Bu konuda gerekli bilgiyi Eğitim Teknolojisi kitabının yazarı olan Prof. Dr. Cevat Alkan’dan alalım. Alkan, bu metodu okul

Bu konuda gerekli bilgiyi Eğitim Teknolojisi kitabının yazarı olan Prof. Dr. Cevat Alkan’dan alalım. Alkan, bu metodu okullarda dört ayrı şekilde kullanabilirsiniz diyor.


1. Sınıf dışı çalışmalar


2. Telafi çalışmaları


3. Seçilmiş ünitelere uygulama


4. Bütün ders muhtevasına uygulama


Bugün okulların, hizmetlerini bir yandan büyük kitlelere ulaştırmaya, diğer yandan programlarını ferdileştirmeye, öğretimi daha etkili ve verimli hale getirmeye zorlandığı bir gerçektir. Değişme hızının artması, bilgi patlaması, yeni eğitim ortam ve gereçlerinin her geçen gün daha fazla hizmete sunulması, yeni finansman kaynaklarının oluşturulması, ferdi farklılıkların önem kazanması gibi gelişmeler aynı zamanda çözümü güç problemler çıkarmaktadır. Sorularla Programlı Öğretim (S.P.Ö.) Metodu bu konuda bir potansiyele sahip olmakla beraber, mevcut sisteme uygulanması büyük ölçüde yenilik ve değişiklik gerektirmektedir.


İncelemeler, okulların geniş ölçüde S.P.Ö. gereçlerini kullanmakta olduklarını ancak ilkelerini gerçek anlamda denemediklerini ve bütün öğretim faaliyetlerini programlama hususunda teşebbüslerde bulunmadıklarını göstermektedir. S.P.Ö.’nün ileri seviyede kullanılması; davranışa dönük hedeflerin ileri bir hassasiyetle belirlenmesini, sürekli olarak değerlendirilmesini, geliştirilmesini gerektirdiğinden okullar bu konuda henüz yeterli bir gelişme gösterememiş durumdadır.


Metodun tam olarak tatbik edilmesi, sınıf yönetiminde ve okul organizasyonunda belirli değişiklikleri gerekli kılmaktadır.


ÖĞRETİMDE YAYGIN OLMAYAN YENİLİKLER VE AŞAMALARI


Okullarda öğretimin ilk defa Sümerlerle başladığı yazıyor kitaplarda. Öğretmen anlatıyor ve öğrenciler dinliyor. Bu klasik uygulama, metot olarak öğretimde birinci merhaledir. İkinci merhaleye geçiş ise S.P.Ö.’nün Sokrat’ın sual cevap tekniğinin geliştirilerek 1940’lı yıllarda öğretim makineleri ile uygulamaya konulmasıyla başlamıştır.


S.P.Ö.ve multimedya çalışmalarını takiben, üçüncü bir merhale olan araştırma hızla öğretimde yer alıyor.


Araştırma metodundan sonra, duvarsız okul, derste çift öğretmen, keşfederek öğrenme ve buluculuk gibi yollar denendi ve bilgisayar destekli öğretimle yepyeni ufuklara yöneldi.


Şimdi de bu öğretim yeniliklerinden kısaca bahsedelim. Görevim haber vermek, duyurmaktır, gerisi artık öğretmenlere kalmış, asıl araştırıp öğretim seviyesini ve kalitesini yükseltecek olanlar onlardır.


Şimdi bu teknikleri kısaca tanıyalım;


Araştırma Metodu: Artık okullarda öğrenmenin, P.Ö.nün, multimediyanın hazır verdikleri veya düşündürdükleri yeterli bulunmayıp öğrencinin kütüphanelerden, hatta şehirden araştırıp, karşılaştırıp bilgi edinmesinin istenmesi.


Duvarsız Okul: Öğrencileri şehir ve açık arazide dolaştırarak öğretim yapmaktır. Bu sadece senede bir-iki defa değil her gün yapılır ve sonra sınıfta başka türlü işlenir.


Derste Çift Öğretmen: Konuların çeşitli yönlerini aynı anda işlemek, ya da farklı hızda öğrenen öğrencilerle ayrıca meşgul olmak için kullanılır.


Keşif Metodu: Bu metotta, mesela bir fizik konusu veya bir buluş, çocuklara anlatılacağına, keşfinden önceki bütün bilinenler ve hedef nakledilir ve öğrencilere ”Haydi bakalım, şimdi bu bilgiler ışığında siz olsanız neyi nasıl keşfederdiniz?” diye sorulur. ABD’de, yarı Türk, yarı Amerikalı bir eğitimci (Murat Armbruster), ünlü isimlerin desteğiyle 1995 yılında, interneti “keşif yoluyla eğitim” aracı yapmayı başardı. Çocuklar, tarih ve coğrafya gibi dersleri bu yolla öğrenme zevkine ve başarısına ulaştılar.


Uykuda Öğrenim: Henüz tartışmalı, belki yabancı dil öğreniminde faydalı bir teknik.



