İlk albümünüz “Yarına Yankılar” yayınlandı. Albümü ne kadar sürede tamamladınız? Hazırlık süreci nasıl ilerledi?
Aslında 2018’de ilk teklilerimi yayınlamadan ve solo kariyerime başlamadan önce albüm yapma isteği, fikri hep vardı aklımda. Ama o dönem ilk defa şarkılarımı kendi vokalimle, düzenlemelerimle insanlarla paylaşma heyecanı daha ağır bastı. Sabredemedim ve o şarkıları tekli olarak hemen yayınladım. Daha sonra 2020’de artık albüm zamanının geldiğini hissettim ve o yıl boyunca birçok sound denemesi yaptım, albümde kullanacağım enstrümanlara karar verip o enstrümanları icra edişimi geliştirdim. Fazlasıyla pratik yaptığım bir dönemdi. Bir yandan da şarkı yazıyordum tabii. 2022 senesinde kayıtlara başladım ve albüme start verdim. Yaklaşık 19-20 şarkı vardı aday olarak, albümde yer alması için. Şarkıların kayıtlarına başladığımda albüm de yavaş yavaş kafamda şekil almaya başladı. Birçok şarkı çıktı albümden. Yerine yenileri geldi. Bitirdiğim bazı şarkıları silip baştan düzenledim falan derken bir baktım ki iki yıl geçmiş. Son bir gayretle tatmin olmadığım bazı şeylere odaklanıp, finalinde 12 şarkıyı barındıran ilk albümümü 2024 başında tamamladım. Çocukluğumdan beri müziğin içinde olduğum için birçok albümün kayıtlarına şahit oldum. Düzenlemelerimle, enstrüman icralarımla birçok albümün içinde yer aldım. Ama “Yarına Yankılar” bana albüm yapmayı öğretti gerçekten. Yani bu projeye harcadığım vakit, verdiğim emek muazzam. Kendimi de geliştirdiğimi düşünüyorum bu süreçte. Seviye ve rütbe atladığımı hissediyorum müzikal anlamda. Dinlenme sayılarından ve aldığım iyi-kötü yorumlardan bağımsız olarak. Hepsinden de önemlisi çocukluk hayalimi gerçekleştirmiş oldum ve kariyerimde büyük bir adım atmış oldum.
TEK BAŞINA ÜRETİYORUM
Albümün tamamının söz, müziklerinin yanı sıra düzenlemeleri de size ait. Parçasını yorumlamak istediğiniz veya aranjede “Kesin çalışmak istiyorum” dediğiniz bir isim var mı, yoksa kariyerinize kendi şarkılarınızı söyleyerek mi devam etmek istiyorsunuz?
Enstrüman icraları da bana ait. (Gülüşmeler) Yani ikinci albümümde başka bir aranjör ya da prodüktörle çalıştığımı hayal edemiyorum. Bu kibir olarak algılanmasın, tabii ki beğendiğim ve hayranı olduğum onlarca müzisyen var. Albümüm dışındaki herhangi bir projede bu müzisyenlerle işbirliği yapmayı da aşırı isterim. Ama konu kendi albümüme gelince, şarkılarımın ve müzik üretme şeklimin başka bir müzisyenin de projede yer alması için fazla öznel olduğunu düşünüyorum. Kaldı ki zaten şarkı yazmaya başladığımda aynı anda prodüksiyonuna da başlamış oluyorum. Örnek veriyorum; bir vokal melodisi buldum diyelim. Hemen gitar ya da klavyenin başına geçip armonisini oluşturmaya çalışıyorum. Sonrasında davul, bas gitar derken zaten şarkının temeli oluşmuş oluyor. O yüzden başka bir müzisyenle çalışmak aklıma bile gelmiyor zaten kendi projelerimde. Tek başıma üretirken gerçek anlamda dünyadan kopuyorum ve bundan aşırı keyif alıyorum.
