroz kaynaklı “eceliyle” diyor, kimisi “Masonlar” diyor, kimisi de bu kitapta aydınlandığımız bazı doktorlar sayesinde “zehirlenme” diyor. Daha çok araştırmak ve bir kanıya varmak da karar sizlerin; önemli olan çoğu kitapta yer alan artık okumaya alıştığımız bilgilere körü körüne inanmayıp, bu kitap gibi bazı belgeler ve bilgilerle derlenerek önümüze konulan ve sır perdesini aralayan çalışmaları da inceleyip okumak ve daha çok merak etmek, daha çok sorgulamak, daha çok araştırmaktır.

Şimdi hem bu kitaptan yani kıymetli Yaşar Gürsoy’dan öğrendiklerimle ve bazı yaptığım araştırmalar sonucunda Rothschild ailesine ve Hitler’in doktoru Eppinger’e değinmek istiyorum.

Rothschild Ailesi

Bu ailenin dördüncü baronu olan Jacob, Filistin’de Siyonist bir devlet kurulmasının ailesi tarafından gerçekleştiğini 2017 yılında verdiği bir röportajda kendisi dile getirmiştir. Hatta bu plana ulaşmanın 3000 yıl sürdüğünü söylemiştir. Peki nasıl mı kurdular? Osmanlı Devleti gerilerken, bu ailenin hedefinde Ortadoğu vardı. Bir kolları Irak’taydı çünkü orada petrol yatakları vardı. Diğer kolları ise Filistin’deydi çünkü amaçları Siyonizm’i siyasal ağırlık merkezi yapmaktı. Filistin toprakları Osmanlı’dan ayrılınca, Rothschild’ler İngiliz hükümetine baskı yaparak, Balfour Deklarasyonu’nu yayımlatacak ve Filistin topraklarının satın alınması için 2 milyon sterlinlik bir fon oluşturacaktı. Sonucunda Filistin topraklarının en verimli yerleri Yahudilerin eline geçmiş oluyordu. Yine bu aile 18. yüzyılda dönemin en büyük bankacılık hanedanı olur. Tekstil, altın sikke, antika ticareti, değerli metal kaçakçılığı gibi işlere girerler. Tekstil sektöründe hem üretim hem de hammadde, boya gibi üretim kaynakları işine de girince kazançlarını iyice katlarlar. Waterloo Savaşı’nda Wellington Dükü’ne Napolyon’a karşı para verirler, yani savaşları da kâr etmek için kullanıyorlardı. İlk başarılı Forex tüccarı oldular. 1840’larda demir yolu işine, metalurji ve madencilik sektörüne de el attılar.

Hans Eppinger

Viyana’da kütüphaneden kitaplardan ve çeşitli dergilerden sayfalar kesen, hocası anatomist Wenckebach’ın laboratuvarından safrakeseleri çalan, hastalara tüküren, cesetler üzerinde izinsiz ve uygunsuz araştırmalar yapan, polis kontrolünde hasta kimlik kartı gösteren, kızı ölünce otopsisini evinde kendi elleriyle yapan, Dachau toplama kampındaki ölümcül tuzlu su deneyi ve çeşitli diğer uygunsuz deneyleri yapan, uzmanlık alanı iç hastalıkları ve özellikle de karaciğer rahatsızlıkları olan Hitler sempatizanı bir doktordu. Bu doktor Mustafa Kemal Atatürk’ün son yılında hastalığıyla birebir ilgilenir, uygulanacak ilaç tedavisi ve bunun gibi yöntemlerin kararını verir ve de tüm sürecin takipçisi olur.

Çok okuyun, kitapla ve sevgiyle kalın…