Prof. Reha Oğuz Türkkan, Derste Çift Öğretmen Uygulamasında


SONUÇ


Davranışçı öğrenme ekolünün okul eğitiminde etkili olan yaklaşımlarından biri programlı öğretim modelidir. Geleneksel sınıf öğretimi birçok sorunu bünyesinde taşır: sınıf ortamında bir konu öğretmen tarafından aynı bütün öğrencilere sunulmaktadır. Oysa ki öğrencilerin öğrenme hızlarının birbirinden farklı olması herkesin konuları aynı anda ve aynı şekilde anlamasını güçleştirir. Ayrıca sınıfta her öğrenciye pekiştirici verme imkânı da mümkün değildir. Bu sorunların çözümünde öğretimin ferdileştirilmesi gündeme gelmiştir. Programlı öğretim bireyselleştirilmiş bir öğretim modelidir.


Öncelikle şunu arz edelim ki, mevcut olan öğretim metotlarından hiç birisi tek başına öğretim için yeterli değildir. Biri diğerini destekler ve bütünler. Prof. Cevat Alkan da bizimle aynı fikirde ve diyor ki;


Esasen S.P.Ö. görüş ve ilkelerine uygun olarak geliştirilmiş hangi yaklaşım olursa olsun öğretme niteliğine sahiptir ve bu güne kadar geliştirilmiş bir yöntemin diğerine tercih edilmesi ve sadece bir tek yöntem izlenmesi söz konusu değildir.


Biz nasıl bir eğitim? Nasıl bir öğretim? sorularına cevap aradık ve bu metotlar içinden Programlı Öğretim metodu ile materyal hazırlamayı uygun bulduk. Fakat sizler böyle yapabileceğiniz gibi S.P.Ö. tekniklerini ihtiva edecek şekilde herhangi bir metodu da kullanabilirsiniz. Biz gerek hazırlanacak materyallerde gerek ders takdiminde ve gerekse satın alınacak materyallerde bu psikolojik faktörlerin yer almış olmasını istiyoruz ve öğretimin böyle daha verimli olacağına inanıyoruz.


Bilgisayar Destekli Eğitim, programlı öğretimi esas alan bir öğretim türüdür. Geleneksel sınıf ortamından kaynaklanan sorunların giderilmesinde, geleneksel yöntemle birlikte kullanılan sorularla programlı öğretim yöntemi daha çok benimsenmekte ve uygulanma imkânı bulmaktadır.


Şunu belirteyim ki böyle bir uygulama tamamen şahsi tecrübelerimize dayanarak, böyle daha faydalı olacağı düşünülerek tasarlanmış ve tarafımızdan da uygulanarak iyi neticeler de alınmıştır. Ancak beyazın da beyazı var. Akıl akıldan üstündür, sizler böyle bir uygulamanın fayda ve mahzurlarını kendi aranızda tartışarak en doğru olan uygulamayı bulup derslerinizdeki değişimi sağlayabilirsiniz. Eğer biz bu makalelerimizle öğretimde değişimi sağlayacak olan, sizleri daha faydalı bir metot ve uygulama arayışına yönlendirebildiysek, bu konuda bir kıvılcım çakabildiysek, emeğimiz boşa gitmemiştir.


Bu yazılarımla fert olarak öğretmenlerden ziyade bu ekip çalışmasını yaptıracak olan mercilere hitap etmekteyim. Millî Eğitim Bakanlığı, İl ve ilçe Millî Eğitim Müdürlükleri ile mektepler kompleksinden oluşan eğitim kurumları ve yüksek öğretimde ise dekan ve rektörlere hitap etmekteyim.


Ayrıca Programlama konusunda bir araştırma, program geliştirme ve materyal hazırlama ekibi oluşturup öğretimi iyileştirme çalışmaları yapmak okul idaresinin takdirine kalmıştır. Biz, bütün kademelere ve böyle bir görev almış olan arkadaşlarımıza her konuda yardıma hazırız. Elimizde ne varsa seve seve paylaşırız. Bize e-mailini gönderene OneDrive üzerindeki dosyalarımızı paylaşıma açarak yardımcı olabiliriz.


Tel: 0212 454 2194


E-mail: [email protected]


İstİfade edİlen kaynaK ESERLER


1. Öğretim Amaçlarının Hazırlanması, Robert F. Mager, Çev. Sevgi Ünal ve Lâmiha Türel


2. Pratik Programlama, Peter Pipe, Çev. Hasan Olgun, Metin Göker ve Necah Büyükdura.


3. Programmed Instruction (İngilizce Broşür)


4. Öğretimde Program, İlke ve Yöntemler, Doç. Dr. Namık Kemal Önder


5. Öğretmenler İçin Analiz Tekniği, Vern C. Fryklund, Çev. Remzi Öncül


6. Meslek Analizi ve Kurs Organizasyonu, E.W. Bollinger, ve G.G. Weaver, Çev: Yusuf Önertoy


7. Analiz ve Program Hazırlama, Prof. Dr. Hıfzı Doğan


8. Okullarda Ölçme ve Değerlendirme Öğretmen El Kitabı, Durmuş Ali Özçelik


9. Psikoloji ve Yeni Eğitim, Prof.Dr. Sidney L. Pressey, Prof.Dr. Francis P. Robinson, Çev. Hasan Tan


10. Eğitim Teknolojisi, Prof. Dr. Cevat Alkan


11. Kolay ve İyi Öğrenme Teknikleri, Prof.Dr. Reha Oğuz Türkkan


12. Eğitim Psikolojisi (Gelişim-Öğrenme-Öğretme), Prof.Dr. Münire Erden, Prof.Dr. Yasemin Akman


13. Genel Öğretim Metotları, Prof.Dr. Savaş Büyükkaragöz, Öğr.Gör. Cuma Çivi