HAL-İ DURUM

Takibinde olduğumuz hadiseler, bildiklerimiz dışında bir şekil oluşturur. Olup bitene dair anlamlar bulmaya çabalar, gerek ve gerekçeleri görmeye çab



Realite farklıdır, hayalini kurduğumuz, olmasını dilediklerimiz farklıdır.

Yanılma durumları sadece biz yalın halde yaşayan bireyler için değil, yaptırım gücü elinde olan, bilgi ve deneyimleri çok yüksek olanlar içinde geçerlidir. Ülkemde olup biteni değerlendirdiğimiz zaman bu yanılgı halinin, hal-i durumun bir çok insanı şaşkına uğrattığını görebiliriz. Çağımızdaki önemli kazanımlardan biride, hızla değişen gündemi iyi okuyabilmek ve doğru tahmin edebilmek, ön görebilmek halidir. Ülkemdeki fiili politik gelişmelere ve değerlendirmelere fazla girmeden, mizahi bir alıntıyı ekleyeyim.

90 Dakikalık Dua
Erzurumspor yenilirse küme düşecek, berabere kalır ya da yenerse ligde kalacaktır. Hoca'dan dua etmesini isterler:
- Hocam bi dua et de takım yensin, heç degilse berabere galsın. Hoca dua eder. Maçın 90 dakikası berabere biter ama Erzurumspor uzatmalarda bir gol yer ve küme düşer.
Taraftarlar:
- Ne biçim dua ettin" diye Hoca'ya çıkışırlar.
Hoca:
- Ula uşah ben 90 dekke için dua ettim. Ne bülim gavat uzadacah!. >>


Çok defa sayfalarca yazarsın da ifade yetersiz olur, Anadolu'dan bir fıkra, yaşanmışlık çözer olayı. Dua eden hoca mı eksik, istekte bulunan taraftar mı, düşünün, değerlendirin. Genel gidişatta olup bitene bakıp, şu şöyle, bu böyle olsaydı diye serzenişlerimiz olduğu gibi, aynı yanılgıları bireysel hayatlarımızda da yaşamaktayız. Kısıtlı ve kısır düşünce ve öngörüler, yanılma ihtimalimizi yükseltir. İhtimali düşük olsa dahi tüm negatif durumları ön görebilmek ise bizi yanılgısız sonuca götürür, başarıya kilitler. Proje ve planlar içinde canhıraş bir uğraş verirken, küçük ve aykırı seçenekleri hep canlı tutmak gibi bir zorunluluğumuz var. İçinde olalım ya da olmayalım, her olup bitenden kendimize ait deneyimleri almak, tecrübe hanemize eklememiz gerek. Uzaya gönderilen bir füze dahi birkaç dakika sonra geri alınabiliyor. Bilim adamları, kurumlar, kurullar, uzun uğraşlar sonucunda ihtimali milyonda bir olanı göremiyor olabiliyorlar bazen. İnsanı tüketen, yenik kalmasını sağlayan, başarısız kabul edilen mücadele, vazgeçilmiş mücadeledir. Azim ve çabayla verilen uğraş, mutlak suretle başarılı sonuca ulaşacaktır, kaçınılmazdır.