Babalar evvela bilsinler ki bu güzel adlandırmayı çocuklara borçlar. Kelime, çocuk dilinden ses taklidi ile oluşmuştur ki, böyle örnekler dilimizde

Babalar evvela bilsinler ki bu güzel adlandırmayı çocuklara borçlar. Kelime, çocuk dilinden ses taklidi ile oluşmuştur ki, böyle örnekler dilimizde mevcuttur: Dede ve nene gibi…
Kelime okkalı olunca birçok anlam ve deyim oluşturması da kaçınılmaz olmuştur tabii. Misalli Büyük Türkçe Sözlük’te kelimenin tam on anlamı verilir ki, yasadışı ve gizli işler yapan çete başı şeklinde tek olumsuz anlamı vardır ve Türk filmlerinde bu meal ziyadesiyle işlenmiştir.
Uzun bir yazıyla anlatılacak halleri bir deyimle ve bütün çıplaklığıyla ifade etmek takdire şayan hakikaten. Baba konulu şu deyimleri bir oku da bana hak ver hak yemez okurum:
• Baba adam: İyi kalpli, olgun, ağırbaşlı ve güvenilir erkek.
• Baba değil tırabzan babası: Çocuklarına karşı görevini yapmayan babalar için söylenir.
• Baba Dostu: Güvenilir, vefalı aile dostu.
• Baba evi: Çocukluğun geçtiği baba ocağı.
• Baba himmet, oğlum hizmet: Babanın görevi, evladına kol kanat gerip onu korumaksa oğulun görevi de hizmet etmek, gayret göstermektir.
• Babaları tutmak: Çok öfkelenmek.
• Babasına rahmet okutmak: Kötü olan babasını dahi aratacak davranışlarda bulunmak.
Daha başka deyimler olsa da bu kadarı kafi deyip biraz da kelimenin derinine inelim.
Şimdi kimdir baba, diye bir soru sorsam verecek birçok cevabın olduğunu biliyorum baba okurum.
En başta kucaktır baba, sığınak ve bir korunak… Sonra dayanaktır; hani köy evlerinde damı ayakta tutan ortada kocaman bir mertek olur ya, onun gibi sağlam ve güçlü ve her daim dimdik ayakta kalandır. Gene sonra yeri geldiğinde hiddet, biraz şiddet en fazla rüzgar olan anaya göre bir fırtına hatta kasırgadır baba; çiğ süt emmiş, yoldan çıkmaya namzet evladı yordamınca doğru yola sokan bir eldir. Hasta olsa, kör sağır dahi olsa hadi sakatın da sakatı, yürüyemeyecek, konuşamayacak kadar düşmüş de olsa varlığı yine de hissedilen, kızgın güneşin altında yabanda kurumuş da olsa gölgesi olan bir ağaç gibidir; hakkını yemeyelim, o kadar çok şeydir ki, en nihayetinde bir artist, bir kahramandır baba.
Evet, bir kahraman… Kahraman deyince bir anım geldi aklıma: Kaç sene evveldi kim bilir, lise çağlarındaydım sanırım. Bir arkadaşın evine gitmiştim; pardon, arkadaşımın babasının evine gitmiştim. Odasında tanınmış film artistlerinin, filan şarkıcıların resimleri asılıydı. Pek garip bulmuştum doğrusu. Babası dururken bir insan neden başkalarının resimlerini asardı ki duvarlara? Şimdi bir yol sorayım: Okur, senin evinin sıvalı yahut sıvasız duvarlarında var ise şayet kimin fotoğrafları asılı acaba? Ana babanın resimleri değil mi yoksa? Niye? Hayatının en büyük kahramanları bu kadarcık ayrıcalığı fazlasıyla hak ediyorlar, inan.
Günü geçmiş de olsa vefakar, cefakar babalarımızın gününü kutluyorum. Bir milleti millet yapan bir kaide dil ise; ikincisi şüphesiz kültürdür. Babalarımızın kıymetini bilelim, yeni nesil bahanesi ve kültür taklitçiliğinden kaçınıp ana babalarımızı el üstünde tutalım. Ne mi olur yoksa? Ne olacağını bilmiyorsan gerçekten de zavallısın okur: Ölür. Bir kere ölür ki, o ölümle sen kaç yaşında olursan ol yüklemi olmayan bir cümleye dönersin, hep eksik kalan; uykusunu alamamış bir çocuk gibi huzursuz ve rüyasının en güzel yerinde uyandırılmış kadar bedbaht, kervankırana aldanmış bir kervan kadar biçare kalır ve hayatın tüm yükünü omuzlarına almaya mecbur olursun. Hâlâ ne olur deme ol sebepten. Madem babalar birer kahramandır hem de başrolde, kahramanlar ölünce maalesef film de biter. Son!
Son bahiste Babalar Günü’nün nasıl ortaya çıktığına bakalım bir de: Tıpkı Anneler Günü gibi bu gün de Amerikan menşeli. Amerikan İç Savaşı gazisinin kızı olan Sonora Smart Dodd, Anneler Günü gibi babaların da bir günü olması gerektiğini düşünmüş. Dodd'un babası, annelerinin yokluğunda altı çocuğunu tek başına büyütmüş ki, babasının doğum günü olan 5 Haziran'ın Babalar Günü ilan edilmesi için çalışmalara başlamış ama bu çalışmalar o tarihe yetişemeyerek kutlamalar haziran ayının üçüncü pazarına ertelenmiş. (Kaynak: Yandex) Meselenin özü budur.
Haftanın kitabı: İvan Sergeyeviç Turgenyev’den ‘’Babalar ve Oğullar’’Ölü de diri de olsa babaların unutulmaması dileklerimle…