Birleşmiş Milletler 78. Genel Kurulu toplantılarının yapıldığı bu günlerde, liderlerin en çok önem verdiği ve tartıştığı konu "Yapay Zeka" olarak öne çıkıyor.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın gerçekleştirdiği ikili görüşmelerde de öne çıkan yapay zeka konusu hakkında merak edilen bir konuyu ele almak istiyorum: Gelecekte işlerimizi yapay zekalı robotlar mı yapacak?
Bu konuda endişelenenler elbette vardır ve bu endişelerinin temelsiz olduğunu söylemek zor. Çeşitli araştırmalar, yapay zekanın gelişmesiyle birlikte mevcut işlerin yaklaşık %78'inin robotlar tarafından yapılabilir hale geleceğini iddia ediyor. Ancak başka araştırmalar sadece %16 gibi daha düşük bir orandan bahsediyor. Bu çelişkili sonuçlar, yapay zeka konusunda dünya genelindeki belirsizliği ortaya çıkarıyor.
Yakın zamanda, ABD'deki teknoloji firmalarının patronları hükümet ile içeriği basına kapalı bir toplantı düzenlediler. Katılımcılardan alınan bilgilere göre, teknoloji devlerinin patronları arasında bile yapay zeka hakkında fikir birliği yok. Bazıları hızla önlem alınmasını ve regülasyonların getirilmesini savunurken, diğerleri bu alandaki gelişmelerin önüne geçmek için adımlar atılmaması gerektiğini düşünüyor.
Bu konu uzun yıllardır farklı alanlarda tartışılmaya devam ediyor. Edebiyat ve sinema dünyasında yapay zeka temasına sıkça rastladık. Ancak günümüzde işler biraz değişti. Artık yapay zeka hayatımızın her alanına nüfuz etmeye başladı.
Dünya genelinde birçok insan kaynakları danışmanı, yapay zekayı bir tehdit olarak görmek yerine karşımıza çıkaracağı fırsatları değerlendirebileceğimiz bir şans olarak görüyor. Sanayi devrimi başladı, gelişti ve günümüze kadar geldi; dünya 250 yıl öncesine göre her alanda büyük bir değişim geçirdi.
Ancak, yapay zekanın getirdiği belirsizlik ve endişelerin yanı sıra büyük fırsatlar da sunabilecek bir potansiyele sahip. Öncelikle, yapay zekanın hızla ilerlediğini ve hayatımızın her alanında daha fazla varlık göstermeye başladığını kabul etmeliyiz. Özellikle iş dünyasında, yapay zeka sayesinde iş süreçleri daha hızlı ve verimli hale getirilebiliyor.
Bu noktada, internet üzerinde geniş bir kaynak havuzu mevcut. Dünya çapındaki önde gelen üniversiteler, yapay zeka konusunda online kurslar sunmaya başladılar bile. Bu kurslara katılmak, yapay zeka teknolojisinin temellerini öğrenmek ve bu teknolojiyi kendi iş alanımıza nasıl entegre edebileceğimizi anlamak için önemli bir fırsattır. Örneğin, pazarlama sektöründe çalışan biri, müşteri davranışlarını analiz etmek için yapay zekayı nasıl kullanabileceğinizi öğrenebilir, işindeki verimliliği artırmasına yardımcı olabilir.
Ayrıca, kişisel yeteneklerimizi geliştirmek de oldukça önemli. Yapay zeka, bizden zeki olabilir, ancak bizim duygusal zekamız ve empati yeteneğimiz hala bize özel olma özelliğini koruyor. Örneğin, insanlar arası ilişkilerin yönetimi, müşteri hizmetler alanında ve liderlik yetkinliği gerektiren alanlarda kritik bir rol oynamaya devam edecek. Bu nedenle, bu alanlarda kişisel gelişimimize yatırım yapmak, gelecekteki iş fırsatlarını değerlendirebilmemiz konusunda bize yardımcı olacaktır.