ALBÜM 4 SENEDE OLUŞTU!
Albümün ana teması zaman ve yaşanmışlıklarınızdan çok fazla beslenmişsiniz. Biraz bu temayı paylaşabilir misiniz bizimle?
Albümün hayalini kurarken ya da albüme başladığımda “Bu albümün bir teması, konsepti olsun, onu anlatayım” diye hiç düşünmedim aslında. Ama biraz önce dediğim gibi albümü bitirmem iki-üç sene, hatta planlamasıyla birlikte belki de dört sene sürdü. Bu süreçte hayatımda onlarca değişim oldu. Hem duygusal olarak hem tercihlerim açısından. Ve zamanı fark ettim. İçinde nasıl hapsolduğumuzu, nasıl zorunlu bir şekilde içinde ilerlediğimizi… 33 yaşındayım, bu yaşlarda saçma mı bilmiyorum ama orta yaş krizi gibi bir şey de yaşadım. Tüm bunlarla birlikte zaman takıntım çok daha fazla arttı. Yazdığım şarkılarda da bu takıntıya ait izler bulmaya başladım. Bu farkındalığımla birlikte “Yarına Yankılar” iyice şekillenmişti artık kafamda. Albüm kapağından şarkı sözlerine, klip görsellerinden şarkı sıralamasına, albümde yapmak istediğim her şey yol üzerinde netleşti yani aslında. “Yarına Yankılar”da aşk hikayesi anlatan şarkılarda bile zaman ile ilgili bir anekdot illa ki var ve bu bilinçli değildi. Sadece bunun farkına varmam ne yapmak, ne vermek istediğimi anlamama yardımcı oldu.
Üretim süreçleriniz nasıl ilerler? Her gün düzenli ve disiplinli bir şekilde çalışır mısınız, yoksa her şey anlık mı gelişir?
Dönemsel olarak hep değişiyor. Stabil bir disiplinim yok aslında. Ki böyle bir disiplini karakter olarak kaldırabileceğimi de çok düşünmüyorum açıkçası. O yüzden bana bir faydasını da göremiyorum. Çoğunlukla kendimi akışa bırakıyorum müzik üretirken. Mesela albümdeki “Duygusal Zorba” kayıtlarıyla birlikte on iki saatte bitti. Ama “Nasıl Kıydın” iki senede final versiyonuna ulaştı. Yine albümdeki “Akrebin Dansı”nı Amsterdam’da bir parkta, yanımda hiçbir enstrüman yokken yazıp bitirdim. Birkaç gün sonra İstanbul’a dönüp hemen kaydını yaptım, o da iki günde bitmişti yanılmıyorsam. “Gelir Bahar” birkaç haftamı almıştı. Yani şarkıya göre, o andaki duygudurumuma göre hep değişiyor bu süreç. Ve üretmenin net bir tarifinin, kesinliğinin olmaması beni daha da heyecanlandırıyor her seferinde.
İLHAMI HAYATTAN ALIYORUM!
Gerek müzik kariyerinizde gerek kişisel hayatınızda neler size ilham olur? Nelerden beslenirsiniz?
Hayat en büyük ilham zaten. Özellikle benim gibi her aklına eseni yapan, her söylemek istediğini pat diye o anda söyleyen bir insan için. Çoğunluğun söylemeye cesaret edemeyeceği cümleler kurarak üstelik. Korkusuzca yaşamayı seviyorum ve bu beni aşırı besliyor. Ama tabii ki duygusal olarak korkusuzca yaşamanın bedeli bazen ağır olabiliyor. Mesela iyi ya da kötü bir olay yaşadığımda bünyemin verdiği ilk reaksiyon şarkı yazmak oluyor. Ve gerçekten ama gerçekten o şarkıya nasıl, ne zaman, ne şekilde başladığımı bile bilmiyorum çoğu zaman. Sadece kendimi o sürecin içinde buluyorum. Biraz pis bir terim olacak belki ama, resmen kusuyorum. Şarkıyı tamamlayıp dinlediğimde o olay ya da durumla ilgili hissettiklerimi ve yaptıklarımı dışarıdan gözlemleme şansına sahip oluyorum ve bu kendimi, yaşadıklarımı çok daha kolay anlamama sebep oluyor. Psikolojik bir terapi gibi de aynı zamanda bu yüzden. Kutsal ve hayatımın doğal akışının bir parçası benim için müzik üretmek. Refleks gibi. Veya su ihtiyacı gibi.
