Beyin Göçü mü?

Diye bir soruyla karşılaşırsak verilecek cevap kişinin ilgi alanına göre değişebilir. Bir röportajda bu soruya verilen cevap çok ilginçti. Beyin gö


Günümüzde insanlara tanınan fırsatlar maalesef yeteri bir seviyeye gelmemiştir. İnsanın kendini rahat hissedeceği, almış olduğu eğitimi daha ileriye taşıyacağı ortamlar olmadığı zaman ona daha iyi şartları verecek kişi yada kurumları araması çok doğaldır. Bu da kişinin kendi ülkesinden dışarıya çıkıp diğer ülkelere gidip orada eğitimine devam etmesi ve bilimsel çalışmalarına orada devam etmesi anlamına gelmektedir.
Beyin göçü; iyi eğitim görmüş, kalifiye, nitelikli, seçkin, uzman ve yetenekli işgücünün yetiştiği az gelişmiş/ gelişmekte olan bir ülkeden gelişmiş bir ülkeye en verimli olduğu dönemde çalışmak/araştırma yapmak için akışı/göçü olarak tanımlanır.
İnsan hayatı boyunca bir şeye emek verince karşılığını almak ister, bir yerde alamıyorsa da alacağı yerde yaşamak ister.
Türkiye en fazla beyin göçü veren 34 ülke arasında 11. sırada olup maalesef iyi eğitim gören 100 kişiden 59'unu kaybetmekte.
YÖK'ün hazırladığı bir rapora göre Türk öğrenciler Almanya, ABD, İngiltere, Kanada, Avustralya, Belçika ve Fransa gitmekte ve büyük çoğunluğu lisans veya lisans üstü (Y. Lisans ve/veya Doktora) eğitimlerinden sonra ülkeye geri dönmemektedir. Türkiye ABD’de en fazla öğrencisi bulunan 9. ülkedir. TÜSİAD’a göre Türk öğrencilerin ABD ekonomisine yılda 824 milyon dolar katkı sağlamaktadır.
Yolumuzdaki Engeller
Eski zamanlarda bir kral, saraya gelen yolun üzerine kocaman bir kaya koydurmuş, kendisi de pencereye oturmuştu.
Bakalım neler olacaktı? Ülkenin en zengin tüccarları, en güçlü kervancıları, saray görevlileri birer birer geldiler, sabahtan öğlene kadar. Hepsi kayanın etrafından dolaşıp saraya girdiler. Pek çoğu kralı yüksek sesle eleştirdi. Halkından bu kadar vergi alıyor, ama yolları temiz tutamıyordu.
Sonunda bir köylü çıkageldi. Saraya meyve ve sebze getiriyordu. Sırtındaki küfeyi yere indirdi, iki eli ile kayaya sarıldı ve ıkına sıkına itmeye başladı. Sonunda kan ter içinde kaldı ama, kayayı da yolun kenarına çekti.
Tam küfesini yeniden sırtına almak üzereydi ki, kayanın eski yerinde bir kesenin durduğunu gördü. Açtı .. Kese altın doluydu. Bir de kralın notu vardı içinde .."Bu altınlar kayayı yoldan çeken kişiye aittir" diyordu kral.
Köylü, bugün dahi pek çoğumuzun farkında olmadığı bir ders almıştı.
"Her engel, yaşam koşullarınızı daha iyileştirecek bir fırsattır.”
Beyin göçü sonuçları nelerdir?
Eğitimli ve mesleki yeterliliği üst seviyede olan insanların gitmesi, çok gelişmiş ülkeleri daha da geliştirirken, göç veren ülkeleri daha da ne yazık ki fakirleştirmektedir. Beyin göçünü engellemek, sadece gelişmekte olan ülkeye ait bir sorun değildir. Gelişmiş ülkelerdeki iş fırsatları ve iyi gelecek sunuldukça bu işlem devam edecektir. Yapılacak olan şey, ülkelerin bu insanlara vereceği özel değer ve politikalarda gizlenmektedir. İnsanların kalarak da başarılara imza atılabileceği gerçeğini yaratacak ortamlar hazırlatılmalıdır. En önemli yatırım iş gücüne yapılan olduğundan, devletlerin özel politikaları olmalıdır. Gereksiz ayrıntılara takılma yerine, bilime, ar-ge’ye önem vermek, araştırma merkezleri kurmak, çoğaltmak, çalışmaları desteklemek gereklidir.