Evliliğin varlığına ilişkin davalar üç ana başlık halinde incelenmektedir. Şöyle ki; Evliliğin tespiti davası, evlilik tarihinin tespiti davası ve evlenmenin yokluğunun tespiti davasıdır.
Evliliğin tespiti davasında hukuki yararı bulunan herkesin evliliğin tespitini hakimden dava yolu ile isteyebileceğini belirtebiliriz. Evlilik aynı cinsiyetten bulunmayan iki kişinin hukuk düzeninin öngördüğü şekilde süreklilik hedefiyle kurdukları hayat ortaklığıdır. Hayat ortaklığı ancak hukuk düzeninin öngördüğü şekilde kuruşmuşsa geçerli bir evlilikten söz edilebilmektedir.
Bir diğer konu olan evlilik tarihinin tespiti davasında ise; hukuki yararı bulunan herkes evlenme tarihinin tespitini aile mahkemesi hakiminden talep etme hakkında sahiptir. Evlenme tarihinde yürürlükte bulunan hükümler doğrultusunda evliliğin tespiti yapılmaktadır.
Evlenmenin hükümsüzlüğü; evlenmenin yokluğu ve evlenmenin butlanı olarak ikiye ayrılmaktadır. Evlenmenin yokluğundan anlaşılacağı gibi hukuk düzeninde yok işlem hiçbir hüküm ve sonuç doğurmadığından hükümsüzlük bağlamında bir dava açılmasına gerek bulunmamaktadır. Yok işlem hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınmaktadır. Evlenmenin yokluğu durumunda hukuk düzeninin öngördüğü şekilde kurulmadığı için evlenme kendiliğinden hükümsüz ise bu konuda tespit davası açılabilmektedir.
Evlenmenin kurucu unsurları bulunmaktadır. Evlenmek isteyen kadın ve erkek olmalı, evlenme işlemi evlendirme memurunun önünde yapılmalı ve evlenme iradesi açıklanmalıdır. İşbu kurucu unsurlarda yoksunluğun olması evlenmenin yokluğu sonucunu doğurmaktadır.