BU GİDİŞLE İSRAİL KAHROLUR MU?

Yahudi insanın icraatine bakar.

İslam da öyle değil midir?

Hatta sevda...

Herşey amelde görülmeyi bekler.

Amelle, fiille örülmeyi...

"İçimiz" demekle geçiştirilmiyor çoğu mesele...

"İşimiz" olmayı bekliyor!

Yuhalarla, yahularla, sloganla yürümüyor bazı işler!

Şuraya bakın şuraya!

"Peygamberimi yahudiler yanlış bilgilendirebilir" diyerek 15 günde ibranice öğrenen ve Peygamberimiz ile görüşen yahudilere çevirmenlik yapan 16 yaşındaki Zeyd bin Sabit...

Şimdi üç yaşındaki çocuklarımıza ingilizce öğretmeye çalışıyoruz ve üniversite bitene kadar ingilizce görüyor. Yetmiyor yabancı ülkelere dil öğrensin diye gönderiyoruz.

Yine de olmuyor değil mi?

Bunca çabaya rağmen 30 yaşına gelmiş adam adını söylemekten başka iki kelime ingilizce konuşamıyor. Ama tam bir ingiliz gibi yaşıyor.

Sonra da burada; "Kudüs bizim onurumuzdur" diye slagon atıyoruz.

Yahudi gibi yaşayıp Müslümanca söylemlerle olmuyor kardeşlerim...

Böyle ne Kudüs özgür olur, ne Şam, ne Halep...

Bu gidişle İstanbul'u, Ankara'yı kaybedeceğiz Allah korusun...

Adamlar bizim kutsal değerlerimize hakaret eden yazılar yayınlıyorlar, biz ise o yazıyı çevirecek çevirmen arıyoruz.

Ama ingiliz yemeklerini, markalarını, yaşam şeklini sorsan hepimiz biliriz.

Çorabının yerini dahi annesine soran 25 yaşındaki delikanlı ile tek derdi kırılan ojeli tırnağı olan hanım kızlarımızla bu aşamada biz Kudüs'u özgür yapamayız.

Hani bir de Usame vardı.

Bizans'ın üzerine gidecek bir ordu hazırlanıyor ve onca babayiğit sahabe kendisinin o orduya komutan olacağını düşünerek bekliyor.

Lakin Peygamberimiz 17 yaşındaki Usame'yi komutan tayin ediyor.

Çünkü o 17 yaşındaki delikanlının orduyu hiç zaiyata uğratmadan geri getirecek kadar bu işe vakıf olduğunu biliyor.

Kaçınılmaz olan büyük bir savaşın içine adım adım ilerliyoruz ve bizim gençlerimizin birçok şeyden haberi yok.

İsrail tam 12 yıldır ana okulundaki çocuklara bile savaş platformları kurarak silah kullanma ve hedefi vurma tekniklerini öğretiyor.

Dikkat ediniz bu çocuklar 3 ile 6 yaş arasındaki çocuklar...

Diğer türlü 10 yaş üstü her çocuk haftada bir kez silah talimi yapıyor.

İsrail 12 yıldır kadın, çocuk demeden halkını büyük bir savaşa hazırlıyor.

Bizim ise 17 yaşındaki oğlumuz ekmek almaya bile gitmiyor.

Bizi böldüler, küçük devletler haline getirerek yenilmesi kolay lokma yaptılar.

Sonra da özümüzden, tarihimizden uzaklaştıracak algılar ve medya ile beslediler.

Uyuşturdular.

Şimdi ise büyük bir dönemecin eşiğindeyiz.

Zaman kısa ve yapılacak çok iş var.

Yaptığı işin en iyisini yapmayı hedefleyen, dürüst, ümmetin derdiyle dertlenen Zeyd bin Sabitler, Usameler yetiştirmemiz lazım!

Hem de acilen!

Not: Yazımda Safiye Çetinkaya ablamızın analizinden alıntı yapılmıştır.