Babanız Burhan Bayar da müzik sektöründe köklü bir isim, bunun sizde avantajları ve dezavantajları oldu mu?
Her ne kadar üzerimde bir etkisi olmasını istemesem de, babamın Burhan Bayar olması gerçeğinin yansımalarını hep hissettim hayatımda. Müziğin içine doğmuş oldum bir kere. Büyürken hep etrafımda müzik piyasasının içinde olan çok başarılı, işinin ehli insanlar vardı. Türkiye’nin en iyi müzisyenlerini tanıdım, onlarla sohbet ettim, onlara soru sorabilme şansına sahip oldum. Stüdyolarda büyüdüm. Çok küçük yaşlardan itibaren müzik öğrenmeye başladım bilinçsizce. İşinin en iyisi birçok insanı da hayatıma kattı babamın Burhan Bayar olması. Birçok müzisyenin hayalini süsleyen olanaklara sahip olmuş oldum doğduğum andan itibaren. Bunları bir avantaj olarak yok saymam gerçekçi olmaz. Çocukken bu olanakların farkında bile olmuyorsunuz, sadece büyüyorsunuz. Ama yaş aldıkça bağımsızlığına fazlasıyla değer veren gururlu bir adama dönüştüm ve doğal olarak elde ettiğim tüm bu olanaklar bana batmaya başladı. Kendi bağımsızlığımı ilan ettim. (Gülüşmeler) Çünkü başardığım her şeyi kendi gücümle başarmanın keyfi bambaşka. Artık Burhan Bayar’ın oğlu olmanın ne bir avantajını hissediyorum ne de dezavantajını. Babamın isminden, gücünden bağımsız olarak müzikal açıdan var olduğumu düşünüyorum.
İleriye dönük planlarınız arasında neler yer alıyor? Yıl içerisinde yeni şarkılarınızla müzikseverlerle bir araya gelecek misiniz?
Hala “Yarına Yankılar”ın tanıtım sürecindeyim ve muhtemelen bütün yaz boyunca buna devam edeceğim. Albümün tamamını canlı çalacağım birkaç konser de vermek istiyorum bu aylar içinde. Şu an için odağımın çok büyük bir bölümü “Yarına Yankılar”da. Aynı zamanda beş şarkılık bir EP hazırlıyorum. Çok sevdiğim şarkıları kendimce yorumlayacağım bir cover projesi bu. Arabesk şarkı da var, doksanlardan bir pop şarkı da var içinde. Üzerinde çalışması çok eğlenceli oluyor benim için çünkü hep bildiğim ve dinlediğim şarkılara farklı bir pencereden bakıp kendi yorumumu katıyorum. Muhtemelen bu sene bitmeden yayınlanır. Bunun haricinde, çok sevilen ve fazlasıyla tanınan, benim de saygı duyduğum bir sanatçıyla ortak bir proje yapacağız gibi gözüküyor. Şu anda görüşmeler devam ediyor. İkimiz de istekliyiz buna ama birbirimizi tanıma aşamasındayız. Kesinleşince duyurusunu yapacağım zaten. Bu projenin de benim için yeni ve önemli bir adım olacağını düşünüyorum. Tüm bunların dışında zaten yeni şarkılar yazmaya devam ediyorum bir yandan. İkinci albüm için vereceğim aranın da o kadar uzun olmayacağı kesin.