İHTİMALİ DE SAÇMA!
Haziran seçimleri sonrası temmuz ayı bitmeye yaklaşırken, başta güven ve huzur duyulacak uygulamaları merak ve öncelikle bekler oldu. Bekleme duruşu a
İhtimalinin dahi büyük çoğunluğumuzu hüsrana gark edeceği “BARIŞ GÜCÜ” söylentisi yayıldıkça yayılıyor. Nedir bu “barış gücü”, siz halkın ve devletin güven ve huzurunu sağlayamadınız, biz gelir hallederiz mi. ABD’nin askeri, silahı ve uygulamalarının benim ülkeme gelme ve dayatmalarını fiiliyata geçirme halimi? Duymak, duyum almak dahi kötü ötesi, iğrenç. Disiplinli ordusu olan, teşkilatlı polis gücü olan, asırlar boyu şanlı tarihi ve geçmişi olan ülkemin, devletimin böyle bir uygulamaya, dayatmaya meydan vereceği ihtimaline dahi inanmak istemem. Yedi yüz bini aşkın silahlı, mühimmatlı ordumuz var, üç yüz bini geçkin polis gücümüz varken, “kemik kırılır, yen içinde kalır”a inanan bir halkım varken, barış gücü söylentisinin, sadece söylentilerden ibaret kalmasıdır, doğru ve güzel olan.
Cumhuriyetin ilanından bu yana, ülkem içinde her türlü kargaşa ve terör olayları yaşanmış olsa dahi, dış güçlerin ülkem içine girmesine, ülkemin güvenliğinde söz sahibi olmalarına müsaade edilmemiştir, edilemez.
Cumhuriyetin ilanı öncesi, yirminci yüz yıl başlarında ülkem parça parça dış güçlerin kontrolüne girmiş, Mustafa Kemal Atatürk’ün askeri dehası ve stratejisi ile def edilmişlerdir. Unutmamamız gereken önemli mesele ise kurtuluş mücadelesi verilirken on binlerce atamızın şahadet şerbetini içmiş olmalarıdır.
Ortadoğu ülkelerindeki gerginlik ve ülkeme sıçrama ihtimali hangi seviyede olursa olsun, kendi gücümüzle bertaraf etme gücüne ve deneyimine sahip bir devletiz.
Fareleri yok etmek için kediler, kedileri yok etmek için yılanlar ve süre giden bu çözüm hali çözüm değil, çözümsüzlüğe sürükleyen bir tutumdur. Durum ve gidişat hangi seviyede olursa olsun, barış gücü söylentisi dahi, üzücü ve hüzünlü olması ötesinde, yıkımdır, yıkılıştır.
Milletimin, halkımın hassasiyetlerini kenara bırakıp, “barış gücü” adıyla dış güçlerin ülkeme girmesine kapı açılması ihtimali kötüdür.
Kötü ve iğrenç olan bir diğer husus ise böyle bir resmi açıklama olmasa dahi duyumların çoğalmasıdır. Politika üretmek ve politika müesseseleri ötesinde, şanlı ve şerefli ordumuzun var oluş gerekçesi ve gerekliliğine sebep ihtimalleri ve saçma söylemleri kökünden yok etmesidir.